Babam onun bir savaşta çok ağır yara almış bir savaş kahramanı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال أبي أن الرجل كان بطل حرب وتعرّض لإصابة فادحة أثناء خدمته |
Babam onun gözlerini ve gülümsemesini aldığımı söylerdi. | Open Subtitles | قال أبي أن لي ابتسامتها وعينيها |
Babam onun kurnaz biri olduğunu biliyordu ama detaylar ortaya çıktıkça, olay daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | أبي كان يعرف انه مجرم و لكن مع خروج التفاصيل يصبح الأمر أسوأ |
Annem hastaymış ve Babam onun yanında ambulansı bekliyormuş. | Open Subtitles | بأن أمي كانت مريضة وأن أبي كان معها بانتظار الاسعاف عندما رجعنا أنا وتامي كان أبي قد أخذ أمي إلى المستشفى |
Ben doğduğumda Babam onun biyografisini okuyormuş. | Open Subtitles | أبي كان يقرأ سيرته الذاتية عندما وُلِدت. |
Babam onun doğuştan şanslı olduğunu söyler bense doğmuş olma şansına sahibim. | Open Subtitles | ابي يقول انها ولدت محظوظة، واني كنت محظوظا لاني ولدت |
Babam onun fakir olduğunu ve geleceği olmayan bir endüstride çalıştığı için de fakir kalacağını söylüyor. | Open Subtitles | ابي يقول انه فقير و سيظل فقيرا ان ظل يعمل في صناعات فاشلة |
Ben doğduğumda Babam onun biyografisini okuyormuş. | Open Subtitles | أبي كان يقرأ سيرته الذاتية عندما وُلِدت. |
Babam onun hocasıydı. | Open Subtitles | أبي كان معلمه في داخله، "ساتو" لا زال قادرا عل تمييز الخطأ من الصواب |
Biliyorsun, Babam onun orada olmasını isterdi. | Open Subtitles | تعلمين أن أبي كان سيود حضورها |
Babam, onun parasını idare ediyordu. | Open Subtitles | أبي كان يهتم بأموالها |