Ben Bütün işi yaparken, sen de bu yıldız ışıklarından faydalanıyorsun. | Open Subtitles | وأنه يُمكنك الإستلقاء في نجمي الضوئي بينما أقوم أنا بكل العمل |
Bütün işi müşterileriniz yapıyor, bütün parayı siz mi kazanıyorsunuz? | Open Subtitles | يقومون بكل العمل ، وأنتم يا رفاق تجنون كل الأموال |
Bütün işi ben yaparken sen de bana cinsiyet zarfını getirsene. | Open Subtitles | بينما أقوم بكل العمل لماذا لا تحضري لي ظرف نوع الجنس |
Tabii etmez. Bütün işi yaptık. Daha önce neredeymiş? | Open Subtitles | ولن يتردد الآن، فقد قمنا بالعمل كله أين كان قبلاً؟ |
Bayam Ferris bana yazmaya katkın olmadığını, Bütün işi kocasının yaptığını söylediğinde, | Open Subtitles | حينما أخبرتني زوجته أنك لم تساهم في الكتابة وزوجها مارس كل العمل |
Bütün işi sen yaptın bütün şerefi ben aldım. | Open Subtitles | أنت قمت بكل العمل ، و أنا حصلت على كل المجد لا |
Sen orada oyun oynarken, Bütün işi ben yapıyordum. | Open Subtitles | بينما كنت هناك تلعب بالأرجاء, كنت أقوم بكل العمل. |
Oh, hepiniz şimdi ortaya çıktınız biz Bütün işi yaptıktan sonra. | Open Subtitles | أوه، الآن يجب تروا بعد أن نقوم بكل العمل |
Bütün işi ben yapıyorum, bütün riski ben alıyorum ve bu benim uçağım. | Open Subtitles | ساقوم بكل العمل واتحمل كل المخاطر وايضا هى طائرتى |
Senin için Bütün işi yapıyoruz ve sen müdürünüzün kötü görünmesine neden oluyorsun. | Open Subtitles | نحن نقوم بكل العمل عنك, و انت تجعلين المديرة تبدو بمظهر سيء |
Ama o hiç gelmiyor. Ve ben de Bütün işi yaptığım için iki kat not almıyorum. | Open Subtitles | ولكنها لا تحضر هذا الصف مطلقاً، بالاضافة الى اني لا احصل على ضعف العلامة لأقوم بكل العمل |
Ayrıca Bütün işi de... - Seni öldürürüm. | Open Subtitles | .. ـ بالمناسبة ، سوف أقوم بكل العمل ـ سأنهي حياتك |
Bütün işi ben yaptım ve hayatını kurtardım. | Open Subtitles | و تقول عني أنني أناني انا قمت بكل العمل, و انقذت حياتك |
Bütün işi biz yapacağız ve ilginç hale geldiğinde siz üstüne atlayacaksın. | Open Subtitles | إذاً نقوم بكل العمل ثم تنزلق أنت وقت الإثارة |
Bütün işi ben yapıyorum ama kazancın yarsını o alacak, öyle mi? | Open Subtitles | , أنا أقوم بالعمل كله و هو يحصل على نصف الأرباح |
Sorun değil. Bütün işi ben yapacağım zaten. | Open Subtitles | لا بأس ، علي القيام بالعمل كله على أية حال |
Bütün işi sen yapıyorsun bütün övgüyü o alıyor. | Open Subtitles | أنت تقومين بالعمل كله وهي تنال الثناء و الإطراء |
Yardım ister, sonra da Bütün işi senin sırtına yıkar. | Open Subtitles | يطلب منك المساعدة وبعد ذلك يتركك تعمل كل العمل |
Onu "arı korucusu" olarak çırağım yaptım. Bütün işi öğreniyor. Lily'i seviyoruz. | Open Subtitles | لقد جعلت منها متمرنتي لتصبح نحالة ، انها تتعلم كل العمل نحن نحب ليلي سوف نسجلها في المدرسة |
- Bütün işi biz yaptık, değil mi? | Open Subtitles | حسنا , نحن علمنا كل العمل , اليس كذلك ؟ نعم لقد فعلنا |
Bütün işi sen yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت من يقوم بكل شيء |
Sonunda en üstte müşteri, yani Bütün işi kıvıracak ve bütün riskleri alacak kişi oturur. | Open Subtitles | واخيراً في النهاية تجلس مع من يشتري العملية الرجل الفعلي الذي سيقوم بباقي المهمة |
İçerideki köpekler Bütün işi yapıyor zaten. | Open Subtitles | أقصد، الكلاب التي هناك تقوم بكلّ العمل الشاق. |
Anlıyorum. Bütün işi robota yaptırın tabi. | Open Subtitles | فهمت، اجعلوا الروبوت يقوم بكل الأعمال. |