Sen de başarısız oldun, Zinal. Yeterince iyi rol yapamadın. | Open Subtitles | لقد فشلت أنت أيضاً لم تقم بدورك بشكل كافي |
Denediğin her şeyde başarısız oldun! | Open Subtitles | و في بعض الأحيان يمكن أن أكون أحمقاً لقد فشلت في كل شيء حاولت فيه، |
Benim daha çok kemiğim var. Beni etkilemeye çalışıyorsan, başarısız oldun. | Open Subtitles | لدي عظام أكثر من هذا الرجل إن كنت تحاول إثارة إعجابي ، فقد فشلت |
Kardeşim bir SMS yolladı... ...Simpson'lardan bir alıntı yazmış. Diyordu ki... ..."en zor olanı denedin ve sefil bir halde başarısız oldun. | TED | أرسل لي أخي رسالة نصية، وكان مضمونها وكانت مقولة لسيمبسون. قال فيها، لقد بذلت أقصى جهدك وفشلت فشلاً ذريعاً. |
Beni azdırmaya çalışıyorsan, oldukça başarısız oldun. | Open Subtitles | لو كنتِ تحاولين إثارتي، فقد فشلتِ فشلاً ذريعاً. |
Evet, seni test ediyordum ve başarısız oldun. | Open Subtitles | و لكنه سر مزيف أجل، لقد كنت اختبرك و أنت فشلت |
Donanma subayı olarak başarısız oldun. | Open Subtitles | أنت فشلت كضابط بحرية أحرجت وكالة الاستخبارات المركزية |
Yani, başarısız oldun, sefil bir şekilde, ama sen bunu deneyecek kadar beni seven tek kişisin. | Open Subtitles | أعني, لقد فشلت بشكل مخزي لكنك الشخص الوحيد الذي يحبني بما يكفي لكي يحاول |
Sana güç verdim ama başarısız oldun. | Open Subtitles | والآن أعطيتك الشجاعة لردع قواهم ولقد فشلت أيضاً |
Beni hayal kırıklığına uğrattın. başarısız oldun. Heralde şuurunu kaybetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني لقد فشلت يجب أن تفقد وعيك الآن |
Değerli bir aday olduğu sürece anlaşmamızı onurlandırmakla ilgili bir sorunum yok ama sen zaten bu tek boynuzlu atı yakalamayı daha önce denedin ki eminim o inanıyordur tek boynuzlu ata, ve neticede başarısız oldun. | Open Subtitles | انظر، سأحترم اتفاقنا لكنك حاولت مسبقا إمساك ذلك اليونيكورن والذي أعتقد أنها أيضا تؤمن بوجوده، لكنك فشلت |
Senin bu tiyatro oyunun için, Birleşik Devletler'in sonraki başkanını... - ...getirdim buraya ve sen başarısız oldun. | Open Subtitles | إلى هنامن أجل لعبتك الكبيرة، توماس وأنت فشلت. |
Son liman da kapatıldı. Fırsatın vardı ama başarısız oldun. | Open Subtitles | لقد تم إغلاق آخر ميناء حظيت بفرصتك لكنك فشلت |
Sadece babam Sara'nın katilini bulup adalete getirmen için sana zaman verdi ama başarısız oldun. | Open Subtitles | والدي قرر مجرد لتعطيك الوقت لجلب القاتل سارة إلى العدالة، وكنت قد فشلت. |
Kabul et, insanların sigortalı işlerinde başarısız oldun. | Open Subtitles | واجه الأمر، لقد فشلت بوظيفةٍ آمنة للغاية |
Oh. Evet, doğru. Sanırım bu, onun intikamını alamadın, ...başarısız oldun demek. | Open Subtitles | هذا صحيح، يعني أنّك لمْ تثأر لموته إطلاقاً ويعني أنّك فشلت |
Yine de, ana görevinde başarısız oldun. | Open Subtitles | كن أيا كان الأمر، كنت قد فشلت في الهدف الأساسي الخاص بك. |
Bolivarın hayatında tek bir misyonu vardı, ve sen başarısız oldun. | Open Subtitles | لقد كان لديك مهمة واحدة في حياتك، بوليفار وفشلت |
Tahta ulaşıp başarısız oldun, asiller seni küçük görüyor. | Open Subtitles | لقد سعيت للعرش وفشلت .النبلاء فى النحواي يحتقروك |
Yani size hasta olduğunu söylemeye bile çalıştım. Ama başarısız oldun, ne kadar inandırıcı. | Open Subtitles | أعني, حتّى أنني حاولت إخباركم أنها كانت مريضة. لكنكِ فشلتِ تمامًا. |
Buraya geldiğinden beri beş testin dördünde başarısız oldun. | Open Subtitles | لقد فشلتِ في 4 من 5 أختبارات منذ أن جئتِ هنا |
- başarısız oldun. - Ben öyle olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد خذلتني أرجوك أعطني فرصة |
Görevi tamamlamada başarısız oldun, sana verilen kesin emirlerin aksine öleceğin yerde kendi kafana göre davrandın. | Open Subtitles | لقد فشلتى فى إتمام مهمتك وبدلا من كل ذلك ، إخترتى الموت برغم الأوامر الواضحه بما يفيد العكس |