Bu benim için hiç bir anlam ifade etmiyor, Tim. Sadece benden kurtulmak için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعنيها,يا تيم انت فقط تقول هذا لتتخلص منى |
Kimse parayı alıp bunu denemesin diye böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا حتى لا يأخذ أحد النقود و يجرب |
böyle söylüyorsun ama odana daldığımda... internette porno izliyor oluyorsun. | Open Subtitles | تقول ذلك, بينما عند دخولى كنت تتصفح الانترنت للمواقع الاباحية |
İşe yaramıyor ve çok boktan. Her zaman böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | انها لا تصلح و بأنها سيئة أنت دائما تقول ذلك |
Benim kendimi iyi hissetmem için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقولين هذا فقط لتجعلينى أشعر بالرضا |
Sihre ihtiyacın olduğu için böyle söylüyorsun. Böylelikle bana o büyüyü yapabileceksin. | Open Subtitles | تقولين هذا فقط لأنّكِ تحتاجين إلى السحر لتلقي تلك اللعنة عليّ. |
böyle söylüyorsun ama gerçekten böyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنتِ تقولين ذلك أأنت متأكدة بأن هذا ما تشعرين به ؟ |
3 gündür böyle söylüyorsun, ama hala karşındayım. | Open Subtitles | لذا تقول هذا لثلاثة أيام بالرغم من أنني مازلت أقف هنا |
Son 6 aydır böyle söylüyorsun. Aslında, sicilini inceledim. | Open Subtitles | كنت تقول هذا خلال الأشهر الستة الماضية في الواقع ، لقد أطلعت على السجلات الخاصة بك |
- Kendimi iyi hissetmem için böyle söylüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لجعلي أشعر بالتحسن أذاً ، ما الأمر ؟ |
böyle söylüyorsun çünkü aklını da çenen gibi boş işlere kullanıyorsun. | Open Subtitles | تقول هذا لأنك تحكم تفكيرك كما تحكم لسانك |
Bana acıdığın için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنك تشعر بالأسى من أجلي لا، أنتِ على حق |
Her zaman böyle söylüyorsun ama hiç konuşmuyoruz. | Open Subtitles | انت دائماً تقول ذلك ، ولكن لانفعلها ابداً |
Yoksa öyle olmasını istediğin için mi böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | أو أنت فقط تقول ذلك لأنك تريد أن يكون ذلك صحيحا ؟ |
Çünkü ben de korkudan altıma ediyorum, yani sen şimdi buna inanıyor musun yoksa sadece korku hissin yok diye mi böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | لأنّي مذعورة أيضاً، لذا هل تُصدّق ذلك، أو أنّك تقول ذلك فحسب لأنّك لا تشعر بالخوف؟ |
böyle söylüyorsun çünkü sana abayı yaktığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول ذلك فقط لأنك تعلم أنها معجبة بك |
Oh, Chellie olmak istediğin için mi böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين هذا لأنك تريدين أن تكوني شيلي ؟ |
Biriyle tanışıp onu kaybetmekten korktuğun için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | انت تقولين هذا فقط لانك خائفة ان تجدي احد وتخسرية. |
Beni bu hâlde gördüğün için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | حسنا, هم مخطئون انت تقولين هذا, لأنك تريني هكذا |
Aşka şans vermemenin gerçek sebebini... saklamak için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين هذا فقط لتخفي السبب الحقيقيّ لرفضك فرصة الحبّ |
Hep böyle söylüyorsun ama gerçekten iyi misin? | Open Subtitles | أنت تقولين ذلك دائما لكن هل أنت بخير فعلا؟ |
Bilmem ne profesörü, bir yerde dedi diye böyle söylüyorsun! | Open Subtitles | أنتِ تقولين ذلك لأن الأستاذ ! أخبرك في مكان ما أنها كذلك |
Niye böyle söylüyorsun ki? Tabii ki Zachary bunun farkında. | Open Subtitles | لم تقول مثل هذا الكلام بالتأكيد (زاك) ادرك الامر تماما |
-Neden böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تألف هذا لتقولة ؟ |
Neden böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقولين شيء كهذا ؟ |