5. mıntıkadaki Barajın yıkılması başkentin büyük bölümünün elektrik kesintisine sebep oldu. | Open Subtitles | السد الذي تدمر في المقاطعة 5 قضى على معظم الكهرباء في الكابيتول |
- Su hacmi ve yapısal eksiklikler için hızlıca yaptığım hesaplara dayanarak Barajın çöküşüne 68 dakika var derim. | Open Subtitles | بناء على بعض الحسابات سريعة لحجم المياه وأوجه القصور الهيكلية، أود أن أقول لدينا 68 دقيقة حتى ينهار السد. |
Ama haritada Barajın yakınından geçtiğimizi fark ettim. | Open Subtitles | لكنني لاحظت على الخريطة أننا مررنا على السد بحوالى نصف ميل |
Her yıl Barajın ardında su biriktikçe baraj zayıflamaya başladı. | Open Subtitles | حالما تتزايد كمية الماء الضخمة خلف السدّ عاما بعد عام بدأ السد بالإنهيار |
Barajın yanındaki yolda. | Open Subtitles | بالطّريق قرب السّدّ |
...doğru şekilde yapmadığınızda, hava akımına kapılırsınız... ve o da sizi Barajın üstüne çarpacaktır. | Open Subtitles | ستتقطعون كالجزر و ترمون في كل أنحاء السد |
Burada işimiz bittiğinde Barajın kenarına gitmeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | . . عندما ننتهي من هذا أريدكِ أن تصعدي إلى أعلى حافة السد ،مفهوم؟ |
Meteor taşlarının, Barajın bu kısmında depolandığını kimsenin fark ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | القسم من السد حيث يتم تخزين صخور النيزك يجب أن لا يكون قد تضرر |
Yasa dışı deneyler yürüttüğün Barajın yakınlarında satın aldığın arazi de bir sır değil. | Open Subtitles | إنه ليس سرا أنك إشتريت أرضاً قرب السد حيث كنت تجري التجارب الغير شرعية؟ |
Barajın yapısal tasarımının analizini bitirdim ve elverişli patlama noktasını ölçtüm. | Open Subtitles | لقد قمت بتحليل هيكلية تصميم السد و قمت بحساب المكان الأمثل لنقطة الانفجار |
Göl, Barajın yan tarafında 610 metre derinliğe ulaşmıştı. | Open Subtitles | ارتفع قاع البحيرة البالغ 2000 قدم مواجهاً جانب السد الجليديّ. |
Böylece su, Barajın altından kendine bir yol açtı. | Open Subtitles | كان ضغط المياه شديد لدرجة أنه شق طريقه من خلال قاعدة السد الجليديّ. |
Eskiden su idaresinde çalışıyormuş. Barajın nasıl çalıştığını bilen tek kişi o. | Open Subtitles | لقد أعتاد العمل في دائرة المياه وهو الوحيد الذي يعرف كيف يعمل السد. |
Barajın delilleri ortadan kaldırmak için kasten patlatıldığını düşünüyorsun demek? | Open Subtitles | أتشعر بأن تفجير السد كان مقصوداً لإخفاء الأدلة ؟ |
Acilen Barajın kontrol odasına girmemiz lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة للوصول الى غرفة التحكم التي السد الآن. |
Barajın yürüme yolunda onarımlar için vinç ve kemer takımı var... | Open Subtitles | هناك ونش وتسخير على الممشى السد لإجراء إصلاحات، |
Bunu Barajın su tarafından, çatlaya doğru salacağız. | Open Subtitles | نحن سوف تغذي عليه على الماء الجانب من السد إلى الكراك. |
Barajın müteahhit büyük miktarda çimento dökmenin ve baraja taş döşemenin çok çok pahalı olacağını biliyordu. | Open Subtitles | مقاول السدّ علم أن الإتيان بكميات ضخمة من الإسمنت و الصخور لموقع بناء السدّ |
Barajın yanındaki yolda. | Open Subtitles | لقد كان بالطّريق قرب السّدّ |
Belki bir gün Barajın olduğu yere gelirsin ve sana gösteririm, olur mu? | Open Subtitles | لو ذهبت للسد سأريه لك |