Orada süvari gibi haykırıyordu her yer kan olmuştu, yardımcı aşçı kadın bağırıyordu, | Open Subtitles | ها هي ، تتكلم ببذاءة دم في كل مكان والقابلة زوجة الطباخ تصرخ |
Avazı çıktığı kadar bağırıyordu ben de daha sert çekmeye başladım. | Open Subtitles | و كانت تصرخ بصوت عالي و استمريتُ في السحب بشكل أقوى |
Sparta'dan bağırıyordu. Midemi bulandırdı. | Open Subtitles | و هو يصيح بعزلة اسبرطة عن هذا ,لقد اصابنى بالغثيان |
Ve sonra da yanlış tarafa koştum herkes geri dön, geri dön diye bağırıyordu. | Open Subtitles | وبعد ذلك أنا جريت في الطريق الخاطئ والجميع كان يصرخ عد، عد |
Karısı da bas bas bağırıyordu. | Open Subtitles | وأخذنا في التدحرج على المشمع الأرضي وزوجته بدأت في الصراخ |
' diye bağırıyordu sinir krizleri ile evden ayrılırken. | Open Subtitles | هكذا صرخ خال أبي بينما كان يهم بالخروج وهو بحنق شديد |
Sirenler sanki bir insan gibi çığlık çığlığa bağırıyordu... | Open Subtitles | صفارة الإنذار كانت تصرخ مثل إنسان هي كانت تصرخ |
O da bana mahsustan bağırıyordu. | Open Subtitles | واخذت هي ايضا تصرخ علي ، تمثل دور الغاضبة |
Sürekli bağırıyordu, hatta radyoyla konuşuyordu. | Open Subtitles | كانت تصرخ كل الوقت وحتى تتكلم مع الراديو |
Kadın bağırıyordu, çocuk bağırıyordu. Aklımı oynatıyordum. | Open Subtitles | المرأة تصرخ الفتى يصرخ وأنا أفقد عقلي هنا |
Saçları diken diken olmuştu ve bağırıyordu... ve babam olanları 18.00 haberlerinde gördü. | Open Subtitles | ،وشعرها كان واقفاً هكذا وكانت تصرخ وشاهدها أبونا بنشرة العاشرة |
bağırıyordu ama, bir yandan da dövüşmeye devam ediyordu. | Open Subtitles | تضرب فروة رأس إحدى الشاذات ولكناه إستمرت فى القتال كانت تصرخ ولكنها إستمرت فى القتال |
Hademeyi gördüm. Bana bağırıyordu. Kızgın olduğunu sandım. | Open Subtitles | ولقد كان البواب , لقد كان يصيح عليّ فكرت بأنه غاضباً فحسب , ولكن |
Yeğeni öldürülüp para çalındığı için kıza bağırıyordu. | Open Subtitles | وكان هو يصيح في الفتاة لأن ابن أخيه قد قُتِل والنقود قد سُرقَت |
Büyük bir baskı altındaydım. Bana bağırıyordu. | Open Subtitles | كنت تحت تأثير ضغط كبير لقد كان يصرخ فى وجهى |
28 yaşında olduğunu söyleyerek bağırıyordu ödüm koptu. | Open Subtitles | لقد استمر في الصراخ في وجهي على أن عمره 28 عاماً لقد أخافني ، وأنا فقط... .. |
Maço geçinen biri için bir kız gibi bağırıyordu. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل مفتول العضلات صرخ كثيرا مثل فتاه |
Makinemi yüzüme doğru kaldırdım ve bu asker kafasını kaldırmaya çalıştı fakat gözleri "Beni çekme" der gibi bağırıyordu bu yüzden kameramı aldım ve başka yere doğru gittim. | Open Subtitles | رفعت كاميرتي لاصوره وحاول ان يحرك رأسه. وعيناه كانت تصيح الا اصوره |
Tam bir karmaşaydı. Korkunçtu insanlar ağlıyor, bağırıyordu bazıları korkmuş bazıları ise kızgındı. | Open Subtitles | وكان الوضع فوضويًا تمامًا ومروعًا ،فهناك أناس يبكون وأخرون يصرخون |
Sarhoş kızın teki bana bağırıyordu, ben de ona vurdum, bitti gitti. | Open Subtitles | صرخت فتاة ثملة في وجهي فضربتها. هذا كلّ شيء. |
Şemsiyeyi yere vurup hayvana bağırıyordu. | Open Subtitles | يا صاح، كانت تخبط بها على الأرضية وتصرخ عليه |
Çok öfkelenmişti ve bağırıyordu. Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | اذا هي كَانتْ تَصْرخُ وعنيفةُ، لكن ذلك جيدُ. |
Ve sonra-- herkes çığlık atmaya başladı. Ofise koşarak gelen bir kişi şöyle bağırıyordu: Patlama, patlama, patlama! | Open Subtitles | و بدأ كل شخص بالصراخ و جاء أحدهم قائلا إنفجار إنفجار |
Ve suratımın ortasına doğru gelip deli gibi kameraya bağırıyordu. | Open Subtitles | وقف أمام وجهي مباشرةً ويصرخ فيّ حاملاً كاميراته |
Kıyafetlerimi çıkarmamı söyledi, ama çıkarmadım, çok sinirlendi, ve elbisemi çekiştirmeye başladı, ben de banyoya koştum, arkamdan hala bağırıyordu. | Open Subtitles | طلب مني خلع ملابسي ولكنني لم أرد ذلك فثار وجذب ثوبي لذلك هرعت إلى المرحاض وأخذ يناديني صارخاً |
Herkes bağırıyordu. | Open Subtitles | إنّ المكانَ الكاملَ يَصْرخُ. |
Bir içki dükkanın önünde dikilip ordan geçen herkese bağırıyordu. | Open Subtitles | كان وافقًا خارج حانة يصرخ على أي أحد يسّير في الشارع. |