Başkan ve başkan yardımcısı ayrı ayrı güvenli yerlere götürüldü. | Open Subtitles | تمّ نقل الرئيس و نائب الرئيس لأماكن مختلفة و مؤمّنة |
Özetle, Bay Başkan ve Onurlu Yargıçlar bilinmeyen bir dünyanın yeniden inşasına kopuk bir katkı yıkıcı dünyalar yaratır. | Open Subtitles | الآن للتَلخيص، السّيد الرئيس و فخامةِ القضاة المساهمة المفصولة إلى إعادة بناء ذلك العالمِ المجهولِ، |
Başkan ve ben, bunun parçası olmanız gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | لقد اقترحت انا والرئيس بأن تكون جزء من هذه العملية |
...eğer bunu yaparsan Başkan ve ben sana müteşekkir olacağız. | Open Subtitles | لو وافقتِ، أنا والرئيس سنكون في غاية الإمتنان |
Başkan ve danışman. | Open Subtitles | الرئيسة و المستشار |
Başkan ve karısı, çocukları ise sürüsüne. | Open Subtitles | المحافظ و زوجته لديهم العديد من الأطفال الذين عليهم أن يعتنوا بهم |
Başkan ve Kuvvet Komutanları toplantı halinde. Şu anda. | Open Subtitles | الرئيس والرؤساء العسكريين الإجتماع، يَحْدثُ الآن. |
Eski Başkan ve şimdiki başkanla çalıştığımı düşünürsek uzun süre bunu yapmışım. | Open Subtitles | جربي أن تقضي الوقت الذي قضيته مع الرئيس السابق و الرئيس الحالي لقد قمت بهذا العمل لوقت طويل |
Başkan ve genelkurmay başkanından başka hiç kimse varlığından haberdar olmayacak. | Open Subtitles | لا احد سيعلم انهم موجودون غير الرئيس و مساعدة. |
Başkan ve Genel Sekreter Genel Toplantıyı hedef gösterdiler ve BM'deki imza töreninde hazır bulunacaklar. | Open Subtitles | الرئيس و الامين العام سيلقوا كلمه في الجمعيه العامه و سيحضروا مراسم التوقيع غدا في الامم المتحده |
Başkan ve Başkan Yardımcısı'nın zarar görmediğini öğrendik. | Open Subtitles | و لقد علمنا أن سيادة الرئيس و نائبه بخير |
Başkan ve karısı sizin kilisenize daha önce hiç katılmadı. | Open Subtitles | الرئيس و زوجته لم يسبق لهم إرتياد كنيستك. |
Başkan ve eşi güvendeler. | Open Subtitles | الرئيس و السيدة الأولى فى أمان |
Sen, Başkan ve seninle ilişkisi olan biri, büyük bir tehlikede olabilir. | Open Subtitles | الآن , أنت والرئيس وأى شخص آخر .من المُحتمل ان تكونوا تحت خطر كبير |
O açıklamaları yaptığımdan beri ekonomi büyük değişiklikler yaşadı ve Başkan ve ben Amerikalıların önce gelmesi konusunda hem fikiriz. | Open Subtitles | أود القُولُ أن الإقتصادَ قام بعمل تغيير كصفقة عظيمة منذ أن اعددت هذه البياناتِ والرئيس وأنا وافقنا |
Dört yıl önce Başkan ve ben buraya taşındığımızda burası domuz ağılı gibiydi. | Open Subtitles | منذ 4 سنوات وصلت أنا والرئيس كان المكان كالحظيرة |
Analizci, sen, Terrence Steadman'ı sözde öldürdükten iki hafta sonrasına ait Başkan ve Steadman arasında geçen bir telefon görüşmesi kaydına ulaşmış. | Open Subtitles | وضع المحلل يديه على مكالمة هاتفية (بين الرئيسة و (تيرانس ستيدمان بعد أسبوعين من قتلك المزعوم له |
Başkan ve karısı, çocukları ise sürüsüne. | Open Subtitles | المحافظ و زوجته لديهم العديد من الأطفال الذين عليهم أن يعتنوا بهم |
Başkan ve Genelkurmay Başkanlığı SG ekiplerinin buraya üstün teknolojiler getireceği izlenimi edinmişti. | Open Subtitles | الرئيس والرؤساء المشتركة تحت انطباع ... ... ِ |
Noah Baker, Başkan ve First Lady ile özel röportaj yapabilmek için bir saat süre verdi. | Open Subtitles | لدينا فقط ساعة واحدة لاعطاء نوح بيكر مقابلة حصرية مع الرئيس والسيدة الأولى |
Bayanlar ve Baylar, Başkan ve First Lady geliyor. | Open Subtitles | السيدات والسادة، و الرئيس والسيدة الأولى |
Başkan ve ben, sana özel danışman olarak aramıza katılmanı teklif ediyoruz. | Open Subtitles | أنا والرئيسة نود أن تفكري بالعمل معنا كمستشارة خاصة للرئيسة |
Başkan ve eşinin, evet. | Open Subtitles | هذا صحيح بالنسبة للرئيس و زوجته |