"bağırıp" - Traduction Turc en Arabe

    • الصراخ
        
    • يصرخ
        
    • تصرخ
        
    • يصرخون
        
    • بالصراخ
        
    • صرخت
        
    • أصرخ
        
    • صرخ
        
    • تصيح
        
    • تصرخين
        
    • نصرخ
        
    • وتصرخ
        
    • يهتفون
        
    • يصيحون
        
    • سيصرخ
        
    Yani onlara rica etmekle, hatta bağırıp çağırmakla bir şansın olmuyor. TED ولذلك لن تحصل على التغيير عن طريق السؤال أو حتى الصراخ عليهم
    Birkaç şehir eşkıyası bağırıp çağırmaya başladı. Open Subtitles نعم، بعض المتشددين بدأوا في التذمر و الصراخ والصياح
    Çünkü ben onun bağırıp, kondüktörü çağırdığını duydum, saat 1 'e 20 vardı. Open Subtitles أنا بنفسى سمعته يصرخ و يدق الجرس لمفتش القطار ما بين الدقيقه 20 بعد منتصف الليل و الساعه الواحده
    Herkes bağırıp çağırıyordu. Güvenlikten olduklarını sandık. Open Subtitles الجميع كان يصرخ و يصيح كنا نظن أنهم من رجال الأمن
    bağırıp çağırarak istediğini söylediğine göre gerçekten de Dokgo Jin olmalısın! Open Subtitles بما أنك تصرخ و تقول السخافات فأنت دوك غو جين فعلاً
    Hatta birbirlerine bağırıp çağırınca daha da iyi oluyor. TED بل إنها تكون أفضل لو أنهم يصرخون في وجه بعضهم البعض.
    Yukarıdayken bana bağırıp durarak ne demek istiyorsun? Open Subtitles ماذا كنت تعنى بالصراخ لى من أعلى الدرج هكذا ؟
    Madem giremeyeceğim, ne bağırıp çağırıyorsun? Open Subtitles ولماذا كل هذا الصراخ ما دمت لا أستطيع دخول الحمّام؟
    Öyle kuşlara bağırıp durmanın manası yok. Open Subtitles لا فائدة من الصراخ هكذا كالطيور , أتعرف هذا
    Plan şuydu, köpekbalığı birimize yaklaşınca o suyu dalgalandıracak, bağırıp çağıracaktı. Open Subtitles الفكرة كَانتْ، يَجيءُ القرشُ إلى الرجلِ الأقربِ. وهو يَبْدأُ بالزيطة' و الزنبليطة و الصراخ
    Şöyle hissettiğim için olabilir mi bütün gece bir adamın bağırıp bağırmayacağını beklemek. Open Subtitles لا اعرف ربما لانى لا اريد انتظار طوال الليل لشخص ممكن ان يصرخ أو لا
    Yani Bay Miller'ın ona bağırıp bir şeyler attığını buradan duyabiliyordum. Open Subtitles يصرخ و يلقي بالأشياء , واضحا من هنا لقد كان
    Bütün gün sana bağırıp duran bir ahmak olduğumu da biliyorum. Open Subtitles أعرف أنني هو الوقح الذي كان يصرخ فيكِ طوال اليوم
    Viviane'nın bağırıp Elisha'nın pencereyi kapatmaya çalışması normal mi yani? Open Subtitles هذا طبيعي أن تصرخ بينما يسارعُ هو إلى إغلاق النوافذ؟
    Sen ise kaldırımda durmuş bağırıp çağırıyordun. Open Subtitles وأنت كنت جالس على الرصيف تصرخ ومنظرك كان سخيفاً جداً
    Gerçekten seviyordum, yaşlı yengeç. Sürekli bağırıp çağıran, sürekli herkese kızgın. Open Subtitles بالفعل أحببتك أيها العجوز الأحمق,لطالما تحايلت عليك و أنت تصرخ فى وجه الجميع
    salondaki dinleyiciler veya dünyanın diğer yerlerindeki insanlar bunu duyduklarında, öfke ile bağırıp çağırabilirler en azından bazıları bunu yapacaktır. TED وسواء الناس هنا .. او في اي مكان في العالم قد استمعوا لهذا الحوار فهم ربما الان يصرخون فرحا به .. بعضهم على الاقل
    bağırıp çağırarak yaklaşmaya başladı. Open Subtitles لا بد أنه سمع شيء.. بدأ بالصراخ والأقتراب إلينا
    Sonunda da bana bağırıp çağırdı, ağzına ne gelirse. Open Subtitles وأخيراً، صرخت في وجهي بالعديد من الكلمات
    Bana bağırıp durdun. - Sana bağırmam! - Sakin ol. Open Subtitles لا لم تفعل ,انت فقط صرخت في وجهي لا لم أصرخ عليك ..
    Ve kahveyi eline bile almadan... sanki anasına asılmışım gibi bağırıp çağırmaya başladı. Open Subtitles وبمجرد ان اوصلتها لهم وقام بعد الاكواب صرخ في وجهى وكأنى ضربت والدته
    - Eve dönmeliyim, yoksa annem bağırıp çağırır. Open Subtitles لا بد لي من العودة للمنزل وإلا سوف تصيح أمي في وجهي
    Erkek arkadaşlarını hep böyle bağırıp susturur musun? Open Subtitles هل دائما تصرخين على أصدقائك بتلك الطريقة؟
    Burada bağırıp, çağırıp, tepinebiliriz ama bu adama incileri vermediğimiz sürece... Open Subtitles والآن بوسعنا أن نصرخ ونوبخونتحرك.. ولكن هذا لن يغير الحقيقةإلىأن نعطيالرجل..
    Ben sadece bir göz atmaya geldim o da bana bağırıp vurmaya başladı. Open Subtitles أنا جئت إلى هنا فقط لألقى نظرة ولقد بدأت تضربنى وتصرخ فى وجهى
    Görünen o ki, bir grup siyahi çocuk "Siyahi Güç" diye bağırıp iki lise öğrencisini sopalamışlar. Open Subtitles يبدون كحفنة من الفتية السود يهتفون بـ القوة السوداء وهم يضربون إثنان من البيض المهووسين من المدرسة الثانوية
    Köpekler ve kuşlarla beraber tutsak tüm gece bağırıp çağırırlar. Open Subtitles لو ابقيناهم مع الكلاب والطيور سوف يصيحون ويصرخون طوال الليل
    Aslında İsveçli çocuklardan biri güzel bir kızla tanıştığında "Eins, zwei, drei" diye bağırıp kızı buzda itmeye kalkacaktır. Open Subtitles في الواقع, إذا مر أحد هؤلاء الأولاد السويسريون بجانب فتاة جميلة فإنه ربما سيصرخ بصوت عال ويقول واحد, اثنان، ثلاثة وسيحاول دفعها للأسفل عبر الجليد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus