| Kadının görgü tanıklığı Caleb ve Catherine'ı cinayet yerine bağlayan tek şey. | Open Subtitles | شهادة عينيها هي الشيء الوحيد الذي يضع (كايلب) و (كاثرين) بمسرح الجريمة |
| Kadının görgü tanıklığı Caleb ve Catherine'ı cinayet yerine bağlayan tek şey. | Open Subtitles | شهادة عينيها هي الشيء الوحيد الذي يضع (كايلب) و (كاثرين) بمسرح الجريمة |
| - Olayları birbirine bağlayan tek şey kurbanlardan çıkartılan kesme kurşunlar. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يربط القضايا ببعضها هو أغلفة الرصاصات المأخوذة من الضحايا. |
| Roca'yı bu olaya bağlayan tek şey oydu değil mi? | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يربط (روكا) بالقضيه ملائم, أليس كذلك؟ |
| Kafasını vücuduna bağlayan tek şey derisi ve kasları. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي يربط رأسه بجسده هو الجلد و العضلات |
| Bak, şu anda para, Delano'yu cinayetleriyle bağlayan tek şey. | Open Subtitles | إسمع ، الآن المال هو الشئ الوحيد الذي يربط "ديلانو" بالجرائم |