Bebek Diego, Buenos Aires'te bir barın önünde bıçaklandı... imza vermeyi reddettiği için. | Open Subtitles | طعن دييغو الصغير خارج حانة في بوينوس أيرس بعد رفضه إعطاء توقيعه لأحدهم |
Bebek Diego, Buenos Aires'te bir barın önünde imza vermeyi reddettiği için bıçaklandı. | Open Subtitles | طعن دييغو الصغير خارج حانة في بوينوس أيرس بعد رفضه إعطاء توقيعه لأحدهم |
O eleman ne diye bıçaklandı? | Open Subtitles | لماذ طُعن ذلك الرجل؟ |
3 ay sonra bir bar kavgasını ayırırken bıçaklandı. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أشهر، تم طعنه وهم يفرّق شجارًا في البار |
"Sonunda, sik yalayan Rodriguez bıçaklandı, minnettarım." | Open Subtitles | انا شاكر لأني أخيراً طعنت ذلك الوغد رودريغز |
Ama Leydi Boynton kavrularak ölmedi, bıçaklandı. | Open Subtitles | لكن السيدة بوينتون لم تحمص حتى الموت لقد تعرضت للطعن |
Sadece ordusu yenilmekle kalmadı, kaçarken İmparator kalçasından bıçaklandı. | TED | ليس فقط جيشه هزم، ولكن عندما هربوا، تم طعن الإمبراطور في الأرداف. |
Bu adam vuruldu, bıçaklandı, yandı, otobüs çarptı, ama hala dimdik yerinde. | Open Subtitles | هذا الرجل قد أصيب بالرصاص أو طعن أو حرق وصدمته حافلة ، وهو ما يزال هناك |
Abim bir hafta önce bıçaklandı ve dün de ölümüne dövüldü. | Open Subtitles | طعن هيونغ قبل أسبوع ، وفي الأمس تعرض لضربٍ مبرح |
Gece boyunca beş kişi vuruldu iki kişi bıçaklandı ve altı şüpheli atış yapıldı. | Open Subtitles | خلال الليل كان لدينا خمس عمليات إطلاق النار عمليتين طعن و ستة حرائق مريبة |
Çoğunuzun da bildiği gibi Alex dinlenme odamızda bıçaklandı. | Open Subtitles | كما يعلم معظمكم,ان شخصا ما طعن اليكس اليوم فى غرفة الاطباء |
Geri dönerken, bıçaklandı. | Open Subtitles | في طريق عودته، طُعن. |
James'in yaptığı buydu ve işinin ortasında 13 kere bıçaklandı, tahliyesinden yalnızca iki hafta önce. | Open Subtitles | ، (هذا مافعله (جيمس و قد طُعن ثلاثة عشر مرّة . و مابقي له إلاّ أسبوعان حتّى موعد خروجه |
Kocalarımdan biri, erkeklerin dostluğunu tercih ediyordu ve kalbinden bıçaklandı. | Open Subtitles | إحدى أزواجي كان يفضل معاشرة الرجال وتم طعنه في القلب .. |
Evsiz adamın biri, ...Civic Center'da bir metroda bıçaklandı. | Open Subtitles | كان هناك جريمة قتل منذ يومين؟ رجل مشرد تم طعنه على رصيف محطة مترو في مركز المدينة |
2 yıl sonrasında ise Michelle Watson sadece bir kez bıçaklandı. | Open Subtitles | و من ثم ميشيل واتسون طعنت مرة فقط,بعد عامين |
Kurbanımız sadece ölümüne dövülmedi, bıçaklandı. | Open Subtitles | ضحيتنا لم يتم ضربها الى حد الموت فقط , لقد طعنت |
En son buna benzer bir şey yaşandığında bir adam sırtından bıçaklandı. | Open Subtitles | آخر مرة حدث ذلك، تعرض رجل للطعن في الخلف. |
Geçen sene bir çete üyemiz bıçaklandı. | Open Subtitles | في العام الماضي تعرّض أحد أفراد الشرطة السود للطعن |
Öncelikle askeriye yapımı K-Bar tipi bir bıçakla beş ila sekiz defa bıçaklandı. | Open Subtitles | طُعنت من 5 إلى 6 مرات بواسطة سكينة عسكرية |
Aynı gece Rita Shaw isimli bir kadın kalbinden bıçaklandı. | Open Subtitles | نفس الإمرأة الليلية سمّت أصبح ريتا شو مطعونة في القلب. |
Daha geçen hafta tam durduğun yerde bir tesisatçı bıçaklandı. | Open Subtitles | هناك سبّاكاً طُعِن في نفس المكان الاسبوع الماضي. |
Boktan herifin teki kolundan bıçaklandı. Büyük tezgâh. | Open Subtitles | قطعة من الحثالة ، يمسك بسكين بيده صفقة كبيرة |
Birkaç ay önce 12 yaşında küçük bir kız gözlerimin önünde bıçaklandı. | Open Subtitles | قبل بضعة أشهر كانت هنالك فتاة بعمر 12 عاماً تمّ طعنها أمامي |
İkizim vuruldu. Bu kız bıçaklandı. | Open Subtitles | توأمي أطلق عليه النار، الفتاة طُعِنت |
Bir mahkûm tarafından bıçaklandı. | Open Subtitles | طُعِنَ مِن قِبَلِ سَجين |
Yerel Federal Acil Durum Yönetim Kurumu Müdürü silahlı soygunda bıçaklandı. | Open Subtitles | مدير الوكالة الفيدراليّة لإدارة الطوارئ تمّ ذبحه حتى الموت في عمليّة سطو. |