Sadece bizim bakacağımız şeyleri düşünmüş ve sonra da sakince tüm izleri yok etmiş. | Open Subtitles | انه فكر فقط فى الشىء الذى سوف ننظر إليه وعندئذ وبهدوء أزال كل هذة الآثار |
Bayan Shaw ile yeniden iletişime geçtiğimizde bakacağımız bir şey. | Open Subtitles | شيء أن ننظر إليه عندما كنا على اتصال مع السيدة شو. |
Yaşlanıp da dişsiz kaldığımızda bakacağımız bir şey. | Open Subtitles | شيئاً كي ننظر إليه حينما نكون كباراً وعديمي الأسنان |
Eğer bir iz bulabilirsek o zaman nereye daha derinlemesine bakacağımız hakkında bir fikrimiz olacak. | Open Subtitles | ولو وجدنا أثرا، فسنحصل على فكرة عن المكان الذي يجب أن نبحث فيه. |
Onları aramak için bakacağımız en son yer yani. | Open Subtitles | إنّه آخر مكان قد يخطر ببالنا أن نبحث فيه عنهما، صحيح؟ |