Girdap Manipülatörünü kutunun geri kalanına bağlamış. | Open Subtitles | لقد ربط المتلاعب الزمني بالصندوق بواسطة أسلاك |
Görüşüne göre boynuna kabloyu bağlamış ve kendini eşikten aşağıya bırakmış. | Open Subtitles | رقبته حول الحبل ربط يبدو أنه الشرفة من وقفز |
İpi tırabzana bağlamış, sonra da... | Open Subtitles | يقولون بأنها ربطت الحبل إلى السور وبعد ذلك |
Belki de adamı kamyonetinin altına bağlamış ve sonra da adamdan ayrılmıştır. | Open Subtitles | ربما قامت بربطها الى قاع شاحنتها وانزلقت |
Dr. Troy daha fazla kaybetmeden Onu bağlamış. | Open Subtitles | الدّكتور تروي رَبطَه قبل كان هناك أكثرُ. |
Bir yeleğin üstüne bağlamış. | Open Subtitles | لقد ربطها بحزامٍ ناسفٍ. |
Biri göbek kordonunu ayakkabı bağcığıyla bağlamış 10'luk neşter ve göbek kordonu bandı. | Open Subtitles | - شخص ما قام بربط الحبل السري ... باستخدام رباط الأحذية ... -مشرط رقم 10 وشريط للحبل السري |
Yaşlı adam balığı teknenin kenarına bağlamış. Kıyıya dönmek zorundaymış. | Open Subtitles | حاول العجوز ربط السمكة بطرف القارب وأضطرللتجديفإلىالشاطئ.. |
Görüşüne göre boynuna kabloyu bağlamış ve kendini eşikten aşağıya bırakmış. | Open Subtitles | أنه يبدو ربط الحبل حول رقبته وقفز من الشرفة |
Düğmenin teliğe geçmesi gibi kendini tendona bağlamış. | Open Subtitles | هو ربط نفسه على الوتر مثل زر يناسب حفرته |
Sanki biri ona bir şeyler bağlamış gibi. | Open Subtitles | كأن شخص ما ربط هذه الاشياء عليها |
İkinci eli kendi kendine bağlamış olamaz. | Open Subtitles | يستحيل ان يكون ربط اليد الثانية لوحده |
Kurbanı batırmak için deniz yatağına ağırlıklar bağlamış. | Open Subtitles | ربط أثقال لتغرق الضحية لقاع البحر |
Bir dişe, diş ipi bağlayıp, ipin diğer ucunu da hafıza karta bağlamış. Eğer ihtiyacı olursa çekmek için diş ipini kullanabilirdi. | Open Subtitles | ربطت طرفاً من الخيط بسنها والطرف الآخر بالبطاقة وفي حال احتاجتها يمكنها سحب الخيط |
Gastrik baypas sırasında jejunumun yönünü değiştirirken fazla sıkı bağlamış olabilir misin? | Open Subtitles | هل محتمل أن ربطت العقدة بشدة عندما أعدت توجيه ما بين المعدة والإثني عشر خلال عملية التنظير المريئي ؟ |
Onun bir parçasını şuradaki kirişe bağlamış. | Open Subtitles | لقد ربطت قطعة منه في العارضة هناك |
- Onun için birisi bağlamış. | Open Subtitles | شخص ما قام بربطها له |
- Onu diğer yandan bir şeyle bağlamış olmalı. | Open Subtitles | - لابد انة ربطها بشئ |
Acaba atını bağlamış mı? | Open Subtitles | أتسائل هل قام بربط حصانه |
Bu bölümde, dalış başlığı takan adam, kendisine hortum bağlamış, şişman olan ise, bu hortuma, diğeri kusana kadar osuruyor. | Open Subtitles | ولكطنه ليس هذا الفيلم هناك هذا الجزء حيث يقوم ذاك الرجل حيث يضع خوذه غوص ومعه خرطوم ضخ |
Onu kim bağlamış tahmin et. | Open Subtitles | أعتقد اننا عرفنا من قيده. |
Rehabilitasyona gidiyormuş ve üvey babası iyileşmesi için belli miktarda para bağlamış. | Open Subtitles | إنها كانت في اعادة التأهيل من المخدرات ، و زوج والدتها قيدها من أجل شفائها |
Yasaları "otomatiğe bağlamış" olarak uygulamakla o kadar meşgulsünüz ki. | Open Subtitles | -مرة أخرى -كما لو كان نظماً لعيناً للجمع -مرة أخرى |
Tüm ailesini bağlamış. | Open Subtitles | و إجلاس من بالبيت بنفس الغرفه و اجبارهم على المشاهده |