Gezegende, bir başka insanı yetiştirip güvende olduğuna ve hayatta başarılı olmak için iyi konumlandığına emin olmaya çalışmaktan daha zorlu bir iş yok. | TED | لا يوجد عمل على وجه كوكب الأرض أصعب من تربية إنسان آخر والتأكد بأنهم في سلامة وأمن وفي وضعٍ جيد للنجاح في حياتهم. |
Bu odada en fazla bir veya iki kişi kuramsal fizikte başarılı olmak için gerekenlere sahiptir. | Open Subtitles | الآن،يمكن أن يتواجد بينكم شخص أو اثنان في هذه الغرفة ممن يتوفر فيه الإمكانات المطلوبة للنجاح كعالم فيزياء نظرية |
İş hayatında başarılı olmak istiyorsanız, bu üç zayıflıktan kurtulmalısınız. | Open Subtitles | تلك هي الثلاثة شياطين التي عليكم أن تذبحوها إن أردتم النجاح في التجارة. |
Saminu gibi genç çiftçiler tarım ürünleri almak, çalışmalarının karşılığını almak, başarılı olmak için nakit para almak zorunda değil. | TED | المزارعون الشباب أمثال سامينو لا يملكون أموالاً لشراء المنتجات الزراعية بما يتوافق مع عملهم الشاق ليكونوا ناجحين. |
Ve başarılı olmak için bir nevi tasarım yapmanız gerekir. | TED | انها مثل التصميم .. تحتاج الخطط لكي تنجح في طبختك |
Mutabakat'ta çift taraflı ajanlık yaptığım yeni işimde başarılı olmak için senin yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | بالنسبة إلى نجاحي في عملي كعميل مزدوج مع( الكوفانانت) سأحتاج مساعدتكِ |
Dışarda başarılı olmak için gereken bende yoktu. | Open Subtitles | أنا لا أملك ما يتطلبه الأمر لأنجح فى الحياة |
Fakat eğer başarılı olmak istiyorsanız, aslında yapmanız gereken bunun tam tersi. | TED | لكن ذلك في الواقع هو عكس ما عليك القيام به إن أردت أن تكون ناجحا. |
Ekip çalışmasını ve liderliği sergilemeniz, ...içinde bulunduğumuz sektörde başarılı olmak için gerekli. | Open Subtitles | إذا استطعتم اظهار أن العمل الجماعي والقيادة مهمة للنجاح في هذا المناخ الاقتصادي الصعب |
Burada başarılı olmak için, yırtıcılar pusu sanatında kusursuz olmak zorunda. | Open Subtitles | للنجاح هنا على المفترس أن يبدع في فنّ نصب الكمين |
Bir yırtıcı, burada başarılı olmak için nadir fırsatları değerlendirmek zorunda daha kötülerine katlanabilmek adına. | Open Subtitles | للنجاح هناك على المفترس ..استغلال أوقات الرخاء القليلة ليتحمّل أوقات الشدّة |
Seçmelerde başarılı olmak için tavsiyeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | بل يحتاج لنصح حول كيفية النجاح في اختبار |
Halkla İlişkiler'de başarılı olmak istiyorsan en iyi eğitim nedir? | Open Subtitles | ما هو التعليم المناسب إذا ما أردت النجاح في العلاقات العامة؟ |
Halkla İlişkiler'de başarılı olmak istiyorsan en iyi eğitim nedir? | Open Subtitles | ما هو التعليم المناسب إذا ما أردت النجاح في العلاقات العامة؟ |
Söylediğim şey, başvuracakları ve girebilecekleri belirli üniversite listeleri hakkında daha az endişelenmeli ve nereye giderlerse gitsinler, başarılı olmak için sahip oldukları alışkanlıklar, zihniyet, beceriler ve sıhhat ile çok daha fazla ilgilenmeliyiz. | TED | يجب علينا أن نكون أقل قلقًا حول المجموعة المحددة من الجامعات التي يمكن لهم التقدم إليها وأكثر قلقًا حول ما إذا كانوا يمتلكون العادات وطريقة التفكير والمهارات، والعافية، ليكونوا ناجحين أينما ذهبوا. |
Ve zeki, genç Afrikalılar, bu küresel topluluğa katılıp başarılı olmak için cok hevesliler ve çok hırslılar. | TED | و شباب إفريقيا النابغين يتطلعون للإنضمام للمجتمع العالمي, ليكونوا ناجحين -- و هم طموحين جدا . |
başarılı olmak için inatçılık, dayanma gücü ve niyette kararlılık gerekiyordu. | Open Subtitles | لكي تنجح بها، عليك أن تمتلك الإصرار. و الجَلَدْ، و صلابة الهدف. |
Mutabakat'ta çift taraflı ajanlık yaptığım yeni işimde başarılı olmak için senin yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | بالنسبة إلى نجاحي في عملي كعميل مزدوج ( مع ( الكوفانانت سأحتاج إلى مساعدتكِ |
Dışarda başarılı olmak için gereken bende yoktu. | Open Subtitles | أنا لا أملك ما يتطلبه الأمر لأنجح فى الحياة هذا جنون. |
Papi, başarılı olmak istiyorsam bütün bunlara sahip olmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | إن أبى قال: أنه يجب أن يكون لدي تلك الأشياء إذا كنت تريد أن تكون ناجحا |