Amber Jones, genç kızına destek olmaya çalışan bekar bir anneydi. | Open Subtitles | آمبر جونز كانت سيدة عزباء,وتكافع من اجل ان تُعيل إبنتها المراهقة. |
O, beş yaşında bir çocuk büyüten bekar bir anneydi, | Open Subtitles | هي كانت أم عزباء , تربي طفلاً عمره خمس سنوات |
40 yaşlarında bekar bir kadın olan komşuları aynı zamanda köyün ebesiydi. | Open Subtitles | الجارة، و هي امرأة عازبة في الأربعينات من عمرها كانت قابلة القرية |
Şey, bekar bir kız olarak, şu anda boşta olan bence çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | حسنا، كإمرأة عازبة متوفرة أعتقد يبدو عظيما |
Zengin ve bekar bir adamın mutlaka bir eşe ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لشاب أعزب ذو ثروة كبيرة لابد أنه سيجن من أجل زوجة |
- Sakin ol, koca kurt. Kendisiyle barışık bekâr bir adamım ben. | Open Subtitles | أنا رجل غير متزوج سعيد |
bekar bir kadın bir herifle tanışır... ve adam, hapisten yeni çıktığını söyler. | Open Subtitles | إمراءة غير متزوجة تقابل فتي وهو يخبرها أنه قد خرج لتوه من السجن |
İyi durumda olan bekar bir kadın her zaman saygı görür. | Open Subtitles | المرأة العازبة الثرية تلقى الاحترام دائماً. |
Sağlıklı, bekar bir kadın, benden onu döllememi istemeye gerek duymaz. | Open Subtitles | امرأة عزباء سليمة من الناحية الصحية لا حاجة لها بي لألقحها. |
Tyrique bekar bir anne tarafından yetiştirilmiş ve liseden sonra yanlış tayfaya takılmış. | TED | تايريك ربته أم عزباء. وبعد الثانوية وقع في الحشد الخاطئ. |
Yukarı Batı Yakası'nda, bekar bir kız, bir matador ile nerede tanışır acaba? | Open Subtitles | أين يمكن لفتاة عزباء أن تلتقي مصارع ثيران بالجانب الغربي؟ |
Ama bekar bir kadının çok parası olması, her zaman sorun olur. Bu çok saçma! | Open Subtitles | عندما يكون لدى مرأة عزباء مال فإنها مشكله يجب التعامل معها |
Tüm bu gezi boyunca bu bakım broşürlerini okudum çünkü yalnız bekar bir kadın olarak yapacak daha iyi bir işim yoktu. | Open Subtitles | اقرأ كتيبات الصيانة هذه لأنني امرأة عزباء وحيدة وليس لدي شيء أفضل لأفعله |
bekar bir kadın olarak, hayatım birden depresif ve onur kırıcı olmaktan çıkıp eğlenceli oluverdi. | Open Subtitles | مثل .. الفرج فجأةً حياتي كامرأة عزباء اصبحت تبدو ممتعة بدلاً من حالة الاكتئاب والذل |
Çocuk esirgeme kurumu bekar bir annenin eğer çalışıyorsa evlatlık almasına izin vermiyor... | Open Subtitles | الخدمات الإجتماعية لم تكن لتسمح لأم عازبة مرضعة |
bekar bir kadın, kısır bir çiftin artık bir embriyosunu ve ölmesi halinde de çocuğunu gerçek ailesine vereceğini kabul mu ediyor? | Open Subtitles | إمرأة عازبة تتبنى أجنة ملقاء من زوجين عقيمين وعند وفاتها توافق على إعادة طفلها لوالديها الأصليين ؟ |
Hamile kaldığımda bekar bir anne olmamam gerektiğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | عندما كنت حامل أخبروني أنه لا يجب أن أكون أماً عازبة |
Dört çocuk annesi bekar bir kadın mavi yengeç alerjisinden ölmüş. | Open Subtitles | أمّ عازبة بأربعة أطفال ماتت بسبب حساسيتها من السلطعون الأزرق |
Eşcinsel olmayan, bekar bir erkeğin tüm o perdeleri seçmesi imkansız. | Open Subtitles | حسنـًا، من المستحيل أنْ يقوم رجل مستقيم، أعزب بإختيار تلك الستائر |
Todd 49 yaşında bekâr bir komedyensin. Sana bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | ( تود ) , أنت ممثل هزلي غير متزوج 49 بعمر |
80 yaşında bir karım ve bekar bir annem var! | Open Subtitles | وامى غير متزوجة ارجوك انا عميل هنا ولا اعرف اي منهما |
- Dışarıda korkunç bir dünya var. Özellikle de bekar bir anne için. | Open Subtitles | أنه لعالم مخيف أن تعيش الفتاة به خصوصا العازبة |
Biliyorsun, bekâr bir baba olmak için gerekenlere sahip değil. | Open Subtitles | فهو لا يمتلك مستلزمات الأب العازب المستقبليّ. |