Hayır George. O düğmeye basma. Ne işe yaradığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا, جورج لا تضغط هذا الزر لا أعرف ما يفعله |
Hayır, evlat. Hayır! O düğmeye basma! | Open Subtitles | لا،لا,لا يا بني لا،لا,لا تضغط على هذا الزر |
Evin içinde hiçbir yere basma. Hiçbir şeye dokunma. | Open Subtitles | لا تخطو خطوة أخرى داخل ذلك المنزل ، لا تلمس أى شيء |
Ne yaparsan yap, sakın frene basma. | Open Subtitles | اسمعيني أياَ ما تفعلينه لا تضغطي رجلك على الفرامل |
- Büyük bir düğmeydi. - Büyük düğmelere asla basma. | Open Subtitles | الزر الكبير لا يمكنك الضغط على الزر الكبير |
Tıpkı para basma lisansına ve aynı zamanda bedava mürekkebe sahip olmak gibi bir şey. | TED | هذا أشبه بالتوفر على رخصة لطبع النقود وبرميل من الحبر المجاني. |
Tam şu kapıdan. Kimsenin üstüne basma. | Open Subtitles | لليمين من خلال هذا الباب واحترس من أن تدوس بقدمك أحد. |
Gaza basma, belki boğulmuştur. | Open Subtitles | حسنا,لا تضغط على الدواسة فربما تضيع الوقود |
Sakın aramaya basma hepimiz ölürüz. Çevre. Önden başla. | Open Subtitles | لا تضغط أزرار في جيبك وإلا نموت جميعاَ المحيط ابدأ من الأمام |
Şimdi kaskının yan tarafında bir düğme bulman lazım. Henüz basma ona. | Open Subtitles | ستجد زرًّا في جانب خوذتك، لا تضغط عليه بعد |
Şimdi kaskının yan tarafında bir düğme bulman lazım. Henüz basma ona. | Open Subtitles | ستجد زرًّا في جانب خوذتك، لا تضغط عليه بعد |
Önünde koskoca bir hayat... elinde reset tuşuna basma şansı. | Open Subtitles | حياة بأكملها أمامك بفرصة أن تضغط زر إعادة التشغيل |
Hermes, sakın o düğmeye basma! | Open Subtitles | لا تضغط على ذلك الزر يا هيرميز |
Başka bir ajansın ayak parmaklarına basma. İşlerimizi yapalım. | Open Subtitles | لا تخطو على أصابع وكالة أخرى دعونا نؤدي وظائفنا |
Çizgilere basma, yoksa düşüp belini kırarsın. | Open Subtitles | لا تخطو على الشقوق أو ستسقط وينكسر ظهرك |
- "Sakin Gail'in ayakkabisina basma." | Open Subtitles | - "لا تخطو أبدا على أحذية جيل" لماذا لا؟ |
O düğmeye basma. Şimdi Caldwell'in ofisinden çıktım. | Open Subtitles | لا تضغطي ذلك الزر لقد عدت للتو من مكتب، كالدويل |
Köşedeki kırmızı X'e basma. Gördün mü? | Open Subtitles | لا تضغطي على إشارة إكس الحمراء في الزاوية |
Mr. Eko ambardaki düğmeye basma işini kendi eline almıştı. | Open Subtitles | كان مستر ايكو قد تولى مهمة الضغط على الزر |
Karne basma yetkisine sahip olan yedi kişi var sadece. | Open Subtitles | هناك سبعة أشخاص فقط يتمتعون بالصلاحية لطبع تقرير متابعة |
Pedala basma, ben iteceğim. Sadece dengeni sağlamaya çalış. | Open Subtitles | لا تحاول أن تدوس الان سأدفعك وبعدها حافظ على توازنك |
- Ay'a ayak basma ne dedin? | Open Subtitles | النزول على القمر ليس كذبة - ماذا ؟ - لم تكن هناك ظلال |
"Eğer zamanda yolculuk edersen, sakın bir şeye basma." | Open Subtitles | إن حدث وسافرت عودة بالزمن ، لا تدس على شيء |
Bu bonoların mahiyetlerindeki duruma göre bu, bir bakıma para basma. | TED | اعتماداً على ما يحدث لهذه السندات عند استحقاقها، هذه هي طباعة الأموال عن طريق اسم آخر. |
Yürü, yürü, yürü. Yürü! Dikkat et, malın üstüne basma! | Open Subtitles | حسناً ، اذهبوا ، اذهبوا احذروا لا تدوسوا علي شئ |
Lütfen dikkatli ol, mezarlara basma. | Open Subtitles | رجاء إحذري أن تدوسي على القبور |