Oylar sayıldığında ve Trump'un başkanımız olacağı belli olduğunda yıkılmıştım. | TED | ومع اقتراب نهاية الاقتراع، والتأكد من أن ترامب سيصبح رئيسنا الجديد، كنت منهارة. |
Bu görünen plaj Kailua Plajı, başkanımız ve ailesi Washington'a taşınmadan önce pu plajda tatillerini yapmışlardı. | TED | وهذا الشاطئ تحديداً هو شاطئ كايلوا حيث قضى رئيسنا وعائلته عطلتهم قبل الانتقال إلى واشنطن |
O sedyede yatan kokmuş ceset muhtemelen bir sonraki başkanımız olacaktı. | Open Subtitles | ذلك الذي على النقالة سيكون رئيسنا القادم |
Evet, ama yeni başkanımız böyle konularda sonuca varmamızı istiyor. | Open Subtitles | الأمر هو عمدتنا المنتخب جديداً يربد نتائج حيال هذه القضية |
Artık onlarla başa çıkabilecek bir başkanımız olduğuna göre Sovyetler, önümüzdeki yirmi yıl boyunca sağdan, soldan, çaprazdan darbe almaya başlayacak. | Open Subtitles | سيأخذ السوفييت اليمين واليسار والجوانب للعشرين سنة القادمة بما أننا الآن نملك رئيساً يستطيع التعامل معهم |
Saygıdeğer başkanımız bu olayın sevinciyle, minnettarlığının simgesi olarak ikiniz adına özel af ilan etti. | Open Subtitles | رئيسنا المحبوب كثيرا انه منح عفو لجميع ومثل على وجه الخصوص، شكر خاص. |
başkanımız, büyük, önemli adamımız... kararı Yargıtayımızda temyiz etti. | Open Subtitles | رئيسنا , رجلنا الكبير قد قدم إستئنافاً للمحكمة العليا |
Büyük başkanımız Tutsi hamamböcekleri tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | رئيسنا العظيم قُتِلَ من قِبَل صراصير التوتس |
Zaphod Beeblebrox, alçak başkanımız. | Open Subtitles | سراويل لطيفة زافود بيبلبروكس رئيسنا الغير مشهور |
Sayın başkanımız, bu minnettarlığımızı cevapsız bırakmadı. | Open Subtitles | وقد أحضر رئيسنا المعظم هدية إمتناناً للسيد مارشال |
başkanımız Barack Obama'nın lisedeyken birini öldürdüğüne inanır mısınız? | Open Subtitles | هل تظنون بأن رئيسنا باراك أوباما قد قتل أحد عندما كان في الثانويه ؟ |
Ben zannediyorum ki başkanımız kendi ahlaki bozukluğunun ayarını biliyor. | Open Subtitles | أنا أؤمن أن فساد رئيسنا الأخلاقي ليس لها حدود |
Şimdi izin verirseniz bugünkü konuşmama ilk başkanımız hakkında doğru bilinen yanlışlarla başlamak istiyorum. | Open Subtitles | الأن ، إذا سمحتم لي ان أبدء اليوم بتوضيح بعض المغالطات التاريخية عن رئيسنا الأول |
İki gün içinde, sözde başkanımız beşinci seçilmemiş dönemini kutlamak için bir açılış balosu düzenleyecek. | Open Subtitles | بعد يومين، رئيسنا المزعوم سيقيم حفل تنصيب للاحتفال بفترته الرئاسية الـ5 غير المنتخبة. |
Siyahi başkanımız bile sizin saçmaladığınızı düşünüyor. | Open Subtitles | حتى رئيسنا الأسود يعتقد أنكم تتصرفون بسخافة. |
Politikacılarımız onu söylüyor, başkanımız onu söylüyor, CEOlarımız bile onu söylüyor. | TED | يقول سياسيونا ذلك ، رئيسنا يقول ذلك، حتى المدراء التنفيذيون يقولون ذلك . |
Gelecek başkanımız buna ihtiyaç duyduğunda Waring Hudsucker bu vesile ile, ona ikinci şansı miras etmektedir. | Open Subtitles | وعندما يحتاجها رئيسنا المستقبلي "وارنج هدسكر" كما يوصي |
Benim memleketim Bronx'da,aslında bunlarda birini yapmaya... ...çalışmıştık ama belediye başkanımız aynı nokatada... ...bir cezaevi görmek istediğine karar vermişti. | TED | وفي مسقط رأسي، حاولنا فعلا القيام بإحدى هذه في برونكس، و لكن عمدتنا قرر ما يريد أن يراه كان سجن في نفس المكان. |
ABD'nin savaşta olduğunun farkında olmayan bir başkanımız var, üstelik kendisi başkomutan. | Open Subtitles | وجدنا أنفسنا مع رئيساً لا يبدو أنه يدرك أن الولايات المتحدة فى حالة حرب الآن وهو قائد تلك الحرب |
Bu konu hakkında sanırım Belediye başkanımız bir kaç söz söylemek ister. | Open Subtitles | وبناء على تلك الملاحظة ، أعتقد أن محافظنا سيرغب بقول بعض الكلمات |
Toplantı başkanımız açısından iyi gitmedi. | Open Subtitles | ذلك النقاش لم يسر جيّدًا بالنسبةِ لرئيسنا. |
Diktatör bir başkanımız vardı; Moi. | TED | لقد كان لدينا رئيس ، إسمه موي وكان ديكتاتوراً |
Görünüşe göre başkanımız bir günü daha atlattı. | Open Subtitles | يبدو أنّ عُمدتنا سيعيش ليُقاتل بيومٍ آخر. |
Şimdi, canımız ciğerimiz, 4 dönemlik başkanımız... | Open Subtitles | والآن، أودّ أن أرحّب بعمدتنا المحبوب ذو الأربع عهدات |
Bizim başkanımız halkın adamıdır, ama aynı zamanda da bir erkektir. | Open Subtitles | رئيس وزرائنا رجل الشعب لكنه رجل أيضاً , إذا كنت تعرف ما أعنيه |