"büyük ve" - Traduction Turc en Arabe

    • أكبر و
        
    • كبير و
        
    • كبيرة و
        
    • وأكبر
        
    • ضخم و
        
    • وكبيرة
        
    • الكبيرةِ
        
    • وكبير
        
    • عظيم و
        
    • العظيم و
        
    • المهم والجديد
        
    • الصلبة وهم
        
    • مصالح الكل
        
    • و العظيم
        
    • وأعظم
        
    Böyle tuğla gibi ama biraz daha büyük ve gri. Cüruf bloğu mu? Open Subtitles ما هي الأشياء التي تكون شبيهة بالقرميد لكن أكبر و بلون رمادي ؟
    Seneye, gelecek yaz, ev sahipliği yapmayı umduğum şey; tarihteki en büyük ve en iyi aile toplantısı. TED السنة القادمة ، الصيف القادم سأقوم بإقامة ما آمل أن يكون أكبر و أفضل اجتماع عائلي في التاريخ
    Biz bir numarayız, Birleşik Devletler büyük ve iş başında. TED فنحن في المقدمة، الولايات المتحدة بلد كبير و مسؤول.
    Kaslarınıza yıkım yaşatır, iyi beslenir, dinlenir ve bunu tekrarlarsanız, kaslarınızın mümkün olduğu kadar büyük ve güçlü olmasını sağlarsınız. TED عندما تمزّق عضلاتك، كُل طعاماً مناسباً، استرح و كرّر العملية، سوف تخلق ظروفاً لجعل عضلاتك كبيرة و قويّة قدر الإمكان.
    Bütün bunlar, uyduların sadece daha büyük, daha büyük, daha da büyük ve daha pahalı olmasını sağladı, şu anda bir tanesi yaklaşık bir milyar, evet milyar, dolar ediyor. TED جميع هذه الأمور جعلت من الأقمار الصناعية أكبر وأكبر وأكبر وأكثر كلفة، الآن حوالي 1 مليار دولار لكل واحد منها.
    Sadece bu kadarsa neden tabelada "büyük ve Geniş" yazıyor? Open Subtitles إن كان هذا كل ما لديكم اذا لماذ كُتب على اللافتة بالخارج ضخم و طويل
    Yani, Adam Smith, daha 18. yy'da yazmıştı, "Çin piyasası Avrupa'daki her şeye oranla daha büyük ve daha karmaşıktır." TED اعني ان آدم سميث كتب في اواخر القرن الثامن عشر ان السوق الصينية متطورة وكبيرة وأكثر تنظيماً اكثر من اي سوق في اوروبا
    Burası Rocinha, Rio de Janerio’daki en büyük ve en şehirleşmiş varoş. TED هذه هو هوسينيا، أكبر و أكثر الأحياء الفقيرة حضريةً في ريو دي جانيرو.
    Buradaki oteller, Vegas'daki ortaklıklarınkinden daha büyük ve fiyakalı. Küba hükümetindeki dostlara teşekkür etmeliyiz. Open Subtitles الفنادق هنا أكبر و أرقى من كل ما شيدناة فى فيجاس
    Buradaki oteller, Vegas'da kurduğumuz, O kaba batakhanelerden çok daha büyük ve gösterişli. Open Subtitles الفنادق هنا أكبر و أرقى من كل ما شيدناة فى فيجاس
    Kalbin, daha önce hiç karşılaşmadığım kadar büyük ve saf, Phoebe. Open Subtitles إنّ قلبكِ كبير و صادق أكثر من أي شخص رأيته في حياتي، فيبي
    Eğer büyük ve sağlam birşeyde, tamamiyle doğru delikleri açarsan zayıflar. Open Subtitles يقول إنك إن أحدثت ثقوباً في أماكن معينة بشيء كبير و متين يضعف جداً
    Eğer büyük ve sağlam birşeyde, tamamiyle doğru delikleri açarsan zayıflar. Open Subtitles يقول إنك إن أحدثت ثقوباً في أماكن معينة بشيء كبير و متين يضعف جداً
    Bu artık mümkün; organize olmak için organizasyonlara ihtiyacınız yok, yeni yazılımlar geliştirmek gibi büyük ve karmaşık görevler için. TED هذا ممكن الآن , لا تحتاج إلى منظمة لتكون منظما لتنجز مهام كبيرة و معقدة مثل إبتكار أنظمة و برمجيات جديدة
    Benim için büyük ve gösterişli bir parti vermelisin. Open Subtitles يجب أن نقيم حفلة كبيرة و متألقة من أجلي.
    büyük ve güzel bir gölü var. Oraya bayılacaksın. Open Subtitles يوجد هُناك بُحيرة كبيرة و جميلة، سوفَ تنالُ على إعّجابِكِ
    Burunları. Bizimkilerden daha büyük ve yaygın. Open Subtitles ,إنها أنوفهم أنوفهم أطول وأكبر من أنوفنا
    Bunu onlar yapmadı, ama o büyük ve kırmızı ve de bir sürü dokunaçı var. Open Subtitles لم يتعرفوا عليه لكنه ضخم و أحمر اللون و ليه عدة مِجسات
    Onlara birlikte daha güçlü olduğumuzu söylerdim Bu akımın öncü ve mağdurlardan oluştuğunu ve her gün büyük ve küçük şeyler yaptığımızı. TED كنت أخبرهم بأننا أقوى سويةً وأن هذه حملة من الناجين والمدافعين عنهم الذين يقومون بأشياء صغيرة وكبيرة يوميًا
    1913 yılında Federal Rezerv kurulduğundan beri, birçok büyük ve küçük savaş yaşandı. Open Subtitles منذ إستهلالِ الإحتياطي الفيدرالي في عام 1913 .بدأت عدد مِنْ الحروبِ الكبيرةِ والصغيرةِ
    Yüksek teknoloji kullanmadan basit etiketlemeler yaptık; büyük ve uzun sırıklarla etiketledik. Bu, ucunda etiket olan TED ووضعنا علامات عليها بشكل بسيط وليس فيه الكثير من التكنولوجيا بواسطة عمود طويل وكبير هذا قضي الصيد الساحلي
    Bana büyük ve zengin diyorsun, ama hiç bir şeyim yok. Open Subtitles أنت تقولين أننى عظيم و ثرى و لكنى لا أملك شيئا
    En büyük ve en iyi Jüpiter'in, eşi Juno'nun ve en güçlünün evladı Minerva'nın şerefine. Open Subtitles إلي "جوبيتر" العظيم "و زوجته "جونو و "منيرفا" أعظم ذريته
    büyük ve yeni bir şey. Open Subtitles انه الحدث المهم والجديد
    Rekabet büyük ve tek kişi seçiliyor. Open Subtitles أعني هناك بعض المنافسة الصلبة وهم سيختارون واحد منا فقط
    Daha büyük ve iyi bir amaç için böyle gerekiyor. Open Subtitles ما نفعله يرضي مصالح الكل
    büyük ve Güçlü Oz niçin geldiğinizi biliyor. Open Subtitles ( أوز) القوي و العظيم... . يعرفلماذاجئتمإلى هنا ...
    Hiç görmediğim kadar büyük ve görkemli bir şehir. Open Subtitles "مدينة كبيرة وأعظم من أيّة مدينة رأيتها يوماً"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus