Onları bu duruma getirmek çok kötü ama Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | أشعر بالسوء لجعلهم يمرون بأي شيء , ولكن... لم يكن لديك خيار. |
-Sanırım Başka bir seçeneğin olmadığının farkında değilsin. | Open Subtitles | يبدو بأنه أصبح لديك ! انطباع بانّ لديك خيار هنا |
Yani Başka bir seçeneğin yok artık. | Open Subtitles | إذن هذا يعني أنه ليس لديك خيار بعد الأن |
Ancak senin Başka bir seçeneğin daha var, tatlı kızım. | Open Subtitles | لكنّك يا طفلتي الحبيبة لديكِ خيار آخر |
Başka bir seçeneğin yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديك اختيار اخر |
Baban dedi diye beklemekten Başka bir seçeneğin yok diye düşündün. | Open Subtitles | -حسبتَ ألّا خيار لكَ سوى الانتظار ... لأنّ أباكَ أخبركَ بذلك |
Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | لا يوجد لديك خيار |
Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | ليس لديك خيار آخر |
Her zaman Başka bir seçeneğin vardır, evlat. | Open Subtitles | دائماً لديك خيار يا بني |
Tamam mı? Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | اوكي ليس لديك خيار |
Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | إسمعي، ليس لديك خيار |
Başka bir seçeneğin daha var, ama bu aşırıya kaçar. | Open Subtitles | لديك خيار آخر لكنه , متطرف |
-Sanki Başka bir seçeneğin var. | Open Subtitles | كأن لديك خيار آخر.. |
Başka bir seçeneğin yoktu ki. | Open Subtitles | لم يكن لديك خيار أخر |
Güzel çünkü artık Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | جيد , لأنه ليس لديك خيار |
Çünkü Başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | لانه ليس لديكِ خيار آخر |
Başka bir seçeneğin kalmadı. | Open Subtitles | ليس لديك اختيار |
Baban dedi diye beklemekten Başka bir seçeneğin yok diye düşündün. | Open Subtitles | -حسبتَ ألّا خيار لكَ سوى الانتظار ... لأنّ أباكَ أخبركَ بذلك |