Sadece kardeşimin bana saygı duymasını istedim. Yani bir işim bile yok. | Open Subtitles | أريد فقط ان يحترمني أخي ليس لدي عملاً حتى |
İlk günümdü ve bilirsin, bu ofisteki insanların bana saygı duymalarını istiyorum ve... | Open Subtitles | كان يومي الاول و أردت أن يحترمني الجميع هنا |
Böylece çocuklarım bana saygı duyacak bir senatör veya bütücü olmak gibi. | Open Subtitles | حتى يحترمني صغاري، مثل أن أكون سيناتور أو ساحر |
Sekreterim bana saygı göstermiyor haftada onun aldığından 71 dolar fazlasını alıyorum. | Open Subtitles | ، سكرتيرتي لا تحترمني لأني أجني بالإسبوع أكثر منها بـ 71 دولاراً |
bana saygı duymuyorsan en azından ötekilere duy. | Open Subtitles | إذا كنت لا تحترمني, على الأقل اظهر الإحترام للآخرين. |
O'nun için beklentilerim de var. Kayınlarımın bana saygı duymasını istiyorum. | Open Subtitles | لديّ بعض التوقعات أيضاً، أريد من أهل زوجة إبني أن يحترمونني. |
Bluth şirketindeki çalışanların bana saygı duyması gerektiği gibi biz de doktora saygı duymalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نحترمه مثل موظفي الشركة عليهم ان يحترموني |
Bu çocuksu hareketlerine çeki düzen vereceğinin ve bana saygı göstereceğinin garantisini verirsen bu yaşananları unutmaya razıyım. | Open Subtitles | وإنّي مُستعدّة لنسيان أنّ هذا حدث لو أكّدت لي أنّ بإمكانك تطويع هراؤك الطُفولي وتُقدّم لي بعض الإحترام. |
İttirdiğim için insanların bana saygı duyacağı söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أن الناس ستحترمني لدفعك |
Hoşuna gitsin ya da gitmesin bu evin en büyük erkeği benim ve bana saygı göstereceksin! | Open Subtitles | شئتي أم أبيتي فأنا الرجل الكبير في هذا البيت و ستحترميني |
En azından bir kişinin bana saygı duyması iyi. | Open Subtitles | إنه من الجيد أن تعرف على الأقل بأن هنالك شخصٌ يحترمني |
Eğer patron bana saygı duymazsa, diğerleri hayatta duymaz... beynimdeki küçük Linda da dahil. | Open Subtitles | إذا لم يقم رئيسي بإحترامي، فلن يحترمني الأخرون بما فيهم ليندا الصغيرة في رأسي |
Benim için önemli olan babanın neler olup bittiğini söylemeye değer bulmayacak kadar bana saygı göstermemesi. | Open Subtitles | و الذي يحرق أعصابي بأن والدكِ لا يحترمني بشكل كافي حتى يخبرني ما الذي يحدث |
Ve buradaki öğrenciler bana saygı duymazsa işimi yapamam. | Open Subtitles | ..وإن لم يحترمني الطلاب هنا لا أستطيع تأدية عملي |
Babam bana saygı duymuş ama bunu hiç söyleyememiş. | Open Subtitles | كان والدي يحترمني لكن لم يستطع إخباري بذلك |
Sen bana saygı göstermezsen diğerleri nasıl saygı göstersin bana? | Open Subtitles | كيف سيتوجب على اي احد ان يحترمني عندما تقومين بالتقليل من احترامي؟ |
Beni sevmiyormuş ve bana saygı duymuyormuş gibi davranmanı, hepsini affediyorum. | Open Subtitles | رافضاً حتى التظاهر بأنك تحبني أو تحترمني |
Önce bu çaputlardan kurtulup düzgün kıyafetler giyeceğim, böylece moda evleri bana saygı gösterecek. | Open Subtitles | و ألبس شيئا لائقا لكي تحترمني صوالين الموضة |
bana saygı duyacak kadar dürüst olduğun için memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيده لأنك تحترمني كثيرا بقولك الصدق |
bana saygı gösteriyorlar. Orada "Arap" gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | إنهم يحترمونني لا يعاملونني كأحد أبناء المستعمرات |
Çalışanlarımın bana saygı duyduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أظن أن موظفيني لا يحترمونني على الإطلاق. |
Yaptıkları sayesinde insanların bana saygı duyup beni seveceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أن الناس يحب ان يحبوني و يحترموني بقدر حبه و احترامه لي |
En azından bana saygı gösteriyormuş gibi davranın. | Open Subtitles | -يمكنكَ على الأقل أن تظهر لي بعض الإحترام |
Hep birgün bana saygı duymanı hayal ettim. | Open Subtitles | دائماً كنت أحلم بأنك ستحترمني يوماً ما |
Hoşuna gitsin ya da gitmesin bu evin en büyük erkeği benim ve bana saygı göstereceksin! | Open Subtitles | شئتي أم أبيتي فأنا الرجل الكبير في هذا البيت و ستحترميني |