| Doktor, Babalık kızartma yiyemez dedi. | Open Subtitles | الاطباء قالوا ان بوب لا يستطيع اكل المقلي |
| Başrolde sen varsın, Babalık. İşi çekip çevirmek için çok yaşlısın. | Open Subtitles | الأمر الأساسي هو أنت, أيها العجوز أنت متقدم في السن جداً و لا يمكنك النجاح |
| Benim hiç iyi bir babam olmadan nasıl iyi Babalık yapabilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أكون أباً جيداً إذا لم أحظ بواحد قط؟ |
| Hey Babalık, şu vergi iadesi geldi mi? | Open Subtitles | أهلاً بوبس, هل استرددت المبلغ الضريبي ؟ |
| Üç güzel çocuğa Babalık yapmaktan daha önemli bir başarın yok kuşkusuz. | Open Subtitles | حسناً, ليس هناك بكل تأكيد أي انجازات عندها أنت أب ل3 أطفال |
| Yeni Babalık yasası yüzünden karım dinozor işinden gelen paranın yüzde 85'ini alıyor. | Open Subtitles | لأنني مرهق من تمثيل دور الأب تزن زوجتي 85 كيلو وشكلها مثل الديناصور |
| Babalık testi, tutuklama emri ya da suikastçıyı içeriyor mu? | Open Subtitles | أيتضمن ذلك اختبار أبوة أو مذكرة اعتقال أو قاتلا مأجورا |
| Babalık ölürse hayatımız çok daha rahat olabilir. | Open Subtitles | مع بوب ميت، فإنه سيكون بمثابة حياة أكثر راحة. |
| Merhametli baba rutinin benden uzak olsun Babalık. | Open Subtitles | هلا ترحمني من أسلوب الأب المتعاطف يا بوب! |
| Duvarda ne yazıyor Babalık? | Open Subtitles | اقرأ ما هو مكتوب على الجدار هناك, يا"بوب". |
| Endişelenme Babalık, bugün bayram. Bu altın pahalıya mâl oldu. Burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لا تقلق ايها العجوز اليوم عطلة هذا الذهب كلف كثيرا ماذا تفعل هنا ؟ |
| Ne oldu Babalık? O benim kocam, istediği gibi dokunur bana! | Open Subtitles | ما الأمر أيها العجوز إنه زوجي يمكنه لمسي |
| Dişi peri çalıkuşu yavruları için Babalık edecek en dolgun erkeği seçiyor. | Open Subtitles | لذا أنثى الصعو الأزرق تختار أزهى الذكور ليكون أباً لصغارها، |
| Öyleydi. Babalık etmeye çalışır gibiydi. | Open Subtitles | كان ذلك كأنه يحاول أن يكون أباً أو شيئاً ما |
| Karşında bambaşka bir Babalık duruyor. | Open Subtitles | يا إلهي ومن ثم هُناك "بوبس " مُختلفة تماماً |
| Oğluma daha iyi Babalık yapması için ona tavsiye verdim. | Open Subtitles | ويطلب منى النصيحة .. كيف يصبح أب صالح لأبنى أنا؟ |
| Yani, elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor biliyorsun işte, Babalık görevleri. | Open Subtitles | أعني، أنه يفعلُ كلَ ما بوسعهُ أنت تعرفين، أنه يقوم بدور الأب |
| Elijah Muhammed Siyah Müslüman hareketinin 67 yaşındaki lideri bugün iki eski sekreterinin dört çocuğunun Babalık davasıyla... | Open Subtitles | .. قائد المسلمين السود صاحب السبع و ستون عاما ً اليوم واجه قضيتان إثبات نسب أبوة .. من سكرتيريتين سابقتان |
| Öyle mi? Sende pek fena sayıImazsın Babalık. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، أنت لَسْتَ سيئَ جداً نفسك هناك، أبّ. |
| Ergenlik çağında sana fazla Babalık yapamadım ve bunu telafi etmek isterim. | Open Subtitles | لم أكن حاضراً كأب ،خلال سنوات نشأتكَ وأود أن أعوضكَ عن ذلك |
| Jack'in Babalık duygusunun amacımıza engel olduğunu görmek istemem. | Open Subtitles | أنا أكره لرؤية غرائز جاك الأبوية ساوم أهدافنا. |
| Bu anne Babalık işi söyledikleri kadar zor değil gibi görünüyor. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل هذا شيءِ الأبوّة لَيسَ صعب مِثْلهم الرأي. |
| Babalık testi yaptırmak için doğmasını beklemek daha güvenli olur. | Open Subtitles | من الأمان أكثر الإنتظار حتى ميلاد الطفل لإجراء فحص أبوية |
| Bizden kanıt istediler, Babalık testi de buna dahildi. | Open Subtitles | في الحقيقة.. لقد طلبو بإحضار جميع الادلة.. وكان من ضمنها فحص الابوة |
| Yardım edebilirim. Askeri polistim biliyorsun. - Hayır gelemezsin Babalık. | Open Subtitles | كنت شرطياً عسكري ـ لايمكنك المجيء يا أبيّ |
| Bize Babalık yapabilmen için sana bir şans vermedim. | Open Subtitles | و لم اعطي لك الفرصه لكي تكون ابا لي و لأخي. |