"basın toplantısını" - Traduction Turc en Arabe

• المؤتمر الصحفي
• بالمؤتمر الصحفي
• المؤتمر على

Şuan Komiser Dryer'ın ofisinin önündeyiz, basın toplantısını bekliyoruz.
نحن في مكتب المفوض دراير ننتظر المؤتمر الصحفي الذي سيعقده المفوض

Bölgesi polis sözcüsü olarak, bu acil basın toplantısını yapmak istedim. Bir kriz halindeyiz.
. دعوت لهذا المؤتمر الصحفي الطارئ لدينا أزمة

basın toplantısını burada yapacağım çünkü Christine Sullivan'ın katili burada, bu mahkemede yargılanacak.
...... أنا أقيم هذا المؤتمر الصحفي هنا ، لأنه في هذا المكان ......

Başkentte kıyafetlerim yağmurdan sırılsıklam olana kadar dolandım, pislik herifin çöpü çıkartmasını bekledim ve ülkenin ne kadar iyi olduğunu anlatacağı basın toplantısını yapınca ve refah nutukları başlayınca.
متسكعاً في العاصمة تحت المطر حتى تتبلل بضاعتي منتظراً ذلك الوغد ليرمي القمامة ويحضر المؤتمر الصحفي حول عظمة هذه الدولة

Bunu yapma. Dava kapandı. basın toplantısını duydun.
لا، لا، لا تفعل هذا أقفلت القضية، سمعت المؤتمر الصحفي

basın toplantısını bekletmeye ikna ettim.
أقنعته بتأجيل المؤتمر الصحفي حتى صباح الغد

Evet beni iyi duymuşsun. basın toplantısını ertelemek istiyorum.
أجل لقد سمعتني بشكل صحيح، أود تأجيل المؤتمر الصحفي

basın toplantısını duyduğu yer, buraya 20 dakika.
على بعد 20 دقيقة من اي كان مكانه حيث تابع المؤتمر الصحفي

Baylar bayanlar, geldiğiniz için teşekkürler. basın toplantısını iki nedenden dolayı düzenledim.
سيداتي سادتي شكراً لحضوركم لقد عقدت هذا المؤتمر الصحفي لسببين

Sayın Başkan... basın toplantısını iptal etmek için henüz geç değil.
سيدي الرئيس لم يفتْ الأوان على إلغاء المؤتمر الصحفي

Yalnız şimdi konuşamam. basın toplantısını izlemem gerekiyor.
لا أستطيع التحدث الآن لا بد من أن أشاهد المؤتمر الصحفي

Diğer herkesle aynı anda annem basın toplantısını düzenlediğinde.
لمّا عرف الجميع بشأنه، لمّا ألقت أمّي المؤتمر الصحفي.

Bu basın toplantısını yapmak istedim, çünkü halka karşı dürüst olmadım.
أعقد هذا المؤتمر الصحفي لأنني لم أكن صادقاً تماماً معكم

Aslında basın toplantısını ayarlama hızına bakılırsa ben de bunu senin yaptığını düşünmeye başladım.
في الواقع, إستناداً الى السرعه التي فعلت بها ذاك المؤتمر الصحفي أنا أميل إلى الاعتقاد انك ربما انت من فعل ذلك

Halef Başkanın basın toplantısını dinliyordum.
كنت أستمع إلى المؤتمر الصحفي الخاصّ بالرئيسة المنتخبة

Pekala. basın toplantısını bugün kim düzenleyecek?
من سيقدم المؤتمر الصحفي اليوم؟

Bugün basın toplantısını izledin mi?
هل شاهدتى ذلك المؤتمر الصحفي اليوم؟

Efendim, basın toplantısını iki dakika sonra başlatacaklar.
سيدي المؤتمر الصحفي سيبدأ خلال دقيقتين

Reid ve Prentiss, basın toplantısını izleyin. - Bir şeyler bulmaya çalışın.
الخاص بالمؤتمر الصحفي و لنرى ان كنتما ستتمكنا من اكتشاف اي شيء

Kanal 4 yarın bu basın toplantısını canlı olarak ekranlara şekilde istatistikler açıklanmadığını belirtiyor.
القناة الرابعة ستنقل المؤتمر على الهواء مباشرةً غدًا... تغيير في خطة الميزانية...