Pekâlâ, gerçekten üzgünsen neden şimdi beni yalnız bırakmıyorsun? | Open Subtitles | حسنٌ، لو أنت فعلا آسف لماذا أنت لا تتركني وشأني؟ |
Hayır,olamaz.Neden beni yalnız bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لا ، لا لم لا تدعني وشأني؟ لأنني سأكون عندها لوحدي أنا أيضاً |
Sen okulunu bırakmıyorsun ve bizde seni kesinlikle bir sirkte çalışmaya falan göndermiyoruz. | Open Subtitles | لن تتركي المدرسة و بالتأكيد لن نقرضك إلى السيرك |
Neden kürsüyü bu konuda konuşmak için para alanlara bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تتركين النقد لمن يُدفع لهم لإلقاء آرائهم ؟ |
Beni zaten tutuyorsun. Onu neden bırakmıyorsun? | Open Subtitles | أنا بحوزتك بالفعل، لماذا لا تتركها تغادر؟ |
Çocuk yeterince şey gördü zaten. Onu niçin yalnız bırakmıyorsun? | Open Subtitles | رأى الشاب ما يكفيه بالفعل لماذا لا تتركه لحاله؟ |
Neden buradan gidip beni rahat bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا ترحلين عن هنا و تتركيني و شأني؟ |
Sorun şu ki... söylediklerine inandığın için işi bırakmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تستقيل لأنك تعتقد 000 هذه الأشاء التى تقولها تريد أن تصدقهم |
Bana fazla bir seçenek bırakmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنك لن تتركني مع كل هذا الجحيم بخيارات عديدة، أليس كذلك؟ |
Tanrı aşkına Alejandro! Neden beni rahat bırakmıyorsun? | Open Subtitles | أليخاندرو ، يا إلهي ألا تستطيع أن تتركني إلي حالي |
Neden şimdi 4 kere söyleyip tüm ay beni rahat bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تقولها الآن 4 مرات و تتركني لحالي شهر؟ |
Neden lavaboyu bana bırakmıyorsun? | Open Subtitles | و سأدعك تقوم بعملك لم لا تدعني أتولى أمر المغسله؟ |
Küllerini neden bana... yani ona bırakmıyorsun? | Open Subtitles | ..لماذا لا تدعني تدعها تحصل على رماد ابنها؟ |
Ama bana hiçbir seçenek bırakmıyorsun. | Open Subtitles | مثل أبنة لي ولكنك لم تتركي أمامي خيار |
Bana başka bir çare bırakmıyorsun, Rachel. | Open Subtitles | لذا انت لم تتركي لي أي خيار, رايتشل |
Neden arabanı burada bırakmıyorsun? Seni eve götürürüm. | Open Subtitles | لماذا لا تتركين سيارتك هنا و نا سأوصلك إلى المنزل |
Biraz daha medeni bir şey olur diye umuyordum ama bana başka seçenek bırakmıyorsun. | Open Subtitles | وكنت آمل أن تكون طريقة متحضرة قليلاً ولكنك لا تتركين لي أي خيار |
hayır, yerini bilmiyorum. Neden onu rahat bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لا أدري ، لم لا تتركها لشأنها فحسب ؟ |
Neden bırakmıyorsun? | Open Subtitles | أذن, لماذا لا تتركه لحاله الآن؟ |
Hayır, ciddi misin? Beni burada ağaçların arasında bırakmıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | لا , هل انت جادة , لن تتركيني هنا وحدي في الغابة |
Sorun şu ki söylediklerine inandığın için işi bırakmıyorsun. | Open Subtitles | مهما يكن. هذه النقطه مجرد أنت لن تستقيل لأنك تعتقد |
Bize masadaki diğer seçenekleri, çok nahoş olanları denemekten başka çare bırakmıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتركنا من دون أي خيار آخر غير المضي بإجرائات أخرى إجرائات لن تعجبك |
Pekala o zaman.Bana savaş ilan etmekten başka çare bırakmıyorsun. | Open Subtitles | حسناً إذاً انت لم تترك لي خياراً سوى إعلان الحرب |
Neden aileni evde bırakmıyorsun, çünkü biliyorsun 30 gün yıllık izinin var. | TED | لم لا تترك عائلتك تظل في مسقط رأسك، لأنك تعلم انك تحصل على 30 يوم اجازة. |
Hiç rahat bırakmıyorsun! Tanrım, bu evden nefret ediyorum! | Open Subtitles | انت لاتترك الامور ياإلهي انا اكره هذا البيت |
Neden Temiz Gençler grubunuzun yanına gitmiyor... ve beni yanlız bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعودين الى جماعتك "المراهقة النظيفة" وتتركيني وشأني ؟ |
Bana bir şey bırakmıyorsun. Çin lokantasına gidelim. | Open Subtitles | أنت تتركنى بلا مال سنذهب لتناول الطعام |
Onu neden bırakmıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا لا تتركينه |