"büyük değil" - Traduction Turc en Arabe

    • ليست كبيرة
        
    • ليس كبيراً
        
    • ليس كبير
        
    • ليس كبيرا
        
    • ليست كبيره
        
    • ليس أكبر
        
    • ليست ضخمة
        
    • ليس أضخَم
        
    • ليست واسعة
        
    • ليست أكبر
        
    • ليس كبيرًا
        
    Kolları göğsü kadar büyük değil. Open Subtitles ذراعيه ليست كبيرة بما فيه الكفاية لمجاراة صدره
    - Ben hiç görmedim güvenli alanını. - Pek büyük değil. O, uh... Open Subtitles ـ لم ارى ابدا منطقة راحة ـ انها ليست كبيرة جدا انها
    Bir önceki kadar büyük değil ama bunu daha adil bulacağınızı düşünüyorum. Open Subtitles ليس كبيراً كالمرة السابقة، ولكن أعتقد أنه عادلاً لك
    "1 yaşındaki bir çocuk için büyük" değil, "herhangi biri için büyük" büyüklüğünde. Open Subtitles ليس كبير بالنسبه لجسم طفل بعمر سنه بل كبير لجسم اي شخص كبير
    Bunu küçük kafana sok çünkü kafan fazla büyük değil. Open Subtitles ضع هذا في رأسك الصغير، لأن رأسك ليس كبيرا جدا
    Büyük, yılana benzer bir şey. Belediye başkanı kadar büyük değil. Ama çok tehlikeli görünüyor. Open Subtitles إنها أفعي كبيرة , ليست كبيرة جداً ولكنها تبدو قاتلة
    Ancak delik yetişkinler için yeterince büyük değil. Open Subtitles لكنّها ليست كبيرة بما فيه الكفاية للكبار
    Boynuzlarım kadar büyük değil tabii. Yine lafı geçirdim, evet! - Gününüzü gördünüz! Open Subtitles تعرفوا، ليست كبيرة كقروني خدعتكم ثانيةً، نعم, تستحقوها
    Hiç de büyük değil, bayım. Tek park alanına sığdırabilirsin. Apartmanların aşağısına park etmek zorunda kaldım. Open Subtitles إنها ليست كبيرة سيدي , يمكنك أن تضعها في موقف واحد , إضررت لأن أضع سيارتي بأسفل الشارع
    Ah, ada o kadar büyük değil. Open Subtitles إلى المنحدر الشرقي حسناً , الجزيرة ليست كبيرة جداً
    Kameralar çalışıyor, ama bu sürücü bir günden fazlasını kaydebilecek kadar büyük değil. Open Subtitles الكاميرات تدور ، إلا أن عجلتها ليست كبيرة بما فيه الكفاية لتسجّل لأكثر من يوم
    Yeterince büyük değil. Tüm orduyu yok edebilecek bir şey lazım. Open Subtitles ليس كبيراً بما يكفي نحتاج شيء يمكنه هزيمة جيش بأكمله
    Bir Arap için yeterince büyük değil, bir Amerikalı için yeterince pahalı değil, genç bir profesyonel için yeterince modaya uygun değil. Open Subtitles ليس كبيراً كفاية لعربي وليس باهظاً كفاية لأمريكي
    Oteli bu şekilde havaya uçurmak için saksılar yeteri kadar büyük değil. Open Subtitles أصيص الأزهار ليس كبيراً بما يكفي لكي يفجر الفندق هكذا
    Bunu çözmeye çalıştım, ama ev yeterince büyük değil. Open Subtitles حاولت أن أحل هذه المشكلة لكن المنزل ليس كبير بقدر كاف حقاً
    Makas kadar büyük değil. Open Subtitles أنه ليس كبير لكي يكون مقص لذلك انه شيءُ أصغرُ
    Yüzün o kadar makyajı tutacak kadar büyük değil. Open Subtitles وجهك ليس كبير بما فيه الكفاية لحمل ذلك الميكياج الكثير.
    Ben ikinize de katılmıyorum, çok büyük değil ama yine de büyük Open Subtitles قضيبى ليس كبيرا جدا ولكنه كبير بصورة كافية
    Ama biliyorsun ki evimiz kalabalığı alacak kadar büyük değil. Open Subtitles وكما تعلمين, المنزل ليس كبيرا بما يكفي لاستقبال الحشود،
    Chop,seksi partiler, normal partiler kadar büyük değil, değil mi? Open Subtitles تشوب حفلت الاثاره ليست كبيره مثل الحفلات العاديه, هذا صحيح؟
    Mambo kralı Xavier Cugat'dan daha büyük değil ama. Open Subtitles أبي نجم الروك الأكبر على الكوكبِ. أوووه.. ليس أكبر من كوجات ملك المامبو
    Onlara miktarlar çok büyük değil derken, uzmanlara güveniyorum. Open Subtitles أثق بالخبراء عندما يقولون أن الكميات ليست ضخمة
    - Carl. Dediğinde yanılıyordun; burası korunamayacak kadar büyük değil. Open Subtitles إنّك أخطأتِ قبلًا، هذا المكان ليس أضخَم من أن يُحمى.
    Patron, Kuru temizleme yeteri kadar büyük değil. Open Subtitles لكن يا رئيس، المغسلة ليست واسعة كفاية
    Bir nohuttan büyük değil, ama yinede yemeye çalışıyor. Bir adım atıyor... Open Subtitles ليست أكبر مِنْ حبّة حمّص لكنْ لا بدّ أنْ يأكلها، تقدّم خطوة...
    Ay gerçekten de tam olması gereken boyutta; büyük, ama çok büyük değil. TED فالقمر هو بالحجم الصحيح تمامًا: كبير، نعم، لكن ليس كبيرًا جدًّا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus