Babama ve sana en azından bu kadarını borçlu olduğumu hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بأني مدين لكِ ولوالدي هذا القدر. |
Sabah ezanından beri yemek pişiren yeni gelin için, en azından bu kadarını yapabilirsin, değil mi? | Open Subtitles | يمكنك أن تفعل هذا القدر لعروس جديدة تطهو منذ الفجر، صحيح؟ |
En azından bu kadarını biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً , هذا القدر نعرفه بالتأكيد |
Bugün bir sürü şey kırdım. En azından bu kadarını yapayım. | Open Subtitles | لقد كسرت العديد من الأشياء اليوم، هذا أقل شيء أقوم به.. |
Hiç de değil. Arayıcı için doğum gününde en azından bu kadarını yapabiliriz. | Open Subtitles | ليس تماماً ، هذا أقل ما يمكننا أنّ نقدمه للباحث في عيد مولده. |
Kalbime hançer sapladıktan sonra en azından bu kadarını yapabilirsin. | Open Subtitles | هذا أقل شيءٍ يسعكَ تلبيته لي بعدما طعنت قلبي بخنجرٍ. |
Babama en azından bu kadarını borçluyum. | Open Subtitles | أدين والدي هذا القدر |
Benim için yaptığın onca şeyden sonra, ben de en azından bu kadarını yapayım. | Open Subtitles | بعد كلّ ما فعلته لي، هذا أقل ما يمكنني تقديمه |
En azından bu kadarını yapabildik. Ne de olsa bu görüntüleri kanıt olarak sunduğunuz için Öğrenci Oskar'ı ödülünden vazgeçiyorsunuz. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكننا عمله أعني، أنتم تتخلّون عن الجائزة الأكاديمية |
Hayatımı mahvettikten sonra en azından bu kadarını yapabilirsin. Neredeyse. | Open Subtitles | الآن إذهبن من فضلكن، هذا أقل شيء يُمكنكن فعله بعدما أن دمَّرتن حياتي. |
Eşyalarımı taşımaya yardım ettiğiniz için en azından bu kadarını yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما أقدمه لقاء مساعدتكم لي بنقل أمتعتي للأعلى |
En azından bu kadarını yapayım. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني فعله لهذا الفتى |
Bu Zapata denen adamı bulmam lazım. En azından bu kadarını yapabilirim. | Open Subtitles | "يجب أن أحاول أن أجد "زاباتا هذا أقل شئ يمكننى فعله |
En azından bu kadarını yapayım. | Open Subtitles | اعني، هذا أقل شيء يمكنني فعله من أجلك |