Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء كبير |
Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء كبير. |
Adam göğsünü tutuyor ve "Hayat böyle, Büyük bir şey değil" mi diyorsun? | Open Subtitles | ليس أمراً خطيراً؟ رجل يمسك بحلمتك فتقولين: إنها الحياة، ليس أمراً خطيراً |
Adam göğsünü tutuyor ve "Hayat böyle, Büyük bir şey değil" mi diyorsun? | Open Subtitles | ليس أمراً خطيراً؟ رجل يمسك بحلمتك فتقولين: إنها الحياة، ليس أمراً خطيراً |
Büyük bir şey değil zaten. | Open Subtitles | إنّه ليس أمراً جللاً. |
Şey, bu -- bu gerçekten de -- Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | حسناً، إنه... إنه ليس أمراً كبيراً |
Onu biraz sarsmak için. Onu tutuklamam gerek, Büyük bir şey değil, silaha bile gerek yok. | Open Subtitles | شيء يلهيه فقط، أحتاجك أن تقبض عليه ولاشيء كبير ولا أثر يبقى بعدها |
Uykum çok hafiftir. Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | نومي خفيف الأمر ليس هاماً |
Öyle Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء كبير |
Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | ليس أمراً خطيراً |
Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | ليس أمراً خطيراً |
Büyük bir şey değil Castiel. | Open Subtitles | ليس أمراً جللاً يا (كاستيل). |
Düşündüğün kadar Büyük bir şey değil George Michael... | Open Subtitles | هذا ليس أمراً كبيراً يا (جورج مايكل) أنا في الـ 18 الآن |
Onu biraz sarsmak için. Onu tutuklamam gerek, Büyük bir şey değil, silaha bile gerek yok. | Open Subtitles | شيء يلهيه فقط، أحتاجك أن تقبض عليه ولاشيء كبير ولا أثر يبقى بعدها |
Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | الأمر ليس هاماً |