"balayında" - Traduction Turc en Arabe

    • شهر العسل
        
    • شهر عسلنا
        
    • بشهر العسل
        
    • شهر عسلك
        
    • شهر عسل
        
    • شهر عسله
        
    • لشهر العسل
        
    • في شهر عسلهما
        
    • العسل الخاص
        
    • بشهر عسل
        
    • شهرِ عسلكَ
        
    balayında ilk seks yaptığım kişi, Santino adında bir adam oldu. Open Subtitles اول ممارسه جنسيه لى فى شهر العسل مع رجل يدعى سانتيانو
    Ve şu anda nefret ettiği adamla bir trende, balayında. Open Subtitles و الان هى فى شهر العسل فى قطار مع رجل تكرهه
    balayında kim ciğer hapı görmek ister ki? Open Subtitles من يريد رؤية حبوب للكبد أثناء قضاء شهر العسل
    balayında seni kampa götürdüm, ki şu ana kadar ki en kötü fikir. Open Subtitles ، أخذتكِ للتخييم في شهر عسلنا . التي تبدو أنها أسواء فكرة إطلاقاً
    Eşimle de orduda tanıştım. balayında Alderaan'a gittik. Open Subtitles وقابلت زوجتي بالخدمة وقمنا بشهر العسل في الديران
    balayında sana ulaşamayacağımı söylemiştim, ama bana yalan söyledin. Open Subtitles لقد أخبرتُك أنني لَنْ أكُونَ قادرَ على الاتصال بك أثناء شهر عسلك لَكنَّك كَذبتَ علي
    balayında kim ciğer hapı görmek ister ki? Open Subtitles من يريد رؤية حبوب للكبد أثناء قضاء شهر العسل
    Ben ona balayında olduğumuzu söylüyorum, sen ise Winston Churchill kitabını gösteriyorsun. Open Subtitles أخبرته أننا في شهر العسل وتقوم أنت بسحب كتاب وينستن تشرشل
    Ona gecikmiş balayında olduğumuzu söylemeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تخبريه أننا في آخر أيام شهر العسل
    Ben sadece, karısına balayında düşünmesi gereken bir şeyler vermek istedim. Open Subtitles لقد اردت فقط أن أمنح زوجته شئ لتفكر به فى شهر العسل
    Geçen hafta 207'de bir hastam olmuştu. balayında bir çift. Open Subtitles كان لدي حالة فى غرفة 207 الاسبوع الماضي زوجين في شهر العسل
    Ciddi bir şey değil. Yine kızarılık. balayında hep olur. Open Subtitles لا شيء خطير ، مجرد بثور جديدة شائع جدا فى شهر العسل
    En son balayında gelmiştin ve seni rahatsız etmedim Open Subtitles ، في المرة الأخيرة ، كنتما تمضيان شهر العسل لذلك لم أزعجكما
    O zaman babana balayında hamile kaldığını söyleyebiliriz. Open Subtitles عندها سنقول لوالدك انك حملتى فى شهر العسل.
    Colorado'YA gidiyoruz, balayında kayacağız. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى كولورادو نتزلج في شهر عسلنا
    balayında kamp yapmamız yeterince kötü değilmiş gibi, şimdi de kavga ediyoruz. Open Subtitles أنه ليس من السيء أن نخرج للتخييم ، في شهر عسلنا . والآن زدنا الطين بله بسبب جدالنا
    - Şu anda Brighton'da balayında olabileceğin kadar mutlu musun? Open Subtitles - هذه اللحظات- هل تعادل سعادتك بشهر العسل في برايتون؟
    İyi polis lanet olsun. Sen balayında beni arardın, değil mi? Open Subtitles ستكلمني في شهر عسلك اليس كذلك؟
    Pekala, sırf balayında olduğumuz için. Open Subtitles حسنا انظر نحن لدينا شهر عسل هذه هي الفتاة
    Salak kardeşim Meksika'daki balayında üşütmüş ve hastalığı tüm aileyi etkiledi. Open Subtitles أصيب شقيقي الغبي بنزلة برد في رحلة شهر عسله في المكسيك و قد مرّت من خلال العائلة بأكملها
    Hediye masasına koyacağım. balayında içerler. Open Subtitles . سأضع الهدية على المنضدة . وسيأخذونها معهم لشهر العسل
    balayında onu başka bir erkek için terk etti. Open Subtitles تركته من أجل رجل آخر في شهر عسلهما نحن جاهزون للفاتورة؟
    - Sanırım daha kötüsü de olabilirdi. Stephen King'in balayında mahsur kalabilirdim. Open Subtitles يمكن ان اكون محاصرة في جناح شهر العسل الخاص بـ (ستيفن كينغ)
    Aradığın için teşekkürler. balayında iyi eğlenceler. Teşekkürler. Open Subtitles شكراً لأتصالك و أحظي بشهر عسل رائع
    Bence bu Maris. Saati balayında gördüm demiştin. Open Subtitles قُلتَ بأنّك رَأيتَ تلك الساعةِ على شهرِ عسلكَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus