"büyüdüğümü" - Traduction Turc en Arabe

• نشأت
• كبرتُ
• نضجت

Herkes bir çiftlikte büyüdüğümü sandı.
لقد كان الناس دائما تظن أننى نشأت فى مزرعة

Eğer bir oyuna denk gelirsem onlara bu oyunu bulan adamın yolunun karşısında büyüdüğümü söylerim.
إن رأيتهم يلعبون ، سأخبرهم أني نشأت في الجهة المقابلة من الشارع للرجل الذي اخترعها

Eğer büyükbabasıyla görüşmesini ve nerede büyüdüğümü görmesini isteseydim, ...onu kendim götürürdüm.
إذا أردته أن يقابل جده ويرى أين نشأت كنت أخذته بنفسي

- Benim bolluk içinde büyüdüğümü düşünüyorsun, değil mi?
،تفكرين أنني كبرتُ وأنا غنياً أليس كذلك؟ ماذا؟

Büyümek için Paris'e gittim ve büyüdüğümü sanıyordum.
لقد رحلت لأنضح ظننت انني نضجت يبدو انني لم افعل

Hem de büyük annem yaşında, bir mağarada büyüdüğümü düşünen bir kadınla.
مع سيدة عجوز والتي يمكن أن تكون جدتي، وتعتقد أنني نشأت في كهف.

DB: Aşağı Manhattan'da büyüdüğümü söyleyeyim. ABC Halıcılık, Strand Kitapevi ve Odeon Restorant üçgeni arasında.
ديڤيد برووكس: هل يجب أن أقول أنني نشأت في منهاتن السفلى، في المثلث ما بين ABC Carpet، و متجر كتب Strand ومطعم أوديون.

Aslında, Dominik Cumhuriyeti'nin başkentinde, başka bir deyişle New York, Washington Heights'de büyüdüğümü söyleyebiliriz.
في الواقع ، يمكن أن تقول أنني نشأت في عاصمه الجمهوريه الدونميكيه. بشكل أخر تُعرف بواشنطن هايتس في مدينه نيويورك .

Burada büyüdüğümü diyebilirsin.
بإمكانك القول بأنّني قد نشأت هنا

Nasıl büyüdüğümü, Danny'nin benim için ne yaptığını anlatmadım. Ben bile kendimle yüzleşmedim.
لم أخبرك كيف نشأت أو ما فعله " داني " لي لا أواجه نفسي

Doğup doğmadığımı söyleyemem bir rahimde büyüdüğümü ya da bir çocukluk geçirdiğimi söyleyemem ama ben hissetmek için yaratıldım, hissediyorum da, aynı senin gibi.
انا لا أستطيع القول بأنني ولدت ولا أستطيع أن أقول أنني نشأت في رحم أو أنه كانت لي طفولة لكنني صنعت لأحس وأشعر، وأنا فعلاً كذلك

Benim nasıl bir sirkte büyüdüğümü biliyor.
لأنه يعلم أنني نشأت في السيرك،

Ama yukarı baktım ve nerede büyüdüğümü düşündüm.
فونت كولور = "# 408080" أنجس: ولكن نظرت إلى أعلى، وفكرت في المكان الذي نشأت فيه.

Hayır, yetimhanede büyüdüğümü söyledim.
-لا، لقد قلت أننى نشأت فى ملجأ

Kötü koşullarda, açlık içinde büyüdüğümü biliyorsun.
اتعلم , لقد نشأت بفقر رهيب

Sana nerede büyüdüğümü göstermek istiyorum.
أريد ان أريك اين نشأت

Nasıl koşullarda büyüdüğümü biliyorsun.
أنت تعلم كيف نشأت

Bu evde büyüdüğümü biliyor musun?
تعلمين، لقد كبرتُ في هذا المنزل.

Sana söz veriyorum, sadakatimi göreceksin Bu yerde nasıl büyüdüğümü göstermek istiyorum sana Burada yalnız değilim Ve iyi olacağımı biliyorum Ama kış kapıya dayandığında her şey çok daha zor Sana hiç söyleyemediğim sözleri kafamdan atamıyorum Yanımda olmamana dayanamıyorum Mutlu bir şekilde yaşıyorum Ama kendimi suçlu hissediyorum Gördüğüm mucizelere inanamazsın Bu dünya beni değiştirse de Seni daima seveceğim.
أعدك أني سأثبت لك إخلاصي، أرغبُ أن أبين لك إلى أي مدى كبرتُ في هذا المكان في هذا المكان لستُ وحيدًا وأعلمُ أنني سأكون بخير ولكن يصبح الأمر دومًا أقسى عندما يأتي موسم الشتاء ليبقى ولا أستطيع تذكر جميع الكلمات التي لم أقلها أبدًا وإنه ليقتلني أنك لست معي هنا أعيشُ بسعادة ولكنني أشعر بالذنب ولن تصدق العجائب التي يمكنني رؤيتها هذا العالم يغيرني ولكني سأحبك بصدق.

Kendini, benim hala o kontrol edilemez genç kız olduğuma... o kadar inandırmışsın ki, büyüdüğümü göremiyorsun.
انت مقتنع جداً انني حتى الآن مراهقة خارجه عن السيطرة لقد نجنّبت الحقيقه ، لقد نضجت

Bu seyahatte büyüdüğümü sanmıştım, ama açıkça, yanılmışım.
لقد اعتقدت انني نضجت خلال رحلتي لكن من الواضح انني لست كذالك