Benim bölümümde halen röntgen fotografları ile çalışıyoruz. | Open Subtitles | ما زالوا يعملون في قسمي باستخدام البولارويد للتوضيح: مادة مستقطبة للضوء |
Sen benim bölümümde bile değilsin, bir şeyler mi kaçırıyorum, burnunu sokabileceğin bir bal görüyor musun, ben kesinlikle görmüyorum, Dr. Todd, siz Dr. Turk'un balını görüyor musunuz? | Open Subtitles | أنت لا تعمل في قسمي فهل أنا مخطئ بشكل ما؟ أترى أمراً يعنيك هنا؟ |
bölümümde Kathy Dougherty'ye, bir kaç defa bahsetmiş olabilirim. | Open Subtitles | انا متأكد أني ذكرت اسم كاثي دورتي مرة أو اثنتين وهي تعمل في قسمي |
Kendi bölümümde en çok çalışan benim. | Open Subtitles | حسناً ، انا اعمل بجد اكثر من اي شخص بقسمي |
Benim bölümümde değil ama. Tabi kimi işe alacağıma karar veremezsem. | Open Subtitles | وهذا لن يتحقّق بقسمي إلاّ إذا عرفتُ أيّ طبيب لن أقوم بتوظيفه |
Biliyor musun Cleveland, çalıştığım kablo şirketinde benim bölümümde açık var. | Open Subtitles | اتعلم, كليفليند هناك افتتاح في قسمي في شركة الكابلات |
Benim bölümümde ajanlara birçok özerklik tanınır. | Open Subtitles | في قسمي العملاء السريون يُعطون الكثير من الاستقلالية |
Artık benim bölümümde çalışmıyor. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لم تعد تعمل في قسمي الآن تعرفين ذلك |
Langley'in çifte standartlarından biri olan bozuk hiyerarşi benim bölümümde olmaz. | Open Subtitles | واحد من المعايير المزدوجة لـ " لانجلي " غير موجودة في قسمي وهو التسلسل الهرمي الخاطئ |
- Dediğim gibi, benim bölümümde değil. | Open Subtitles | ــ كما قلت، هذا ليس من أختصاص قسمي |
Benim bölümümde kimse boş oturmuyor. | Open Subtitles | لا أحد في قسمي يهنأ بالراحة |
- Kocam hakkında. - Benim bölümümde değil. | Open Subtitles | ــ زوجي ــ ليس من أختصاص قسمي |
Bayan Towler. bölümümde dikilmiş bazı ucube şeyler var. | Open Subtitles | آنسة (تاولر) شيء ضخم تم تنصيبه في قسمي. |
- Benim bölümümde değilsin. | Open Subtitles | عذرا، ليس قسمي |
Patrick bölümümde rotasyon yapacak yeni intörn. | Open Subtitles | باتريك) سيكون المتدرب الجديد بقسمي) |
Benim bölümümde çalışan biri. | Open Subtitles | إمرأة بقسمي |