İşin aslı, küçük bir bebekken kafamı duvarlara vurmaktan hoşlanırdım. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة صغيرة كنت احب أن أصدم رأسي بالحائط |
- Biyolojik annemi Charles Barlow'un ben daha bebekken öldürdüğünü daha yeni öğrendim | Open Subtitles | انا فقط علمت ان امي الحقيقية قد قتلها شارلس بارلو عندما كنت طفلة |
Sen bebekken, Havana'dan şeker pekmezi ihraç ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نصدر خامات السكر عندما كنت أنت طفلاً |
Ben bebekken annem bana bir İç Savaş kahramanının adını vermiş; | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً أمي أسمتني بعد الحرب الأهلية |
Küçük bir bebekken, yeni bebek, anneye karşı güçlü bir cinsel istek duyulur. | TED | حينما كنت طفلا صغيرا، طفلا حديث السن، كان لديك انجذاب جنسي شديد لأمك. |
Niye ufak bir bebekken annemle çekilmiş bir resmim yok diye merak ederdim. | Open Subtitles | لقد تسائلتُ دوماً لما لم أرى صورة لي قط وأنا رضيع مع والدتي. |
Ve şöyle söyledim" Danillo, belki hatırlamazsın ama sen bir bebekken, seni dağlarda aşağı ve yukarı sırtımda taşıdım. | TED | قلت له، ألا تذكر ذلك.؟ لكنك عندما كنت رضيعاً حملتك على ظهري صعوداً ونزولاً على الجبال |
Ancak senin vakanda, bu bakterinin sen bebekken bulaştığını gösteriyor. | Open Subtitles | و في حالتك.. أي أنك كنت طفلة عندما التقطت البكتيريا |
Herkesin üzücü bir hikâyesi vardır. Annem ben bebekken öldü. | Open Subtitles | كل شخص لديه أغنية حزينة توفيت والدتي عندما كنت طفلة |
Herkesin üzücü bir hikâyesi vardır. Annem ben bebekken öldü. | Open Subtitles | كل شخص لديه أغنية حزينة توفيت والدتي عندما كنت طفلة |
Onları biliyorsun çünkü bebekken sana günde birçok kez söyledim. | Open Subtitles | لإنني قُلتهم لكِ مرات عديدة طوال اليوم عندما كُنتِ طفلة |
Ben daha bebekken savaş çıkmıştı. | TED | عندما اندلعت الحرب كنت لا أزال طفلة رضيعة. |
Ben bebekken annem bana bir İç Savaş kahramanının adını vermiş; | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً أمى أسمتنى بعد الحرب الأهلية |
Lanet olası... yada bebekken annen seni kafa üstü düşürmüştür. | Open Subtitles | تباً لا أدري، ربما أسقطتك أمك على رأسك عندما كنت طفلاً |
Belkide henüz bebekken ve henüz öldürmeyi öğrenmemişken, belki büyük bir balık. | Open Subtitles | ربما حيث يكون طفلاً و لم يتعلم أن يقتل بعد إذاً ربما قد يكون مجرد سمكه كبيرة |
Jimmy daha bebekken, onu her gün onun garajında bırakırdım. | Open Subtitles | عندما كان جيمي طفلا كنت اتركه في مرأبه كل يوم |
Vikingle onu bir bebekken kaçırdıklarında boynunda asılı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنها كانت مربوطه حول عنقه عندما اسره الفايكنج عندما كان طفلا |
Keşke ben de bebekken doğumevinde değiştirilseymişim. | Open Subtitles | اوتعلم ؟ كنت اتمنى لو انه تم تبديلى وانا رضيع |
O daha bir bebekken, onunla çalışmaya başladım. | Open Subtitles | بَدأتُ بالعَمَل مَعها متى هي كَانتْ طفل رضيع. |
Bayan, benim sözde tanıdığım tek anne daha ben bebekken babamla beni terk etti. | Open Subtitles | سيّدتي، أمي الوحيدة التي عرفتها هجرتني أنا وأبي حين كنت رضيعاً |
SL: bebekken gerçekten kötü koliğin vardı dolayısıyla sadece ağlıyor ve ağlıyordun. | TED | س ل:أذكر يوم كنت رضيعا أنك أصبت بغمص حاد وكنت تبكي دون توقف. |
Çünkü annesi tarafından daha bebekken terk edilmiş ve hiçbir zaman sağlıklı bir aileye sahip olamamış. | Open Subtitles | وذلك شائع بالنسبة لطفل هجرته أمه عندما كان رضيعًا ولم يعرف قط عائلة مستقرة |
bebekken seni benden çalıp götürdüğünden beridir sana yalan söylüyor. | Open Subtitles | ظلّتْ تكذب عليكِ مُذ سرقتكِ منّي في طفولتك |
bebekken gripul hastalığı geçirip iyileşmiş. | Open Subtitles | (كان لديها مرض الـ(غراي سكيل أثناء طفولتها ولقد شُفيت. |