| O cadı bunun bedelini ödeyecek, onun kalbini çiğ çiğ yiyeceğim. | Open Subtitles | هذا ساحرة سيدفع ثمن هذا. أنا سوف تتغذى على قلبها البارد. |
| Lazar bunun bedelini ödeyecek. Ötekilerin borcu için endişelenme. | Open Subtitles | لازار سيدفع ثمن هذا - ابتعد عن ديون الآخرين - |
| Günün birinde şansı tükenecek ve binlerce masum insan bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | ويوم واحد سيتم تشغيل حظه خروج، والآلاف من الناس الأبرياء سيدفع الثمن. |
| Çoktan bir sürü risk aldım, şimdi bir başkası bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | خاطرت أكثر من اللازم والآن شخص آخر سيدفع الثمن لذلك |
| Almanlar, sebep oldukları yıkımların bedelini ödeyecek duruma getirilmeliydi. | Open Subtitles | كان على الشعب الألمانى نفسه دفع ثمن المعاناة التى كان سبباً لها |
| Tek fark, bu sefer bedelini ödeyecek olman. | Open Subtitles | الفارق الوحيد هو أنك ستدفع الثمن هذه المرة |
| Ve o cadı büyükannemle büyükbabamı öldürmenin bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | وتلك الساحرة ستدفع ثمن قتل جدَّيّ |
| Bana yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | حسناً، كل ما أريده هو أن يدفع ثمن ما جعلني أمرُ به. |
| O kaybedecek. O suçlarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | سيكون مطارداً ، سيدفع ثمن جرائمه |
| Bu adam sana yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | هذا الرجل سيدفع ثمن ما فعله بكِ |
| Yaptıklarının bedelini ödeyecek, aynen dediğin gibi. | Open Subtitles | سيدفع ثمن ما فعله، مثلما قلتِ تماماً |
| Biri bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | شخص ما سيدفع ثمن هذا |
| Wes'e yaptıklarının bedelini ödeyecek ve bunu başkasına da yapmayacağından emin olmak için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | (سيدفع ثمن ما فعله ل(ويس وسأتأكد أن لا يفعل هذا لأي أحد أخر |
| Sana yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | سيدفع ثمن مافعله بكِ |
| Kutsal Topraklar'dan döndüklerinde bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | , حارس الملك يعرفون حول ذلك الوشم . وعندما يعودون ، سيدفع الثمن |
| Bunun sebebini öğrendiğimde, biri bedelini ödeyecek. Umarım bedeli ödeyecek kişi sen olmazsın. | Open Subtitles | حينما أميط اللثام عن هذا الأمر، فثمّة من سيدفع الثمن .. |
| Beni buradan çıkarmazsan bunun bedelini ödeyecek olan sen olacaksın. | Open Subtitles | لا تتحدّث إليّ بتعالٍ. إذا لم تخرجني من هنا بحلول يوم الاثنين، فأنتَ الذي سيدفع الثمن |
| - Bana ve karıma bunu yapan bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | إسمع، من فعل هذا بي وبزوجتي، سيدفع الثمن. |
| Umarım Antonio sözüne sadık kalır. Yoksa bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | على أنطونيو الطيب أن يفى بموعده والا دفع ثمن كل هذا |
| Doğmamış balık oğlum üstüne yemin ederim bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | أقسم بحياة ابني صياد السمك الذي لم يولد بعد إنها ستدفع الثمن |
| - Annen sana çok benziyor. Aynı şekilde o da Daidalus'un günahlarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | ومثلك ستدفع ثمن خطايا "ديداليوس" |
| Şimdi herkes çirkef ağzının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | الجميع الان سوف يدفع ثمن فمك التافه. |
| Onu bulacağız. Halka karşı işlediği suçların bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | سنعثر عليه، وسيدفع ثمن جرائمه تجاه شعبنا |
| Sana yemin ederim yaptığının bedelini ödeyecek! | Open Subtitles | سوف تدفع ثمن أفعالها أقسم لك بذلك |
| Günün birinde şansı tükenecek ve binlerce masum insan bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | وفي يوماً ما عندما ينفذ حظه، الآلاف من الأبرياء سوف يدفعون الثمن. |