"bana gelip" - Traduction Turc en Arabe

    • جاء إلي
        
    • تأتي لي
        
    • أتت إلي
        
    • يأتون إلي
        
    • ويقول لي
        
    • جاءوني
        
    • وطلبوا مني
        
    • جاءت إلي
        
    • ستأتي لي
        
    Bana gelip dedi ki: "Durum çok gergin. Open Subtitles جاء إلي وقال: إن الوضح متوتر للغاية فقد أسقطت صواريخكم
    Birkaç hafta önce Bana gelip bazı ilaçlar konusunda ona yardımcı olmamı rica etmişti. Open Subtitles لقد جاء إلي قبل عدة أسابيع و أخبرني أن أساعدة في بعض الأدوية
    O kadar çok arabam var ki, millet Bana gelip, Open Subtitles لدي الكثير من السيارات الناس تأتي لي وتقول:
    Geçen hafta şu kart fahişe Bana gelip yeğeni Misty Mountains'ı bulmamı istedi. Open Subtitles الأسبوع الماضي، أتت إلي السيدة المسنة تلك وطلبت مني البحث عن إبنة أختها
    Pekçok insan Bana gelip, kendileri orada olsaydı, kesin ölmüş olacaklarını söyledi. Open Subtitles العديد من الناس يأتون إلي ويقولون أنهم لو كانوا هناك بالتأكيد كانوا سيموتون ولكن ذلك ليس له معنى
    - Birisinin Bana gelip "Teşekkürler Lucius beni iyileştirdin" demesinden daha fazla beni memnun eden bir şey yok. Open Subtitles من أن يأتيني شخص ما ويقول لي شكرا لك, لوشيوس
    Bana gelip, "Bu şeyi tazelemek için ne yapabiliriz? TED جاءوني وقالوا حسنا، ما الذي يمكننا فعله لنجدد هذا الشيء
    Yaklaşık bir sene önce, Match.com adında bir İnternet'te arkadaş bulma servisi Bana gelip, onlar için yeni bir arkadaş bulma sitesi tasarlamamı istedi. TED وقبل سنة تقريباً، موقع مواعدة على الإنترنت، Match.com، جاءوني وطلبوا مني تصميم موقع مواعدة لهم.
    Bir ay önce Bana gelip bir bilgi satmak istedi. Open Subtitles جاءت إلي منذ شهر. تملك معلومات تريد أن تبيعها.
    Yani günün birinde Bana gelip de: Open Subtitles اغفر لتلك الشخصيه الجميله التي ستأتي لي يوم ما
    Kazanın olduğu gün Charlie Bana gelip kaç çocuk istediğimi sordu. Open Subtitles في اليوم الذي حدث فيه الحادث تشارلي جاء إلي و سألني كم طفل أرغب أن أنجب
    Bütün mahalle Bana gelip havuz ve fırın yapmamı istedi. Open Subtitles الحيّ كُلّه جاء إلي وطلبَ منّي بناءَ حمّاماتِ سباحةٍ وأفرانَ بِيتزا
    Bana gelip ne yapacağını sordu. Open Subtitles جوي جاء إلي و سألني ما الذي يجب أن يفعله...
    Bana gelip bir cenaze istediğini söyledi. Open Subtitles أجل، لقـد جاء إلي باحثـاً عن جنـازة.
    Bana gelip hüngür hüngür ağladı. Open Subtitles جاء إلي يصيح ويبكى
    Sonra, bir kaç yılın ardından adam Bana gelip Maryann'ın da orda olacağı bir törenle Beth'i ikinci eşi olarak almak istediğini söyledi. Open Subtitles ثم بعض السنوات بعد ذلك ...جاء إلي يطلب يد (باث) كزوجة ثانية له
    Takıların güzel, kıyafetlerin güzel, ama Bana gelip yaklaştığında işte o zaman düşersin! Open Subtitles المجوهرات والملابس كل ذلك هو كل شيئ انها خطوة تأتي لي ذلك حيث تناول في الخريف
    Durumunu elbette biliyordu, bu yüzden dolunayda onu uyutmak için Bana gelip afyon ruhu istemişti. Open Subtitles هي تعلم بحالته,بالطبع ولذلك السبب تأتي لي من اجل مستحظر اللودانوم لأغواه خلال اكتمال القمر
    Aslında, önce Bana gelip bir şans verseydin de Harlo'yu yakalama işini biz polisler yapsak her zaman daha kolay ve az dikkat çekici olur. Open Subtitles أول شيء أن تأتي لي أعطاني فرصة لايجاد هارولد دعه السير في، أنه فعال جدا جيد جدا
    1978'de Bana gelip "Toronto adında bir oyun için teklif aldım, ...oyun Montreal'de olacak." Open Subtitles في 1978، أتت إلي في يومٍ ما وقالت: "لقد تم عرض دوْر عليّ...
    O öldükten sonra, 14 yaşındaki kızım Leslie, Bana gelip ayak bileğine küçük bir dövme yaptırıp yaptıramayacağını sordu. Open Subtitles ...بعد ما توفت , أتت إلي (ليزلي) وعمرها 14 وسألت إن كانت تستطيع
    Kabine ve diğerlerini zorla sonra Bana gelip yaltaklanmaya kalkmasınlar. Open Subtitles "نعم، تبا للحكومة ولبقية هؤلاء" ،ولكن لامزيد من العبث" "من الآن وصاعداً يأتون إلي
    İnsanlar Bana gelip, "Aramızda kalsın ama Ring Dings ve Pepsi için çok heyecanlıyım." dedi. Open Subtitles ويقول لي الناس "بيني وبينك، أتحمّس للغاية تجاه البسكويت والـ(بيبسي)"
    Coca-Cola'nın pazarlamacıları Bana gelip mutluluğun tanımını sorsaydı, benim mutluluk tanımım bir annenin sağlıklı bebeğini kollarında tutuyor olması olurdu. TED إذا جائني من يسوقون الكولا وطلبوا مني تعريف السعادة، فسأخبرهم بأن رؤيتي عن السعادة هي أم تحمل طفل كامل الصحة بين يديها.
    Letty, Bana gelip, Braga'yı yakalamana yardım edersem senin geçmişini temizleyip temizleyemeyeceğimi sordu. Open Subtitles ليتي) جاءت إلي لأقوم بتبرئتك) (في مقابل إيقاعها بـ(براغا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus