"bırakırsak" - Traduction Turc en Arabe

    • تركنا
        
    • تركناه
        
    • توقفنا عن
        
    • توقّفنا عن
        
    • تركناهما
        
    • تنازلنا
        
    • تخلينا
        
    • لو تركناها
        
    • لو توقّفنا
        
    • إن تجاهل
        
    • أطلقنا سراحك
        
    Onlara birçok maddî mal bırakırsak tek yapacakları kavga etmek olur ve birbirlerinden nefret ederler. TED إذا تركنا لهم الكثير من الماديات، فسيكون الشجار كل ما يفعلونه وسيكرهون بعضهم البعض.
    Eğer İngilizleri Pekin'de yalnız bırakırsak çok gülünç oluruz. Open Subtitles إذا تركنا بريطانية وحدها في بكين لعل بريطانيا لديها أسبابها
    Gayet iyi biliyorsunuz ki... kapıyı açık bırakırsak, kahvaltıdan sonra doğruca yatağa gidersiniz. Open Subtitles أنّنا اذا تركنا الباب مفتوح فأنكم سوف تذهبون للنوم بعد الافطار مباشرة اليس كذلك؟ وماذا في هذا؟
    Eğer burada bırakırsak, heykelin gerçekten ağlamadığını öğrenecekler ve Rahip Paul'u dolandırıcılıkla suçlayacak. Open Subtitles اذا تركناه هنا سيكتشفون بأن التمثال لم يبك حقا ويلومون الاب بول بالاحتيال
    Onu çocukluğumuzdan beri tanıyoruz, hayatta bırakırsak bizi bağışlar mı sence? Open Subtitles لقد عرفناه منذ كنا صغار لو تركناه يعيش هل سيسامحنا؟
    - Ben kahraman değilim. Eğer petrol kullanmayı bırakırsak, hepimiz kahraman oluruz. Open Subtitles لست بطلاً، سنكون كلنا أبطالاً رغم ذلك إن توقفنا عن استخدام البنزين
    Sanırım kapıyı açık bırakırsak, gelenleri...ya da çocukları ağlamaya başlarsa duyabiliriz... Open Subtitles إن تركنا الباب مفتوحاً، أعتقد أننا تستطيع سماع إن كان أحد آتٍ إلينا، أو إن بدأ أحد الأولاد بالبكاء
    Eğer diğerlerini bırakırsak bizimle geleceğini söylüyor. Open Subtitles لقد قالت أنها سوف تأتي معانا إذا تركنا الآخرين
    Adamı burada bırakırsak ölecek. O zaman da cinayetten yargılanırız. Open Subtitles ذا تركنا هذا الرجل هنا سيموت، وستصبح جريمة قتل.
    Şimdi çocuğu bırakırsak annesine ve babasına koşup bizi ihbar edecektir. Open Subtitles إذا تركنا الفتى يرحل سيذهب لوالدته ووالده ويخبرهما عنا
    Bu yemeği başıboş bırakırsak, gider Avrupa'yı fetheder. Open Subtitles إذا تركنا هذا الغداء لوحده , سيحتل أوروبا
    O toplantıları ayarla. Ona bırakırsak asla olmaz. Open Subtitles رتب تلك الإجتماعات إذا تركنا ذلك له فلن تحدث أبداً
    Dinle, çocuğu burada bırakırsak ve onlar bulursa bunu yapmak, onların çocuğu yakalamasından daha insancıl olur. Open Subtitles اسمع، إذا تركنا الولد هنا و وجدوه هذه طريقة أكثر انسانية من أن نتركهم يمسكون به
    Eğer onu rahat bırakırsak, Rusya sakinleşir. Üstüne gidersek tam tersi olur. Open Subtitles وإذا تركناه بدون تدخّل فستستقر حالة روسيا
    Ama ofisin önüne gittiğimizde, Martha, eğer onu orada bırakırsak, onu tutmak isteyeceklerini ve bir daha asla göremeyeceğimizi söyledi. Open Subtitles وعندما وصلنا به إلى المكتب قالت مارثا إننا لو تركناه هناك فسيرغبون بالاحتفاظ به ولن نراه مجدداً
    Şimdi sana , eğer onu burada bırakırsak neler olabileceğini... söylerdim ama ben bir hanımefendiyim... ve o tür bir dil kullanmayacağım. Open Subtitles يمكنني أن أشرح لك الآن ما يمكن أن يحدث إن تركناه هنا لكنني سيدة ولا أستخدم هذه اللغة
    Bu kadar geniş bir cephede düşmanla çarpışmayı bırakırsak bu ilerlemelerini durdurabilir ve daha sağlam bir savunma kurma şansımız olabilir. Open Subtitles لو توقفنا عن مواجهة العدو مباشرةً في جبهة واسعة,ربما يبطيء تقدمهم وتتيح لنا بفرصة لنقيم دفاعاً مناسباً
    Eğer Tobinleri takip etmeyi bırakırsak bunu başaramayız. Open Subtitles اذا توقّفنا عن ملاحقة عائلة توبن الآن ، فلن يمكننا فعل ذلك
    İşi bunlara bırakırsak hiçbir şey olmayacağından korkuyorum. Open Subtitles أخشى إن تركناهما وحدهما ألا يحدث شيء بينهما أبداً
    Şimdi bırakırsak, tamamen kaybederiz. Open Subtitles وإذا تنازلنا الآن، سنخسرها كلها
    Acaba şerefli dostum bu ticareti bırakırsak Fransızların hemen yerimize geçip bu işin meyvelerini toplamayacağına akıl erdiriyor mu? Open Subtitles هل صديقي الشريف يعتقد حقا إذا تخلينا عن التجارة الفرنسيون لن يخطوا فورا إلى أماكننا ويحصدوا الجوائز؟
    Onu bu şekilde bırakırsak başına daha neler gelir, kim bilir? Open Subtitles لو تركناها على هذه الحالة لآ نعرف مالذي قد يحصل لها
    Ellerimizi ovuşturmayı bırakırsak, belki bu işi çözeriz ve onun daha fazla kâbus yaşamasına izin veririz. Open Subtitles ربّما لو توقّفنا جميعاً عن عصر يدينا لاستطعنا حلّ هذه المعضلة وجعلها تعيشُ لتشهد المزيد من الكوابيس
    Hayaleti dışarıda bırakırsak, geriye tek şüpheli kalıyor. Open Subtitles إن تجاهل المرء الشبح سيكون هناك مشتبه به واحد
    Dinle minik kuş seni bırakırsak beş kuruş para alamayız ve para olmadan, özgürlüğümüzü satın alamayız. Open Subtitles أنصتي، يا عصفورتي إذا أطلقنا سراحك فلن نحصل على الفدية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus