| Evet, beşizlere android bir bebek bakıcısı bulmamız iyi oldu. | Open Subtitles | أجل أمــر جيد أننا وجدنــا جليسة أطفال آليــة لتوائمــنا الخمسة |
| Bu adamların avukata falan ihtiyacı yok. Onlara bebek bakıcısı lazım. | Open Subtitles | أولئك الرجال لا يحتاجون إلى محامي إنهم يحتاجون إلى جليسة أطفال |
| Yanındaki kadın bunu söylemek çok tehlikeli olacak. Kızın bebek bakıcısı olabilir mi? | Open Subtitles | خطيرة جداً في عمل القفزات المجنونة هل هي جليسة الأطفال الخاصة بها ؟ |
| Mesela çocuk bakıcısı gelmediği için filme geç kaldı. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، جاءت متأخرة للفيلم الجديد لأن مربية الأطفال لم تحضر |
| Şu an çocuklara ben baktığıma göre çocuk bakıcısı olduğum söylenebilir. | Open Subtitles | إنّي أرعى الطفلين الآن، لذا أعتقد أنّ هذا يجعلني جليس الأطفال |
| Bence her erkek, kardeşinin bakıcısı olmayı ve karşılığında bakılmayı ister. | Open Subtitles | أعتقد أن كل رجل يتوق أن يكون حارس أخيه و أن يجد من يعتنى به فى المقابل |
| Ayi'm hastaydı ve ona bebek bakıcısı bulmak zorunda olduğumdan geciktim. | Open Subtitles | كنت أجري في وقتا متأخر وايي كانت مريضة ووجدت لها حاضنة |
| Çocuk bakıcısı mı bekliyor? | Open Subtitles | لماذا ؟ هل تبقون جليسة الأطفال ساهرة أو شئ من هذا القبيل ؟ |
| Hayır, bize bir bebek bakıcısı lazımdı. | Open Subtitles | بالطبع نحتاجك, نحن نبحث دائما عن جليسة أطفال |
| eğer bir bebek bakıcısı bulamazsak, oraya gidemeyeceğiz. çok kötü neden bakıcı arıyorsunuzki? | Open Subtitles | إن لم نجد جليسة لما إستطعنا الذهاب، يا لها من ضربة موجعة ما حاجتنا لجليسة؟ عمري 10 سنوات ونصف |
| Belki insanlar sekiz yaşında bir bebek bakıcısı istemiyorlardır, tatlım. | Open Subtitles | ربما لا يريد الناس جليسة أطفال بعمر الثامنة، عزيزتي. |
| Herkesin, senin ne kadar sorumlu bir çocuk bakıcısı olduğunu görmesini istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريدين أن يرى الجميع كم كنتِ جليسة أطفال مسؤولة؟ |
| Evet, öyle ama çocuk bakıcısı bulmak çok zor ve bu gece Judo antrenmanım var. | Open Subtitles | أخشى من ذلك ولكن من الصعب إيجاد جليسة أطفال، وعندي لعبة جودو الليلة. |
| "Bebek bakıcısı ve yukarıdaki adam" bizim tanımımızla bir batıl hikayedir. | Open Subtitles | أترون .. جليسة الأطفال والرجل في الطابق العلوي |
| Yarın ilk işim, bir dadı ve gece bakıcısı işe almak olacak. | Open Subtitles | أول شيء في الغد, سأستأجر مربية أطفال وممرضة ليلية |
| Evet, televizyon gerçekten doğanın bebek bakıcısı. | Open Subtitles | يييه , حقيقةً التلفاز جليس طبيعي للأطفال |
| Domuz bakıcısı yardımcısından başka bir şey olamayacak mıyım ben? | Open Subtitles | ولكني دابلن أنا لن أظل دائما حارس لخنزير |
| Eğer baban bir bebek bakıcısı bulmazsa, kimse bir yere gitmiyor. Ve o zaman kim ağlayacak görürüz. Yo, yo, yo. | Open Subtitles | إذا لم يجد والدك حاضنة لأخوك، لن نذهب للحديقة وسنرى من يبكي حينذاك |
| Bebek bakıcısı, bebeği kindi gibi fırınlamış. | Open Subtitles | شوت راعية الأطفال الطفل مثل الديك الرومي. |
| Sesi tamamen değişmişti, bakıcısını telefona verdi, bakıcısı da Randolph'a karşı çok iyiyidi. | TED | صوته تغير تماماً، لكنه جعل المربية تتحدث، وكانت طيبة جداََ مع راندلوف كذلك. |
| Hem ona iyi bakılıyor. Hasta bakıcısı hemen yanında. | Open Subtitles | هي في أيد أمينة هناك ممرضة تقوم برعايتها |
| Markette bir çocuk bakıcısı buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت جليسه للاطفال فى أحد جوانب محل البقاله |
| Hayvanat bahçesini kontrolünde tut bebek bakıcısı, tamam mı? | Open Subtitles | حاول أن تحافظ على حديقة الحيوان في الداخل يا مربي الاطفال |
| Veya çocuğu bakıcısı olmadan bırakıyorum ve korkunç şeyler oluyor çünkü bakıcıyı kafamda işe almışım! | Open Subtitles | أو أترك طفلي مع جليسة أطفال وشيء فظيع يحدث لأن الجليسة التي استأجرتها كانت في رأسي أنا فقط |
| Komşuları, onu sadece bir çocuk bakıcısı mı... yoksa eğlenceli bir dedikodu kaynağı olarak mı... yoksa sokağın aşağısında yaşayan huysuz yaşlı bir kadın olarak mı görüyorlardı? | Open Subtitles | هل كانوا يرونها كجليسة اطفال مصدر مسلٍ للنميمة أو المرأة المسنة اللئيمة التي تعيش في الشارع؟ |
| Senin için hayvan bakıcısı Alice'ten nasihat var, küçük tahminci! | Open Subtitles | لدي معلومة صغيرة لك من (أليس) حارسة الحديقة أيها المخمن الصغير |
| Onun bakıcısı olup kim olduğumu asla söylemem. Buna söz veriyorum. | Open Subtitles | لنفترض من أنني أستطيع أن أكون مربيته ولا أخبره أبداً بمن أكون، أعد بذلك |
| Bay hızır, patronuna telefonda bir sürü iyi bebek bakıcısı dedi. | Open Subtitles | ذراعه الأيمن كان يتكلم عن المربيات الخاصات |