Bavul bulamadım. bütün eşyalarını çöp torbalarına koydum. | Open Subtitles | لم أستطع ان أجد حقائبك وضعت كل أشيائك في أكياس الزبالة |
Şimdi bütün eşyalarını geri çıkar ve işe koyulalım. | Open Subtitles | والآن أعد كل أشيائك ولنعد إلى العمل |
bütün eşyalarını taşımak için sana bir çöp torbası verirler sanki sahip olduğun her şey çöp diyorlarmış gibi, | Open Subtitles | لقد أعطوك كيس قمامة لكي تحمل فيه كل أغراضك و كأنهم يقولون لكَ بأن كل ما تملكه هو مجرد قمامة |
bütün eşyalarını alıyorsun ve burada defolup gidiyorsun. | Open Subtitles | ستاخذ كل أغراضك . و ستخرج من هنا بحق الجحيم . |
Afedersin, neden benden bütün eşyalarını toplamamı istiyorsun? | Open Subtitles | أعتذر ، إذاً أنت تريدني أن أوضّب أغراضه ؟ |
Sanırım bütün eşyalarını depoya kaldıracağım. | Open Subtitles | على ما أظن بأنني سوف أضع أغراضه في المخزن |
İstifçiliği bıraktığında bütün eşyalarını attın ya. | Open Subtitles | لقد تخلصتي من كل اغراضك عندما توقفنا عن التكديس. |
Ortak odada yatmak için bütün eşyalarını oraya taşıdı. | Open Subtitles | فقام بنقل أغراضه لغرفة مشتركة لينام هناك |
bütün eşyalarını oturma odasında bıraktı. | Open Subtitles | ترك كل أغراضه في أرضية حجرة المعيشة |
bütün eşyalarını burada bulmasının çok önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن امتلاك أغراضه هنا مهم. |
Barney'nin eve gelip bütün eşyalarını kapının önünde bulduğu bölümü gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت الحلقة حيث (بارني) يجد أغراضه في الحديقة، |
Babam bütün eşyalarını başkasına vereceğini söyledi, aslında bu Dennis' in fikriydi... | Open Subtitles | ابي قال انه سيتخلص من كل اغراضك وحينها كانت في الحقيقة فكرة (دينس) |