Öyle görünüyor. Yine de, bahse girerim büyük bir sürpriz oldu, değil mi? | Open Subtitles | هذا ما يبدو, على أى حال أنا متأكد أن هذه مفاجأة كبيرة |
Ve bu büyük bir sürpriz olurdu, çünkü bunu oldukça çabuk unuturdum. | Open Subtitles | والتي ستكون مفاجأة كبيرة لأنني أتناسى الأمور سريعاً |
Kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre bugün belediye başkanını büyük bir sürpriz bekliyormuş. | Open Subtitles | مصادري تخبرني بأن العمدة يتوقع مفاجأة كبيرة اليوم |
Ben de dürüst davranıp, sizin de bana büyük bir sürpriz olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | سأكون صريحا أيضا وأقول أنها مفاجئة كبيرة لى |
Sizi burada "kendi" laboratuvarınızda görmek, ne büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة ان اراك هنا في مختبرك ? |
Bu büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | ذلك كان شيئا ً غريبا ً |
Bu büyük bir sürpriz işte. | Open Subtitles | هذه مفاجأة رائعة |
Hiccup yine randevusuna geç kaldı. Ne büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | هيكب تأخر بسبب مسائل أخرى يالها من مفاجأه |
Ve güçten düştüğünü düşünen herkesi büyük bir sürpriz bekliyor. | Open Subtitles | وأي شخص يظن نفسه أختفى فهو على مفاجأة كبيرة |
Müvekkilim de tıpkı benim gibi bu durumlardan haberdar değildi. büyük bir sürpriz oldu şu an. | Open Subtitles | موكلتي لا تعرف هذه الاحداث مثلي .تماماً، التي كانت مفاجأة كبيرة الآن |
Sadece gidip evleneceğiz ve arkadaşlarımıza büyük bir sürpriz olacak. | Open Subtitles | فقذ نذهب ، و نتزوج، ستكون مفاجأة كبيرة لأصدقائنا |
Benim için kesinlikle büyük bir sürpriz oldu. | Open Subtitles | لذلك كان بالتأكيد مفاجأة كبيرة بالنسبة لي. |
Bay DeWald'ın yanında olmam onun için büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | إنها مفاجأة كبيرة له لأننى أقف بجواره |
Kori, biliyorum bu senin için büyük bir sürpriz oldu. | Open Subtitles | كوري، أعرف أنّ هذه مفاجأة كبيرة لك. |
Bunda büyük bir sürpriz yok. | Open Subtitles | حسناً، لا توجد مفاجأة كبيرة هنا |
Bunun büyük bir sürpriz olduğunu biliyorum, ama bana bu konuda güvenmelisiniz. | Open Subtitles | أنا أعرف أنها مفاجئة كبيرة ولكن أحتاج أن تثقوا بي بهذا |
Seni büyük bir sürpriz bekliyor. | Open Subtitles | لقد حصلت على مفاجئة كبيرة في المخزن من أجلك |
Hepiniz için büyük bir sürpriz olacağının farkındayım ama.., | Open Subtitles | حسنا, أعلم أن هذه قد تكون مفاجئة كبيرة للجميع, ولكن |
Orada üstüme büyük bir sürpriz bomba bıraktın. | Open Subtitles | -يا لها من مفاجأة مذهلة أسقطها عليّ هناك |
Bu büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | ذلك كان شيئا ً غريبا ً |
Ne büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | ما مفاجأة رائعة. |
Söz veriyorum. Bu büyük bir sürpriz oldu. Tabii ki. | Open Subtitles | اعدك هذه حقا مفاجأه بالتأكيد نحن نود ذلك، متى؟ |
Mart 1905'te , şaşırtıcı bir hipotez sunan bir makalesini teslim ettiği an büyük bir sürpriz ortaya çıkmıştı. | TED | جاء ذلك بمثابة مفاجأة كبرى عندما قدم في مارس 1905 ورقة مع فرضية مروعة. |
Evet, harika. Ne büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | أجل , عظيم , ما هذه المفاجأة الكبيرة. |