TK: Temsil ettiğiniz şeyin adını bayrağa yazma gereksiniminiz varsa, simgeleştirmeniz anlamsızdır. | TED | تيد: إن كنت بحاجة لكتابة إسم الشيئ الذي تمثله على العلم فإن ذلك يقضي بفشل الرمزية |
Takip ekibini atlatmalı ve yakalanmadan vaktinde bayrağa ulaşmalısınız; | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَتجنّبَ إمساكك من قبل ضباط المتابعة وتصل إلى العلم في الوقت المحدد |
Dr.Zoidberg'in bayrağa hakaretinden rahatsız olabilirsin. | Open Subtitles | ربما لا يعجبك أن الدكتور زويدبيرغ قد دنس العلم |
- Evet, çünkü transhuman takımımızın beşinci caddedeki St. Paddy geçit töreninde yürüyüş yaparken için bayrağa ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | أجل .. لأننا سنحتاج إلى الراية عندما تمشي فرقتنا المتحوّرة مستعرضة في الشارع الخامس في الإحتفال بيوم قِشر الأرز المقدّس |
Şeref Kıtası'nın bir askeri bayrağa sarılı tabutun yanında nöbet tutuyor. | Open Subtitles | يقف حرس الشرف من العسكريين على جانبي النعش المغطى بالعلم |
Bayanlar ve baylar, yeşil bayrağa bir tur kaldı. | Open Subtitles | سيداتي سادتي لدينا دورة واحدة للوصول للراية الخضراء |
Çoğu bayrağa göre ters yönüne doğru açılmış. | Open Subtitles | إنه موجود على إتجاهه المعاكس لمعظم الرايات |
- Şuradaki bayrağa. | Open Subtitles | الى الرايه التى هناك |
bayrağa hakaret edersen, benim bayrak dövmemem hakaret edersin! | Open Subtitles | حين تهين هذا العلن فهذا يعنى أيضاً إهانة وشمى الذى على صورة العلم |
Başkanın arkasındaki bayrağa bak. Zar zor dalgalanıyor. | Open Subtitles | هذا هو العلم خلف الرئيس و هو يرفرف بالكاد |
Henry, Irak'taki savaştan gelmiş bir bayrakları var ve onu valiye verecekler ama bayrağa bir şey oldu. | Open Subtitles | كان لديهم ذلك العلم, علم مميز من معركة من العراق. أرادوا أن يعطوه للمحافظ, |
- bayrağa bakınca doğru bir etki bırakmalı | Open Subtitles | النظر إلى هذا العلم يجعل الشخص يشعر بالحماس |
Amacı bayrağa sahip olmak değildi. | Open Subtitles | لم يكن عازماً على تركهم يأخذون ذلك العلم |
bayrağa selamdan sonra takım kaptanları hakemin yanına geliyor. | Open Subtitles | بعد تحية العلم, قادة الفريقين سيقتربان من الحكم |
İtfaiye şefi geldiği zaman o bayrağa bakıp doğru olanı yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك ستنظر إلى العلم وتفعل الأمر الصحيح |
Yani bayrak istikametinde koşman bitiş bölgesinin köşesine doğru 10 yarda koşmandır, bayrağa doğru. | Open Subtitles | اتفقنا؟ عندما تركض في مسار الراية فأمامك عشر ياردات حتى نهاية الملعب عند الراية |
Bir vericiye bağlanmış bayrağa tutturulmuş | Open Subtitles | إنها موصولة بالمرسل الذي يمر عبر تلك الراية |
O dürzünün kanı damdaki bayrağa sürüldüğü zaman babanın ruhu şad olacak. | Open Subtitles | دمائه لا تزال على الراية التي ترفرف أعلى السطح. فإن والدك سوف يرقد بسلام أخيراً. |
Oğlumun bayrağa sarılı tabutta eve dönmesini kaldıramam ben. | Open Subtitles | لا استطيع تحمّل عودة ابننا إلى البيت في نعش ملفوف بالعلم الأمريكي. |
Oğlumun bayrağa sarılı tabutta eve dönmesini kaldıramam ben. | Open Subtitles | لا استطيع تحمّل عودة ابننا إلى الوطن في نعش ملفوف بالعلم الأمريكي. |
- Bizi bayrağa götürecek koordinatları. | Open Subtitles | الاحداثيات التي تدل للراية |
Deve kuşu başını kuma gömer bazen de bayrağa. | Open Subtitles | يدفن النعام رأسه في الرمال... و أحيانا في الرايات... . |
- Şuradaki bayrağa. | Open Subtitles | الى الرايه التى هناك |
Ne oldu? Belki beni bayrağa sarıp paketleyebilirsin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَني أصبحْ منهمكَ في ذلك العَلَمِ هناك. |