Seksin zevkinden bahsediyorlar, ama bu uçmanın zevki kadar uzun sürmüyor. | Open Subtitles | انهم يتحدثون عن متعه الجنس ولكنها لا ترقى الى تسليه الطيران |
- Yıldız Geçidinden sadece tanrılar geliyor. Galiba bizden bahsediyorlar. | Open Subtitles | فقط الالهة تأتي من بوابة ستارغيت أعتقد انهم يتحدثون عنا |
Hepsi, Tanrı'nın özgür dünya planından bahsediyorlar, 'renksiz' dünya planından. | Open Subtitles | يتحدثون طوال الوقت عن حكمة الله بعالم حر دون ألوان |
Ama garaj satışı ve tekne havuzlarından bahsediyorlar. | Open Subtitles | إنها جميلة حقا وهم يتكلمون عن سوق المقايضة وحوض القوارب |
Onlarla konuşuyorum zaten, grup evinden bahsediyorlar. | Open Subtitles | كنت على الهاتف معهم الآن يتحدّثون عن ملجىءٍ جماعي |
Söylene şey o sadece bir üstveri, üstveri.... ve Vatanseverlik Yasası Bölüm 215 adlı bir özel hukuki otoriteden bahsediyorlar. | TED | قالوا أنها فقط بيانات وصفية وهم يتحدثون عن سلطة قانونية تسمى المقطع215 من قانون الباتريوت. |
Topluluğum hakkında Amerika'daki bir tümör gibi bahsediyorlar. | TED | يتحدثون عن مجتمعي المسلم وكأنه ورم في جسد أمريكا. |
Ama aynı zamanda çalışan herkesin görebilmesi için bütün yöneticilerinin harcama raporlarını şirketin sistemine koymalarından da bahsediyorlar. | TED | لكنهم ايضاً يتحدثون عن حقيقة أن التنفيذيون في الشركة وتقارير منصرفاتهم متاحة للجميع عبر شبكة الشركة في الانترانت |
Ondan hala azizmiş gibi bahsediyorlar. Adını öğrendin. | Open Subtitles | ما زالوا يتحدثون عنه كأنه كان قديسا راعيا, وأنت تحمل إسمه. |
- Sorun değil demişti. - Neden bahsediyorlar? | Open Subtitles | هى قالت أن كل شئ بخير ما الذى يتحدثون عنه |
İnsanlar bundan yeni Microsoft diye bahsediyorlar. | Open Subtitles | الناس يتحدثون عن هذا مثل ميكروسوفت الآخرى |
- Lanet olsun! - Dini deneyimlerden bahsediyorlar. Dine inanmıyordum. | Open Subtitles | يتحدثون عن التجارب الدينية ولكنى لا اومن بالاديان |
Sınıfta neden bahsediyorlar bilmiyorum. | Open Subtitles | لااعلم مالذي يتحدثون بشأنه في الصف والرياضيات .. ـ |
Grand caddesindeyiz, burada bir grup siyah ateş ediyor arabaları yakıyor ve devrimden bahsediyorlar. | Open Subtitles | أننا في غراندريفر و وست غراند معظم السود يقتلون ويحرقون السيارات يتكلمون عن ثورة |
Hayatlarından bahsediyorlar. Tecrübelerini anlatıyorlar ve oldukça kaba olabiliyorlar. | Open Subtitles | أنهم يتكلمون عن حياتهم وتجاربهم هم يُمكنُ أَنْ يَكُونوا وحشيينَ جداً |
Buraya zırhlı birlikler göndermekten bahsediyorlar. | Open Subtitles | انهم يتكلمون عن ارسال وحدات مكافحه الشغب هنا |
Birkaç telefon görüşmesi yaptım.Maryland Travma Hastanesi'nde, sizden övgüyle bahsediyorlar. | Open Subtitles | لقد قمتُ ببعض الاتصالات يتحدّثون عنك بإعجاب في رضوح مشفى ماريلاند |
Orada arıları saldırmaya eğitmekten bahsediyorlar mıydı? | Open Subtitles | أذن، هل ذكروا أية شيء حول تدريب البشر للنحل ليُهاجموا البشر؟ |
Biliyorum. Ama beni yazarken bile senden bahsediyorlar, değil mi? | Open Subtitles | أعلم هذا، وحتى ان كتبوا عني فهم يقصدونك |
Şimdi de futboldan bahsediyorlar. Lazio ve Marsilya arasındaki maçtan. | Open Subtitles | الآن يتحدثان عن مقابلة كرة القدم ، بين لازيو و مرسيليا |
Aptal pop gruplarından ve elbiselerden bahsediyorlar ve ben mutlu olduğum halde "Neden bu kadar huysuzsun?" diyorlar. | Open Subtitles | يتحدثن فن فرق البوب السخيفه و الملابس و يقلن أشياء مثل "لماذا أنتِ غاضبه ؟" عندما أكون سعيده |
Yataktayken benden bahsediyorlar mı acaba? | Open Subtitles | أعني، هل يتكلّمون عليّ حينما يكونوا بالفراش؟ |
Sana onurdan, suçların affından krallığı korumaktan bahsediyorlar ama aslında olay kürek sallamak. | Open Subtitles | لقد كانوا يخبرونك عن الشرف، والعفو عن الجرائم، وحماية الحيز، ولكن التجريب هو حقاً أغلب هذا الأمر |
Toplantı odasına gidiyorlar, bir araya geliyorlar, ve gerçekte kullanışlı olmayan şeylerden bahsediyorlar genel olarak. | TED | يجتمعون في غرفه الإجتماعات ويتحدثون عن أشياء غير مهمه عاده. |
Belki bu yıl özel bir TV şovu olabileceğinden bahsediyorlar... | Open Subtitles | أنهم يَتحدّثونَ عن شيء يشبة ربما محطة بث تليفزيونية خاصه - |