Onları bırakmıyorum, babalarına emanet ediyorum. | Open Subtitles | أنني لا أتركهم أنني أضعهم موضع ثقة والدهم |
Onları bırakmıyorum, babalarına emanet ediyorum. | Open Subtitles | أنني لا أتركهم أنني أضعهم موضع ثقة والدهم |
babalarına yetişmeleri için çalışmaları gerek. | Open Subtitles | يحتاجون لوقت طويل حتى يصبحوا أفضل من أبيهم |
Kalplerinde ağır sorular taşıyan kızların bu soruları babalarına sorabilmelerini sağlayan bir platform oluşturduk ve babalara cevap verme özgürlüğünü kazandırdık. | TED | لقد خلقنا صيغة للفتيات اللائي تدور الأسئلة الثقيلة في خاطرهن ليتمكنوا من سؤال آبائهم و أن يملك الآباء حرية الإجابة. |
Diğer çocuklar, babalarına yaptırmışlardı. | Open Subtitles | كان الأطفال الآخرون يجعلون أبائهم يصنعون تلك لهم |
Bütün oğlan çocukları, kendilerini babalarına kanıtlamalıdır. | Open Subtitles | يجب على جميع الأبناء ان يثبتوا انفسهم لآبائهم |
Eminim babalarına sözlü saldırıya başlamadan önce çocuklara yukarıya çıkmalarını söylersin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكِ تفضلين خروج الأولاد من الغرفة قبل إنتقادكِ لوالدهم حرفياً |
babalarına bunu borçluyum. Gelmemeyi tercih edersen seni anlarım. | Open Subtitles | إني أدِينُ لأباهم إذا كنت تفضل البقاء هنا ، أتفهم ذلك |
Kızlar babalarına her şeyi söylemezler. | Open Subtitles | إن البنات لا يخبرون آبائهن بكل شئ دائماً |
Astor ve Cody, babalarına gelmemesini söylediğini biliyor mu? | Open Subtitles | هل تعلم (أستور) و (كودي) بأنّك أخبرتِ أباهما بأن لا يحضر؟ |
Başta "çok küçükler, babalarına da annelerine de ihtiyaç duyuyorlar" dedin. | Open Subtitles | اولا كانا صغيرين جدا وكانا يحتاجان والدهما |
Çocuklarımın babalarına ihtiyacı var. | Open Subtitles | الأولاد بحاجة إليك في المنزل أبنائي بحاجة إلى والدهم |
Haklı anne. babalarına onları eve götüreceğini söylemiştin. | Open Subtitles | سؤالٌ جيد، يا أمي أنتِ أخبرتِ والدهم أنكِ ستعيدنهم.. |
Ama babalarına karşı sorumlu olan çocuklar gibi, beni hayal kırıklığına uğratmamalısınız. | Open Subtitles | الغرض المسؤولين لأن الأطفال هم / على والدهم ، يجب أن لا يخيب لي. |
Çocuklar güvertede bekleyen babalarına el sallıyordu. | Open Subtitles | لوّح الأطفال إلى أبيهم الذي وقف على سطح السفينة |
Sayın Başkan, çocuklarımın babalarına ihtiyacı var. | Open Subtitles | سيدي الرئيس, أطفالي يحتاجون إلى أبيهم |
Karıları kocalarına, çocukları babalarına komşuları bana kışkırtıyor. | Open Subtitles | يقلب الزوجات على أزواجهم ، الأطفال على آبائهم ، ويقلب الجيران ضدي |
Senin asıl sorunun, babalarına tapan kızların genelde tıpkı babalarına benzeyen birini bulup evlenmeleri. | Open Subtitles | مشكلتك الحقيقية هي أنّ الفتيات اللاتي لديهنّ آباء يعشقونهن عادة ما ينتهي بهن المطاف بالزواج من رجال مثل آبائهم |
Oğullar bu dünyaya babalarına sorun yaratmak için gelirler. | Open Subtitles | فلقد ولد الأبناء ليزعجوا أبائهم |
Onları yeni anne babalarına vermek için kaçırıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يسرقونهم ويسلمونهم لآبائهم الجدد |
Ama kocamı terk edemedim çünkü oğullarının babalarına ihtiyacı vardı ve tek başıma nasıl geçineceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | ولكني لم أستطع هجران زوجي, لأن أطفالي يحتاجون لوالدهم, ولم أكن أعرف كيف أفعل هذا لوحدي. |
Erkek çocuklarının babalarına ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | الاولاد بحاجه لأباهم هل تعرفين ؟ |
Penelope ve kızlar anne babalarına Queller'ı aratmışlar. | Open Subtitles | بينيلوبي) و الفتيات جعلنَ) (آبائهن يتصلن بـ (كويلر |
Ve çocukların babalarına ihtiyacı olur. - Evet, olur. | Open Subtitles | -والولدان يحتاجان أباهما . |
Bu çok doğal, Cary. Ben babalarına benzemiyorum. | Open Subtitles | هذا شئ طبيعى يا " كارى" لست مثل والدهما |
Bu yüzden bana şimdi cevap vermeyin, Sadece üzerinde biraz düşünün, ...ama unutmayın, çocuklarınızın anne ve babalarına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | إذن لا تجيبيني الآن، فقط فكري في الأمر، لكن الأولاد بحاجة إلى ابائهم |