"bağlı değil" - Traduction Turc en Arabe

    • لا يعود
        
    • لا يرجع
        
    • ليس عائداً
        
    • لا يعتمد
        
    • ليس قرارك
        
    • ليس متروك
        
    • ليس منوطاً
        
    • ليس القرار
        
    • ليس بيدي
        
    • القرار ليس
        
    • الامر ليس
        
    Bu sana bağlı değil, karma bu. Open Subtitles لا اريد هذا لا يعود اليك، بل الى العاقبة الأخلاقية
    Ama bu iş bana bağlı değil. Open Subtitles لكن الأمر لا يعود لي ماذا تقول عن رجل
    CA: Ama vizyoner birisi değilsin ve bunları isimlendirmek sana bağlı değil. TED أندرسون:و لكنك لست بالقارئ للمستقبل ، وهذا لا يرجع لك لتسميهم .
    Keşke bana kalsaydı, efendim. Bana bağlı değil. Open Subtitles لو كان الأمر عائداً إليّ، سيدي لكنه ليس عائداً إليّ
    Ama bu şansa bağlı değil, bizim zamanında doğru bilgiyi yaratıp yaratamamamızla ilgili. TED ولكن لا يعتمد الأمرعلى الصدفة ولكنه يعتمد على قدراتنا من صنع المعرفة ذات الصلة في الوقت المناسب.
    Bu sana bağlı değil Howie. Open Subtitles أترى, هذا ليس قرارك, هاوي
    Bu sana bağlı değil. Open Subtitles الأمر ليس متروك لك
    Bu şu an bana bağlı değil, canım. Open Subtitles هذا الأمر لا يعود لي حاليًا يا عزيزتي
    Onun için muhalif iş yapmak bana bağlı değil. Open Subtitles لا يعود لي القيام بعمل الخصم له
    Hayır, salak herif. Sert adam olmak Stinkum'a bağlı değil. Open Subtitles لا أيها السافل لا يعود الأمر فحسب لـ (ستينكهام) لتأمين الحماية
    Evet ama sana bağlı değil. Open Subtitles أن الامر لا يعود لك
    Ama daha vakti gelmedi ve sana, senin ya da herhangi birinin söyleyeceği bir şeye bağlı değil bu. Open Subtitles والأمر لا يرجع إليكِ أو لأي شيء تقولينه أنتِ أو غيركِ, اتفقنا؟
    İstemiyorum! Bu sana bağlı değil, karma bu. Open Subtitles أنا لا أريد ذلك هذا القرار لا يرجع لك أنه يرجع لكارما
    İşin doğrusu, tamamen bana bağlı değil. Open Subtitles في الحقيقة، الأمر ليس عائداً إلي، حسناً؟
    - Gitmene izin vermeyeceğim, Jane. - Sana bağlı değil. Open Subtitles (لن أدعكِ ترحلين (جين - الأمر ليس عائداً إليك -
    Ne yazık ki, başarı sadece bize bağlı değil Şehir emrimizde olmalı. Open Subtitles لسوء الحظ، النجاح لا يعتمد علينا فقط لا بد أن تكون المدينة تحت تصرفنا
    Bu sana bağlı değil, Hanna. Open Subtitles إنه ليس قرارك فقط ، هانا
    O sana bağlı değil. Open Subtitles وهذا ليس متروك لكم.
    Bu bana bağlı değil. Bu sana bağlı değil. Bu, jüriye bağlı. Open Subtitles هذا ليس منوطاً بي و بكِ هذا منوط بهيئة المحلفين
    Adamın da söylediği gibi bu bize bağlı değil. Open Subtitles مثلما قال الرجل ليس القرار لنا
    Yok, ben öyle bir şey söylemedim, efendim. Bana bağlı değil. Open Subtitles لا، لم أقل هذا يا سيدي هذا الأمر ليس بيدي يا سيدي
    Yaptıklarımız, yapmak istediklerimiz kişiliklerimiz, benim kararıma bağlı değil. Open Subtitles القرار ليس لي وحدي فيما نفعله وفيما نحن مستعدون لفعله وما يحدد هويتنا
    Bu bana bağlı değil. Open Subtitles الامر ليس متروكا لي. جون التي تقرر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus