Başka seçeneğimiz yok, bu yüzden neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | TED | ليس لدينا خيار آخر، لذا أنا مهتم جدًا لرؤية ما سيحدث. |
Başka seçeneğimiz yok. Yeni bir üç boyutlu tarama sistemi yerleştireceğiz. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر نحن نقوم بتغيير نظام المراقبة المجسمة الآن |
- Başka seçeneğimiz yok evlat! - Hayır, hayır. Yapamayız. | Open Subtitles | ـ ليس لدينا خيار آخر ـ كلا، لا يمكننا، أنظر إليه |
Seni buradaki güvenlik kurallarına alıştırmaktan Başka seçeneğimiz yok, değil mi? | Open Subtitles | لا خيار أمامنا سوى مساعدتك لتعتاد على إجراءات الأمن هنا، صحيح؟ |
- Şu an Başka seçeneğimiz yok. - O polis çocuk için beni bırakacaksın. | Open Subtitles | ــ يجب علينا هذا, لا خيار لدينا ــ ستتركيني من أجل هذا الشرطي |
Başka seçeneğimiz yok. Seçeneğimiz ne? Sıfır. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر ، ما هى الخيارات المتوفره لدينا ، لا شىء |
Başka seçeneğimiz yok, Phoebe. Zehir gitti. | Open Subtitles | حسناً، ليس لدينا خيار آخر، فيبي فلقد فقدنا حبّة السم |
Bir ikmali hesaba katmamıştım ama şu an Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لم أضع بحساباتي التوقف لاعادة الحصول علي مؤن، ولكن ليس لدينا خيار آخر |
Başka seçeneğimiz yok. Buradan gitmeliyiz. Neye gideceğiz? | Open Subtitles | ـ أذا ليس لدينا خيار أخر يجب أن نغادر ـ ونذهب أين؟ |
Başka seçeneğimiz yok. Gizli Konsey'in kurulma amacı bu. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر ،و هذا هو سبب إنشاء المجلّس السرّي. |
Dinle beni. Dinle. Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | إصغي إلي,ليس لدينا خيار سوف أخرجك من هنا,ثِق بي |
Ben de senin kadar acı çekiyorum ama Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | أنا أشعر بالألم مثلك تماماً ولكن ليس لدينا خيار |
Ben de bunu istemiyordum ama Başka seçeneğimiz yok gibi duruyor. | Open Subtitles | لم أكن أريد ذلك. لكن يبدو وكأنّه ليس لدينا خيار. |
Şu anda Başka seçeneğimiz yok. Çünkü hamileliğin gerçekten çok problemli. | Open Subtitles | لا خيار أمامنا الآن لأنّ حملكِ معقّدٌ جداً. |
Artık bir kanoya atmaktan Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لا خيار لدينا سوى مغادرة المركب بقارب صغير |
Seninle aynı fikirde olmadığımı söyleyemem, ama Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخالفك الرأي لكن ليس لدينا أي خيار |
Bu yüzden, korkarım ki Başka seçeneğimiz yok Ajan Zero'yu çağırma zamanı geldi. | Open Subtitles | ولذلك، أخشى أننا لا نملك أي خيار. حان الوقت لاستخدام وكيل صفر. |
bu operasyon için Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | . أسفـة ، لا نملك خياراً أخر هذه الخطة الوحيدة |
Fakat Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ،لكن لا خيار آخر لدينا بموتنا فحسب يمكن لـ(كندا) أن تعيش |
Aleyhine delil bulunmadığı için, suçlunun niyetini kabul etmekten Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | بدون وجود دليل عكسَ هذا, فليس لدينا خيار سوى إفتراض نيتها الإجرامية. |
- İkimiz de. Bunu aştık artık Saul. Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول الأمر يا (سول)، ليس لدينا خيارٌ آخر. |
...ve burayı terk etmekten Başka seçeneğimiz yok mu? | Open Subtitles | نظيف تماما، ونحن ليس لنا إختيار سو التخلي عنها؟ |
Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | نحن ليس لدينا اختيار |
Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | ليس هناك خيار آخر. |
Bazılarımız sağ kalabilir. Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ربما ينجو بعضنا ليس أمامنا خيار آخر |
Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لم يعد لدينا خيار. |