"bıçağın" - Traduction Turc en Arabe

    • السكين
        
    • سكين
        
    • النصل
        
    • سكينك
        
    • الشفرة
        
    • السكّين
        
    • السكينة
        
    • شفرة
        
    • سكينة
        
    • سكينتك
        
    • السكاكين
        
    • السكينه
        
    • سكيناً
        
    • سكّين
        
    • بالسكين
        
    bıçağın elinde olduğunu farzediyorum ve video da açık, izliyorsun. Open Subtitles أنا أفترض الآن أنّ لديك السكين ولديك الفيديو الذي تشاهده
    Burada bıçağın kalbi nasıl deldiğini görüyorsunuz. TED ويمكننا ان نرى كيف ان السكين اخترق القلب
    Başlarda hiçbir şey hissetmedim. Sadece bıçağın kafatasımı kazıma sesini duyuyordum. Open Subtitles في البداية لم أشعر بأيّ شيء، فقط أسمع صوت السكين يقشط جمجمتي، كما تعلم
    Sonra küçük, keskin bir bıçakla, ki bu bıçağın avantajı... Open Subtitles بواسطة سكين حاد و قصير حافته ستقطع حتى الوصول للعظم
    O büyük bıçağın ve kabile dövmen sana güç vermiş olabilir. Open Subtitles هذا النصل الكبير وهذه الملابس الرثة القبلية أعطتك قوة بلا شك
    Yanında çatal ve kaşıkla bıçağın zararsız gözükür. Open Subtitles لقد قمت بوضع سكينك مع الشوكة و الملعقة وهذه اشياء تبدو غير مؤذية
    Ama bıçağın, kabzayla buluştuğu yerde eser miktarda buldum. Open Subtitles لكنّني وجدت آثار أدلة في المكان الذي تتصل فيه الشفرة بالمقبض.
    Metroda bulduğumuz bıçağın üzerinden kan örnekleri aldık ve bugün apartmanda bulduklarımızla karşılaştırdık. Open Subtitles لدينا عينة من الدم من السكين التي استخدمت عليه في قطار الأنفاق وقارناها مع العينة التي وجدناها في شقته
    Bir bıçağın ne zaman işe yarayabileceğini hiç bilemezsin. Open Subtitles أنتَ لا تعلم متى يكون السكين في متنـاول اليدين
    Ama bana gördüğüm bıçağın bu dolapta olup olmadığını soruyorsanız, ben de... Open Subtitles ولكن إن سألتني هل كانت السكين بهذه الخزنة
    İbrahim, oğlunu kesmek niyetiyle bıçağını kaldırır, kesin ve öldürücü darbeyi vurmak üzeredir, oğul bıçağın tam ağzındayken, bir melek kucağında bir koyun ile gelir ve der ki: Open Subtitles عندما رفع إبراهيم السكين بقصد الذبح عندما أوشك أن يذبح
    Madam Renauld bıçağın odasından alındığını söyledi. Open Subtitles زوجة رينو قالت أنه أخذ هذه السكين من حجرتها
    Bu o bıçağın bir eşi değil, bu Yüzbaşı Hastings'in getirdiği kadın tarafından çalınan Paul Renauld'yu öldüren bıçak. Open Subtitles ليس سكين مماثلة ,بل نفس السكين المستخدمة فى قتل السيد رينو والتى سرقتها المرأة التى احضرها كابتن هيستنجز لمكتبى هنا
    Kiraz kuşu, bıçağın hızlı bir darbesiyle ikiye kesilir. Open Subtitles عليكِ أن تقطعي الأرطلان إلى قطعتين بضربة سكين سريعة
    Her bıçağın kabzası gömülmeli, ve sonra da bir haç şeklinde yerleştirilmeli. Open Subtitles كل سكين يجب أن تغرس حتى المقبض و توضع بحيث تتمثل على شكل الصليب
    Adam bıçağın ucunu... kendi sırtına saplamıştı. Open Subtitles الرجل أخذ مقدمة النصل 000 ووضعها فى كتفه
    Kanlı tavuk sandviçi istemiyorsan, elini bıçağın yoluna koyma. Open Subtitles اذا كنت لا تريد اعداد رومى بالاصابع لا تضع يدك امام النصل وهو يعمل
    bıçağın ve çatalın var. Nasıl kullanıldıklarını da biliyorsun. Open Subtitles لديك سكينك و شوكتك أنت تعرف كيف تستخدمهم
    bıçağın açısı doğrudan ön tarafından saldırıya uğradığını gösteriyor. Open Subtitles زاوية دخول الشفرة تشير أنه تم مهاجمته من الأمام، بإستقامة مباشرة.
    Sayın Yargıç, bu bıçağın iki numaralı savunma kanıtı olarak kayıtlara geçmesini istiyorum. Open Subtitles حضرة القاضي اُريد أن توضع هذه السكّين كدليل دفاعي معترف من قبل الشاهد
    Keskin dişli kötü bir köpek keskin bir bıçağın tereyağını kestiği gibi damarlarını kesecek,.... Open Subtitles ،كلب شرس ذو أسنان حادة والتي تدخل في أعناقهم مثل السكينة في الزبدة في يوم صيفي حار
    Sanki karnına saplanmış bir bıçağın azar azar etini kazıması gibi bir şey. Open Subtitles الأمر أشبه بوجود شفرة في بطنكِ تقوم بتكوين غرز على جسدكِ لايمكنِ إخفائها
    Çünkü kesikte bir bıçağın dayanamayıp kırılacağı derecede döndürme izi var. Open Subtitles لأنه يوجد اكثر من إلتواء عند القطع أكثر مما قد تحدثه سكينة بشفرة مسطحة بدون أن تنتش
    İlk Gümüş Zil Cinayeti'nin işlendiği evde bulunan fildişi parçası, tamamen bıçağın eksik parçasıyla eşleşiyor. Open Subtitles ،قطعة العاج التي وُجدت في موقع اول جريمه لقاتل الأجراس الفضيه تطابق القطعه المفقوده من سكينتك بالضبط
    Duvar dolusu bıçağın kanıt sayılacağını sanmıyorum, ama ürkütücü olduğu kesin. Open Subtitles لا أعلم إن كان حائطٌ من السكاكين يعتبر دليلاً و لكنه مخيف بالتاكيد
    Ayağı kayıp bıçağın üstüne düşmediğine emin misin? Open Subtitles هل أنت واثق انه لم يتزحلق و وقعت السكينه عليه
    Lab, bıçağın kaybolduğunu her an anlayabilir. Open Subtitles في أى لحظة ، سيُدرك المعمل أن هُناك سكيناً مفقوداً
    Coonon'ın yaralarının tomografik yapılandırmalarını kullanarak kullanılan bıçağın 3 boyutlu halini geliştirdim. Open Subtitles نموذج ثلاثي الأبعاد للنصل المُستخدم. إنّه سكّين مجموعة العمليّات الخاصّة،
    Elimi açacağım, ve umarım ki bir sorun çıkmaz, saf vahşi çekim gücüm bıçağın düşmesini engelleyecek. TED سوف أفتح يدي, متأملاً, اذا كل شيء سار على ما يرام, مغناطيسية جسمي الطبيعية ستمسك بالسكين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus