| Üç gün sonra, aynı bölgede bir gemi enkazı gördü. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام شاهد حطام سفينة في المنطقة |
| Emrederseniz bölgede bir arama yaparız. | Open Subtitles | وأطلب الإذن لي بأن أباشر المزيد من البحث في المنطقة. |
| Eğer bu aracı girilmeyecek bölgede bir kere daha görürsem... | Open Subtitles | اذا رأيت هذه السيارة مجدداً في المنطقة المحظورة سأقوم بحرقها هي ومن فيها |
| Tahminim bölgede bir yerde bir üs gibi bir yeri var. | Open Subtitles | اتصور أن له قاعدة عمليات نوعاً ما في المنطقة |
| Sonarcıya, bölgede bir düşman denizaltısı olduğunu söyleseniz iyi olur. | Open Subtitles | تحسّن تخبر سونارا عندنا غواصة عدو في المنطقة. |
| O bölgede bir sürü okulda çalıştım. | Open Subtitles | لقد.. لقد عملت في كثير من المدارس في المنطقة |
| İsrailliler, bölgede bir yahudi varlığı oluşturmak istiyorlar. | Open Subtitles | المستوطنات الاسرائيلية التي بنيت لتوسيع بنية اليهود في المنطقة |
| Telemetri, saat 22:00'de, tarafsız bölgede bir anormallik tespit etti. | Open Subtitles | في الساعة 22.00 ، اكتشف التلوروميتر شيئاً غريباً في المنطقة المحايدة |
| bölgede bir ziyarete gittiğinde ben de onunlaydım. | Open Subtitles | كنتُ أركب معها عندما قامت بزيارة في المنطقة. |
| Sadece Deniz Kuvvetlerinde, çeşitli görevlerde, bölgede bir düzine insansız hava aracı var. | Open Subtitles | هناك أسراب منها في المنطقة كلها تحت عدة قيادات بداخل الجيش فقط |
| Son altı ayda bölgede bir dizi soygun oldu. | Open Subtitles | هناك قضايا لسلسلة من جرائم السرقة في المنطقة طوال الستة الاشهر الماضية. |
| Tanrım, o bölgede bir kaçırılma oldu Jack. | Open Subtitles | اوه, الهي,لدي عملية اختطاف في المنطقة ,جاك |
| İngiliz gizli servisinin bölgede bir ajanı var. | Open Subtitles | لدى المخابرات البريطانية وكيل في المنطقة |
| Yeşil bölgede bir kariyer planı hazırlama zamanınız gelmedi mi? | Open Subtitles | ألم يحن الوقت من أجل الحصول على عمـل لك في المنطقة الخضراء؟ |
| Bâzı yöntemlerine saygı duyabilirim, Finch, ama bu finansal bölgede bir sandviç levhasıyla dolaşacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حسنا انا احترم بعض طرقك فينش و لكن هذا لا يعني اني اتجول في المنطقة المالية |
| Çoğunuzun bildiği üzere, MSF bölgede bir Ebola tedavi merkezi kurdu. | TED | سارعت منظمة أطباء بلا حدود بإنشاء مركز لعلاجه,كما يعلم الكثير في المنطقة . |
| İki hafta önce bölgede bir adet Kapangil rapor edilmiş. | Open Subtitles | أي أعزب ذكر في المنطقة قبل أسبوعين. |
| Hayır. Oksipital bölgede bir tümör. | Open Subtitles | لا , إنه ورم في المنطقة القفوية |
| Yeşil bölgede bir tanker patlamış. | Open Subtitles | لدينا انفجار ناقلة في المنطقة الدولية |
| Tehlikeli bölgede bir defa başarılı defans yapabildi. | Open Subtitles | "لقد كان لديه انطلاقة واحدة في المنطقة الحمراء". |