Ama dürüst olmak gerekirse bu konuda başka bir yol yok. | TED | لكن، بكل صراحة، في هذه القضية، ليس هناك طريق آخر. |
Büyük ihtimalle, içeri giren ve dışarı çıkan başka bir yol yok. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس هناك طريق آخر للدخول أو للخروج |
- Zaman ise dağılmayacak. Gerçeklik devam edecek. başka bir yol yok. | Open Subtitles | و لن ينهار الزمن، ستدق الساعة و سيستمر الواقع لا توجد طريقة أخرى |
başka bir yol yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة أخرى |
onun hayatını kurtarmak istiyorsan, başka bir yol yok. | Open Subtitles | ليست هناك وسيلة أخرى إذا أردتِ إنقاذ حياته. |
- başka bir yol yok mu? | Open Subtitles | الا يوجد طريق آخر ؟ |
başka bir yol yok. | Open Subtitles | لا طريق للإلتفاف حوله فليكن الطريق 18 |
Arkadaşların için başka bir yol yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريق آخر لتحرير اصدقائك |
Bunu yapacak başka bir yol yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريق آخر ليعمل هذا. |
başka bir yol yok! | Open Subtitles | ليس هناك طريق آخر |
- başka bir yol yok. | Open Subtitles | - ليس هناك طريق آخر - |
başka bir yol yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة أخرى |
başka bir yol yok. Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | لا توجد طريقة أخرى. |
Koordinatlarına bakıyorum, başka bir yol yok. | Open Subtitles | أنا أبحث في الإحداثيات الخاصة بك لكن ليست هناك وسيلة أخرى |
başka bir yol yok. | Open Subtitles | لا يوجد طريق آخر. -ليس بعد الآن . |
başka bir yol yok. 18. karayoluna. | Open Subtitles | لا طريق للإلتفاف حوله فليكن الطريق 18 |