Hayır, büyük sorunları çözemememizin sebepleri daha karmaşık ve daha derin. | TED | لا، أسباب أننا لا نستطيع أن نحل المشاكل الكبيرة هو أكثر تعقيدا وأكثر عمقا. |
Bazen, büyük sorunları politik sistemlerimiz başarısız olduğu için çözemeyiz. | TED | احيانا , لا يمكننا حل المشاكل الكبيرة لأن أنظمتنا السياسية تفشل. |
büyük sorunları küçülttüm küçükleri tamamen yok ettim. | Open Subtitles | حوّلتُ المشاكل الكبيرة لمشاكل صغيرة وتخلصتُ من المشاكل الصغيرة |
YNH: Kesinlikle. Günümüzde dünyanın tüm büyük sorunları özünde küresel sorunlardır ve küresel işbirliği olmazsa çözülemezler. | TED | يوفال: بالضبط، كل المشاكل الكبرى في العالم اليوم تعتبر مشاكل عالمية بالأساس ولا يمكن حلها الا بتعاون عالمي من نوع ما |
Bugün dünyanın en büyük sorunları üzerine konuşmak istiyorum. | TED | ان الذي اريد ان اتحدث عنه فعليا هو المشاكل الكبرى في هذا العالم |
Şimdi adamın başında benden daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | الآن , واضح أن الرجال لديهم مشاكل اكبر مني |
Bunu yapabiliyor olsaydık, dünyadaki bazı büyük sorunları da ortadan kaldırmış olurduk. | TED | لو تمكنا من فعل هذا ، سنتمكن من مواجهة مشاكل كبيرة في العالم. |
Ama bana kalırsa, bu derece büyük sorunları çözeceksek bu fikrin hırsını önerebilecek hırstaki insanlardır. | Open Subtitles | لكني أعتقد أنه يجب على الناس .. إقتراح أفكار تنمي طموح هذه الفكرة إن أردنا أن نحل هذه المشاكل الكبيرة |
Bazen büyük sorunları çözmeyi seçmiyoruz. | TED | أحيانا نختار عدم حل المشاكل الكبيرة. |
büyük sorunları teknoloji ile çözemeyeceğimiz doğru değil. | TED | ليس من الصحيح باننا لا نستطيع حل المشاكل الكبيرة من خلال التكنولوجيا . |
Apollo görevi, büyük sorunları çözmede teknolojinin kapasitesi için bir çeşit metafor haline gelmiştir, bu şartları sağladı. | TED | بعثة أبولو، التي اصبحت نوعا من نوع من الاستعارة لفدرة التكنولجيا على حل المشاكل الكبيرة , وفق تلك المعايل . |
Angel Araştırma bürosu, çok ucuza büyük sorunları çözeriz. | Open Subtitles | مكتبتحقيقات(إنجل) لحل المشاكل الكبيرة بأسعار زهيدة |
Ama yeterli değil çünkü dünyamızın en büyük sorunları trilyonlar istiyor, milyarlar değil. | TED | لكن هذا ليس كافيًا لأن المشاكل الكبرى في عالمنا تحتاج إلى تريليونات من الدولارات وليس المليارات فقط. |
İşe ihtiyacımız var. hem şirketler hem de yatırımcılar dünyamızdaki en büyük sorunları çözmek için yaratıcı ve yenilikçi kurumsal strateji ve sermaye getiriyorlar. | TED | يتوجب على العمل سواء في الشركات أو لدى المستثمرين استحضار المزيد من استراتيجيات الشركات الخلاقة ورأس مال لحل المشاكل الكبرى في عالمنا |
Milyonlarca yetenekli ve duygusal istikrar gösteren, sağlıklı ve kendisinden önceki toplumlara göre daha iyi eğitim görmüş, hayatın gerçekçi hususlarıyla yüzleşmek için bilgiyle zırhlanmış ve büyük sorunları çözmek için motive bireylere sahip toplulıklar görüp görebileceğimiz en iyi toplum olabilirler. | TED | المجتمعات التي تتوفر على ملايين المواطنين الموهوبين و المتوازنين نفسيا الذين يتمتعون بصحة جيدة ، وتعليم جيد أكثر من أي جيل مضى مسلحين بالمعرفة عن النواحي العملية للحياة ومتحمسين لحل المشاكل الكبرى يمكنها أن تكون مجتمعات أفضل مما كنا نعرف. |
Şunu söylemem yeterli olur ki, Liber8 için endişelenmekten çok daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | يكفي ان اقول ان ليهم مشاكل اكبر بكثير الآن (من القلق بشأنك أو بشأن (التحرير |
Şu anda senden çok daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | لديها مشاكل اكبر منك حالياً |
Annemin daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | -لا، أمي لديها مشاكل اكبر |
Ama her büyük fikir gibi büyük sorunları var. | Open Subtitles | لكنّ مثل كلّ الأفكار الكبيرة، لديها مشاكل كبيرة. |