"bardaklarını" - Traduction Turc en Arabe

    • أكواب
        
    • كؤوس
        
    • كؤوسكم
        
    • الكاسات
        
    • أقداحك
        
    Alt tarafı, müşterilerinin bardaklarını doldurmaya çalışan bir bar sahibiyim. Open Subtitles أنا مجرد مالك نادي بسيط. محاولا ابقاء أكواب زبائنه مليئه.
    Zamanını boşuna harcıyorsun çünkü editör ikimizden sadece benim masamdaki kahve bardaklarını sayıyor. Open Subtitles حسناً، أنت تضيع وقتك، لأن رئيس التحرير لا يحصي إلا عدد أكواب القهوة الفارغة على مكتبي.
    Bordeaux bardakları sadece Kaberne servisi için kullanılacaklar ve Burgonya bardaklarını gözünüzü seveyim sadece Pinot için kullanın. Open Subtitles أكواب البوردوكس يُقدّم بها نبيذ الكابرنيه فقط، أما أكواب البرغندي فبحقكم لا يُقدّم بها سوى نبيد نبيذ البينوت
    ! ...Kaliteli şarap bardaklarını adi bir bulaşık sabunu ile yıkayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك غسل كؤوس النبيذ مع الأطباق سويَّا
    Ben yıkarım. Sen kurularsın. Şampanya bardaklarını nasıl yıkayacağını bilemezsin. Open Subtitles أنا سأغسل ، وأنت تجفف "لن تستطيع التعامل مع كؤوس "ريدل
    Herkes bardaklarını inanılmaz Jake Peralta için kaldırsın! Open Subtitles جميعاً أرفعوا كؤوسكم ! (للمدهش (جايك بيرالتا
    Evine geldiğimde Red Sox tabak havlularını, bardaklarını ve Yankee tuvalet kağıdını görmüştüm. Open Subtitles و رأيت مناشف و صحون الجوارب الحمراء و الكاسات وورق المرحاض الأمريكي يشبه كما لو أنك تعيش في محل هدايا الأمر أسوأ من ذلك
    Dinlenme odasını kullandıktan sonra üzerinde D.N.A. olan bardaklarını ortada bırakanlar. Open Subtitles الرجال الذين لا ينظفون بعد أنفسهم في غرفةِ الإستراحةَ، ترك أكواب غير مغسولة مع الحمض النووي عليها. ما زالَ يَكْذبُ حول.
    Yani, hala Kris Kringle'ın kakao bardaklarını bekliyoruz ama harika olmuş değil mi? Open Subtitles ما زلنا ننتظر أكواب الكاكاو من "كريس كرينجل" لكن حتى الآن، يبدو رائعا أليس كذلك ؟
    Seremoni için neden bu garfield bardaklarını aldırdın ki? Open Subtitles لم جعلتينا نشتري كل أكواب "قارفيلد" تلك من أجل الطقوس؟
    Berta'nın kardeşi Isabella'yı görürsen su bardaklarını doldurmasını söyle. Open Subtitles إن رأيت "إيزابيلا" شقيقة "برتا"، هلا تطلبين منها ملء كؤوس الماء؟
    Evet. İçki bardaklarını temizliyordu. Open Subtitles أجل، كانت تنظف كؤوس الشرب
    Evine geldiğimde Red Sox tabak havlularını, bardaklarını ve Yankee tuvalet kağıdını görmüştüm. Open Subtitles و رأيت مناشف و صحون الجوارب الحمراء و الكاسات وورق المرحاض الأمريكي
    Bütün gece boyunca nefret ettiğim insanların bardaklarını alıyorum, bunu gerçekten şu an yapmam gerekmiyor. Open Subtitles أنني أجمع الكاسات من الناس الذين أكرههم طول الليل و ليس من المٌفترض عليّ فعل هذا الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus