Seni canlı götürmem söylendi ama Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | قيل لي ان اقوم بجلبك حيا لكن هذا لن يحدث |
Koca adam! Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً أيّها الفتى الضخم، هذا لن يحدث. |
Böyle bir şey olmayacak. Olmayacak, gitmelisin. Hadi! | Open Subtitles | حسنا ولكن هذا لن يحدث ليس اليوم يجب ان تذهب |
Böyle bir şey olmayacak. Bir manyağı asla işe almam. | Open Subtitles | لن يحدث ذلك فلا اقوم بتوظيف اشخاص غريبي الاطوار, |
Böyle bir şey olmayacak. Ben olmadan buranın iskambil kâğıtlarından yapılmış bir ev gibi çökeceğini biliyor. | Open Subtitles | لن يحدث هذا , يعرف أن هذا المكان سيسقط مثل بيت الأوراق بدوني |
Bunun için bütün gün endişelenebilirsin, ama Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | بامكانك القلق طوال اليوم لكن ذلك لن يحدث |
Ama Böyle bir şey olmayacak, değil mi? | Open Subtitles | لكن هذا لن يحدث أليس كذالك رجلي قوي للغاية لهذا |
Böyle bir şey olmayacak, buna izin vermem. | Open Subtitles | شخص في المنفى هذا لن يحدث اذا كان لدي شيئ سأفعلة لأوقف هذا |
Böyle bir şey olmayacak ama yine de şevkini, şu Samuray şeyini sevdim. | Open Subtitles | هذا لن يحدث لكن أعترف، تعجبني روحك، روح المقاتل الساموراي شيئاً رائع |
Merak etme. Ben arkandayım, kanka. Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا تقلق أنا احمي ظهرك يا صاحبي , هذا لن يحدث |
Evet, ama onların adamı itiraf ederse, benim dava da buhar olacak, ...ancak Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | نعم، وإن اعترف متهمهم بالجريمة فسوف تتبخر قضيتي أيضًا ولكن هذا لن يحدث |
Böyle bir şey olmayacak ölü âşık. Sevgilisini yedikten sonra olmaz. | Open Subtitles | هذا لن يحدث أيها العاشق، ليس بعد إخبارها أنك تغذيت على حبيبها السابق. |
Böyle bir şey olmayacak. Bu adamlar seni koruyacak. | Open Subtitles | لن يحدث ذلك سوف يقوم هؤلاء الرجال بحمايتك |
- Tabi bunlar bir hafta önce oldu. - Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | ـ قبل نهاية الأسبوع الحالي ـ لن يحدث ذلك |
Son zamanlarda biraz tuhaf davranıyorsun yani Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | أنتِ تتعاملين ببطء مؤخرًا لذلك لن يحدث ذلك |
Böyle bir şey olmayacak. Mott Haven değil bu. Buna alet olmayacağım. | Open Subtitles | هذا لن يحدث , هذا لا يشبـه ما حدث في " موت هايفن " , و لن أسمح بحدوث هذا الهراء ثانيـة |
Böyle bir şey olmayacak. Mott Haven değil bu. Buna alet olmayacağım. | Open Subtitles | هذا لن يحدث , هذا لا يشبـه ما حدث في " موت هايفن " , و لن أسمح بحدوث هذا الهراء ثانيـة |
Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | حسنًا ، لن يحدث هذا ، لذا لم لا |
Böyle bir şey olmayacak O adam sözünden dönmez. | Open Subtitles | ذلك لن يحدث فهذا الرّجل لا يرجع عن التزام سبق وواقف عليه |
10 yıl önce bana dendi ki, bunun olması imkansıza yakın ve hiçbir zaman Böyle bir şey olmayacak. | TED | قيل لي منذ 10 سنوات أنّ هذا لن يحصل أبدا، أنّه أمر مستحيل. |
Bu yüzden anlaşma yapmak istemiyorsun, sadece ona bağlı kalmak istiyorsun ve Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | هذا لأنك لا تريد المفاوضة انت فقط تريد ان تبقى على اتصال بها وهذا لن يحدث |
Ama Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لكن ذلك لن يحصل. |
Finansal bir anlaşma olsaydı ortada, onun kazandığı kadar kazanmak için hazırda beklerdi ama Böyle bir şey olmayacak çünkü adam yalan söylüyor. | Open Subtitles | التي تَستفيدُ بقدر الإمكان إذا كان هناك تسوية مالية. و الذي لنّ يحدث لأنه يكذب. |
- Dikkatim dağıldı efendim, bir daha Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | سيدي، لقد فقدت تركيزي لن يحدث مرة أخرى لا لن يحدث |
Ne kadar şanslı bir hatunum. Hayatım, Böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | أنا فتاة محظوظة عزيزي, الأمر لن يحدث |
Artık,endişe etmene gerek yok çünkü bir daha Böyle bir şey olmayacak . | Open Subtitles | ليس عليك أن تقلقي لأن ذلك لن يتكرر مرة أخرى |