| Benim kamyonetin arkasına halat takıp heykele bağlarız ve en yakın çöpe atarız. | Open Subtitles | نأخذ حبلاً نربطه حول التمثال ونربطه في مؤخرة شاحنتي ونسحبه الى اقرب مرمى |
| Onu bağlarız böylece rahat durur. | Open Subtitles | سوف نربطه ولن يتسبب بأية مشكلة |
| Kalanların da gözlerini bağlarız. | Open Subtitles | والبقية سنربط أعينهم |
| Onu duygularımıza, sevdiğimiz veya sevmediğimiz şeylere bağlarız. | Open Subtitles | نقوم بربطها بعواطفنا وبكل شيء نحبه أو نكرهه |
| Onları birbirlerine bağlarız. Diğer katlardan almışlardı onları. | Open Subtitles | كلا ، يمكننا أن نربطهم سوياً ، ثم نسحبهم إلى الطوابق الأخرى على عمود الهاتف هناك بالأسفل |
| Yatağa bağlarız, toplarını bir kova buza koyarız ve gideriz. | Open Subtitles | نقيده في فراشه، نضع خصيتيه في طبق ثلج، ونغادر. |
| Arka sokağa zincirle bağlarız. Evsizleri korkutup kaçırırız. | Open Subtitles | - نربطه بسلسلة في الخارج ونخيف به المتشرد |
| Şu merdivene bağlarız. | Open Subtitles | سوف نربطه بذلك السلم |
| Birbirimizi tersine direğe bağlarız. | Open Subtitles | سنربط بعضنا بالسارية مقلوبين |
| Deri kuşaklarla bağlarız, daha iyi tutacaktır. | Open Subtitles | سنقوم بربطها عبر الأشرطة، هكذا سستحملنا |
| Jada onları kardeşine bağlar, biz de Moltaban'a bağlarız. | Open Subtitles | (جادة) تربطهم بشقيقها، ونحن نربطهم بـ(مونتيلبان). |
| - Kolay olacak demiyorum. - Ama söyleme şeklin."bağlarız, ne olacak?" | Open Subtitles | ـ واثق إنه ليس بالأمر الهين ـ لقد قلت،"أياً كان، نقيده" |
| bağlarız, bir şeyler yaparız. | Open Subtitles | فقط نقيده أو أياً كان. |