Evde çok sayıda parmak izi bulduk. Bazılarında kan vardı. | Open Subtitles | لدينا الكثير من البصمات بالمنزل, بعضها ممزوج بالدم. |
Sen sevebilirsin, Ray. Bazılarında göğüs resimleri var. | Open Subtitles | ربما تعجبك يا راي بعضها يحتوي على صور للصدور |
Şimdiye kadar bir çok mezhepte bulundum, Bazılarında lider, Bazılarında ise takipçiydim. | Open Subtitles | لقد انخرطت في عدد من الطوائف بعضها كقائد وتابع |
Bu davaların Bazılarında gördüğüm kadarıyla büyük temsiller var fakat ne olduğuna dair toplum farkındalığı yok. | TED | في بعض هذه الحالات، يتسنى لهم الحصول على التمثيل الذي ذكرته، ولكن لا يوجد الوعي العام لما يحدث. |
Bir kısmı hipotermikti, bir kısmının uzuvları soğuktan donmuş, Bazılarında da bu iki durum vardı. | TED | بعضهم كان يعاني من إنخفاض للحرارة وآخرون قد أُصيبوا لدغة الصقيع .. وبعضهم كانوا يعانون من الأمرين |
Eğer bir helikopterden baksaydınız, gerçekten bazı cam tuğlaların ardında solar hücrelerin olduğunu, Bazılarında ise olmadığını görebilirdiniz. | TED | إذا نظرت إليه من مروحية، سيمكنك فعلًا النظر عبره وترى أن بعض الألواح الشمسية يوجد تحتها خلية شمسية وبعضها لا. |
Bazılarında ise bu aşırı koşullarda çoğalabilen bakterilerin yaşadığı düşünülüyor. | Open Subtitles | ،ويُعتقد أن بعضها يأوي أشكالاً من الحياة تملأها بكتيريا غريبة تزدهر في هذه الظروف القاسية |
Sürüler muazzam büyüklükte olabilir. Bazılarında 500 milyon balık. | Open Subtitles | قد تكون الأسراب ضخمة، يشمل بعضها 500 مليون سمكة |
Bazılarında ise bu aşırı koşullarda çoğalabilen bakterilerin yaşadığı düşünülüyor. | Open Subtitles | ،ويُعتقد أن بعضها يأوي أشكالاً من الحياة تملأها بكتيريا غريبة تزدهر في هذه الظروف القاسية |
Ve dünya benzeri birçok gezegen ile eminiz ki Bazılarında akıllı yaşam formları elbette olacak. | Open Subtitles | وبهذا العدد الكبير فسيحتوي بعضها بالتأكيد على حياة ذكية |
Ama Bazılarında vardı. | Open Subtitles | المقدرة في السبعينيات، عدا أن بعضها كانت تحتوي |
Şimdi, bu raflarda bir takım objeler var, tabi Bazılarında, ve fark edersiniz ki rafların arkasında biri bekliyor ve bu kişi objelerden bazılarını göremiyor. | TED | والآن، هذه أشياء على الأرفف، على بعضها وستلاحظون وجود شخص يقف خلف مجموعة الأرفف، وهناك بعض الأشياء التي لا يمكنه أن يراها. |
Bazılarında kontağı çalıştırmak için anahtarı hafifçe sallamak gerkeir. | Open Subtitles | بعضها يحتاج لهز المفتاح لعملية الإشعال. |
Bazılarında topuk izi bile yok. | Open Subtitles | و بعضها لم يكن بها بصمات للكعب |
Bazılarında dizel jeneratör bile var. | Open Subtitles | .بعضها تعمل على مولِّدات الديزل |
Çağdaş edebiyat eserlerinin Bazılarında anti-kahraman, ana karakter olabiliyor. | TED | إن اللابطوليين هم الشخصيات الرئيسية في بعض أعمال الأدب المعاصرة |
Bazılarında, oy bölgelerinin adını bile bilmiyordum. | TED | في بعض هذه المناطق، لم أكن أعرف حتى أسماء الدوائر الإنتخابية. |
Bazı katlarda hemşirelerin çok, Bazılarında ise çok az yardım ettiğini fark ettik. | TED | وجدنا بأنه في بعض الأحيان تقدم الممرضات مساعدة هائلة ، وأحياناً يكونوا أقل مساعدة |
Bazılarında hava sıcak, Bazılarında soğuk. | Open Subtitles | بعضهم يكون الطقس فيه حارًا، وبعضهم باردًا. |
Ama, bazı insanlarda vardır, Bazılarında yoktur. | Open Subtitles | لكن... حسنًا بعض الناس يملكون هذه القدرة وبعضهم لا يملكونها |
Bazılarında bulunan mikroskobik bir yapı, ışığı yansıtarak kanada göz alıcı bir yanar döner görünüm verir. | Open Subtitles | وبعضها يمتلك تركيبا ميكروسكوبيا يمكنه أن يعكس الضوء ويعطي الجناحين لمعانا رائعابألوانالطيف. |