Uyanmaktaki başarısızlığım, daha iyi bir hayat için ne kadar çok şans harcadığımı gösterdi bana. | Open Subtitles | فشلي بالاستيقاظ يُظهر كيفُ أُفسد فرصي بحياةٍ أفضل. نعم، أصبتُ بذلك. |
Bardağın dolu tarafına bakan bir kadınım ben bu yüzden kızımın başarısızlığını kendi başarısızlığım gibi görmüyorum. | Open Subtitles | أنا من نوع البنات التي تنظر لنصف الكأس الممتلئ, لذا أنا لاأنظر إلى فشل إبنتي كأنه فشلي. |
Lakin bu kişisel başarısızlığım, işleri düzeltmek için olan azmimi güçlendirdi. | Open Subtitles | لكن فشلي الشخصي قد قوى من عزيمتي لوضع الأمور في نصابها الصحيح |
başarısızlığım bunca hayata mal olmuşken yaşamayı hak etmiyorum. | Open Subtitles | لا أستحق أن أعيش عندما سبب فشلي في موت الكثيرين |
Sadece onun değil, benim de başarısızlığım. | Open Subtitles | انة لَيسَ فقط فشلَها هوأيضا فشلي |
Çünkü eğer başaramazsak, benim bu başarısızlığım sana miras kalacak ve ben bunu istemiyorum. | Open Subtitles | لأنك سترث فشلي إن لم أنجح... ولم أكن لأتمنى ذلك لأي أحد |
Ray, senin başarın senin başarındır, benim başarısızlığım değil. | Open Subtitles | رايموند), نجاحك هو نجاحك) و ليس فشلي و أي أخ جيد يجب أن يكون |
"Sensin benim başarım, sensin benim başarısızlığım." | Open Subtitles | أنتِ فشلي ونجاحي |
Bunu yukarıdakilere ben götürdüm, o yüzden, senin başarısızlığın benim başarısızlığım demek. | Open Subtitles | وفشلك سيكون فشلي |
Ama başarısızlığım her şeyi mahvetti. | Open Subtitles | ولكن فشلي عرقل سائر الأمر |
Şimdi sadece Bert'ün başarısının benim başarısızlığım olmadığını kendime hatırlatmam gerek. | Open Subtitles | أتعلمون، عليّ فقط الاستمرار بتذكير نفسي بأن نجاح (بيرت) لا يعني فشلي |
Senin Jack Stone'u öldürme başarısızlığın benim de başarısızlığım oluyor. | Open Subtitles | فشلك في قتل (جاك ستون) هو فشلي |
En büyük başarısızlığım. | Open Subtitles | فشلي الأعظم |
O benim başarısızlığım. | Open Subtitles | إنّه فشلي. |
Benim başarısızlığım. | Open Subtitles | فشلي |
Benim en büyük başarısızlığım. | Open Subtitles | فشلي الأعظم |