| Yarın onu keşif balonundan dışarı atıp neler olacağına bakacağız. | Open Subtitles | سنتركه يسقط غداً من منطاد و سنرى ما الذّي سيحدث |
| Gunn ve ben başka bir giriş var mı bakacağız. | Open Subtitles | و نحن سنرى إن كان هناك طريق آخر للداخل ماذا عنى ؟ |
| Biz ANBU Üyeleri bu vesileyle ninja köpekte enfeksiyon olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | من الضروري أخذ كلب النينجا، أكامارو في الحال. سنعتني به |
| Endişe etme, ona çok iyi bakacağız. | Open Subtitles | أنني أراه يتكلم معي لا تقلق سوف نعتني به |
| Nauls sen benimle geliyorsun. Dışarıya bakacağız. | Open Subtitles | نيلز ,لماذا لا تأتى معى و ننظر فى الخارج |
| O zaman Ağustos ve Eylül 2007 kayıtlarına bakacağız. Nasıl? | Open Subtitles | اذن سنبحث عن سجلات الولادة من أغسطس إلى سبتمبر 2007 |
| Yani yeni deneklerle birlikte geniş örneklemenin sonuçlarına mı bakacağız? | Open Subtitles | لذا سنحضر الحالات ونرى ماذا ستكشف عنه تلك العينات العريضة؟ |
| O yüzden bir düzine haber arasında biz özellikle olumsuz olanlara bakacağız. | TED | ولأننا نستقبل الكثير من الأخبار، سننظر بشكل تفضيلي إلى الأخبار السلبية. |
| Munder'ı bulacağım. Kaynaklar dayanıyor mu bakacağız. Biz dönene kadar ikiniz burada kalın. | Open Subtitles | عندما أجد موندر، نحن سنرى إذا بأمكاننا أن نلحمها . إبق هنا إلى أن نعود. |
| Hayır, önce siz kabul edeceksiniz sonrao gerigelmek istiyor mu ona bakacağız. | Open Subtitles | علي إقناعك بالموافقة أولاً ثم سنرى إن كانت تريد الرجوع |
| Rapora bakıp, bazı yerleri arayacağım ve bakacağız. | Open Subtitles | , انا أقول اننى سأطلع على تقرير الشرطة . و أقوم ببعض الأتصالات وبعد ذلك سنرى |
| Bu listedeki altı polisi bulup bulamadığımıza bakacağız... | Open Subtitles | سنرى إن كان بإمكاننا العثور على رجال الشرطة الستة في القائمة |
| Tamam. Sana çok iyi bakacağız. Sürekli nefes al. | Open Subtitles | لا بأس ، سنعتني بكِ جيداً إستمري بالتنفس فحسب |
| Biz sana bakacağız. - Bir dakika sonra oradayım. Onu bırakma. | Open Subtitles | سنعتني بك سأكون عندك بعد لحظات لا تتركيها |
| Kalede kalabilirsin iyileşene kadar sana bakacağız. | Open Subtitles | تستطيعين البقاء في القصر سوف نعتني بك حتى تشفين |
| Birgün bu günlere daha neşeli bakacağız. | Open Subtitles | في يوما ما سوف ننظر الي هذا بكثير من الشوق |
| Tekrar bakacağız. Oğlumu bulunca. | Open Subtitles | . سنبحث ثانية ، بعد أن أجد ابني . انهض الآن وساعدنا |
| Noel arifesine kadar bekleyip hangisinin evde kaldığına mı bakacağız? | Open Subtitles | ننتظر حتى رأس السنة ونرى أيها ستظل في المنزل؟ كلا. |
| Bir gün arkamıza bakacağız ve bunların hepsine güleceğiz. | Open Subtitles | ذات يوم سننظر للخلف على كل هذا وسوف نضحك |
| Geçici iskemik ataklardan ötürü kolu hâlâ zayıf ama icabına bakacağız. | Open Subtitles | أجل، ذراعها لازالت ضعيفة بسبب نوبات نقص التروية. لكننا سنهتم بذلك. |
| Kayıtları kontrol edeceğiz. Uygun donör olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | سنتفقد السجل و نرى إن كان هناك نخاع مناسب |
| İçeri gireceğiz, bilgisayarlar hakkında birşeyler uyduracağım onun uydurduklarımıza kanıp kanmayacağına bakacağız. | Open Subtitles | سندخل، سأتكلم بهراء كبير عن أجهزة الكمبيوتر وسنرى إن كانت ستكتشف ذلك |
| Hayır, muhtemelen erkenden gidip dükkanlara felan bakacağız. | Open Subtitles | لا, فنحن على الأرجح سنتوجه مبكرا لنتفقد المحلات |
| Ona bakacağız. Artık senin malikânen, öyle mi? | Open Subtitles | سوف نرى حيال هذا الأمر, أنت المحافظ الآن, أليس كذلك؟ |
| Bu arada sana da çok iyi bakacağız. | Open Subtitles | وفى تلك الاثناء سنتدبر... امرك بعنايه فائقه للغايه |
| Önemli değil. Zamanı geldiğinde, Bay Caldwell'in icabına bakacağız. | Open Subtitles | مش مهم , عنما يحين الوقت سنتولى امر مستر كالدويل |
| Ama bu gece Mortimer'ın icabına bakacağız. | Open Subtitles | . لكن الليلة سوف نتولى أمر مورتيمر |